En Sıcak Konular

Ergenekon'da dün neler yaşandı?

16 Aralık 2008 08:03 tsi
Ergenekon'da dün neler yaşandı? Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, asrın davasında, 'Ergenekon terör örgütünün üst düzey yöneticisi' suçundan hakim karşısına çıktı. Savunmasının ilk bölümünü 'rejim tehlikede' kurgusu üzerinden yapan Küçük, çapraz sorguda zor sorular karşısında sustu.

Ergenekon terör örgütünün 'üst düzey yöneticisi olmakla' suçlanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, savunmasını 'rejim elden gidiyor' üzerinden yaptı. Bayram tatilinin ardından, 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin yürüttüğü Silivri Yerleşkesi'ndeki duruşmaya dün devam edildi. Hakkındaki suçlamalara cevap veren Küçük, çapraz sorguya geçilince zor sorular karşısında sustu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Küçük'e, Almanya'da Karlıbel isimli gazeteciye 'yakında Türkiye'de darbe olabilir' diye demeç verip vermediğini sordu. Küçük, böyle bir demeci olmadığını iddia etti. Buna karşılık Savcı, Karlıbel'in soruşturmada bu demeci kabul ettiğini kaydetti. Savcı ayrıca, Küçük'e Mehmet Şener Eruygur'u sordu. Küçük, önce 'tanımıyorum' dedi. Savcı ajandadaki notları hatırlatınca fikir değiştirdi: "Fenerbahçe Orduevi'nde karşılaşmalarımız olmuştur. Beraber yemek yenecek diye not almış olabilirim." Avukatların sorularına sık sık "Cevap vermiyorum." diyen Küçük, Danıştay saldırısı sorularına da kızdı. Müdahil Avukat Özkan Yücel'e 'Bozguncu' şeklinde çıkıştı. Cumhuriyet Gazetesi'nin avukatının, "Cumhuriyet'in satın alınması tam açıklanmadı. Verdiğiniz bilgiye göre maddî durumunuz yok. Niye bu toplantıya siz katıldınız?" sorusunu da geçiştirdi. Küçük, aynı davadan yargılandığı Sedat Peker ve Sami Hoştan'a da sahip çıkarak, "Suç örgütü lideri olduklarını kabul etmiyorum." dedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen ve 44'ü tutuklu 86 sanığın yargılandığı davanın 26'ncı duruşması dün görüldü. Sanık kürsüsünde örgütün üst düzey yöneticilerinden olmakla suçlanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük vardı. Hayatı boyunca hiç hata yapmadığını, yasaların dışına çıkmadığını anlattı. İddianamenin Türk milletine karşı hazırlandığını öne sürdü, 'terör örgütü' deyiminin, Türk'ün Kâbe'si olan Ergenekon ile birlikte kullanıldığını' ifade ederek, asılsız gerekçelerle sanık olarak mahkeme huzurunda bulunduğu için üzgün olduğunu dile getirdi.

JİTEM'in varlığını yalanladı

İstihbarat görevinde çalışmış olmasının iddianamede suç gibi aktarıldığını savundu, kısa bir süre için Jandarma Genel Komutanlığı istihbarat gruplarında görev yaptığını söyledi. Söz konusu birimin resmî bir birim olduğunu ifade ederek, "İddianameye ısrarla JİTEM adı konulmuştur. Jandarma Genel Komutanlığı'nın hiçbir zaman böyle bir birimi olmamıştır. JİTEM, TSK'ya yapılan bir saldırıdır." diye konuştu. 'Çıkar amaçlı suç örgütü liderleri ile yoğun görüşmelerinin olduğunun' iddia edildiğini belirten Veli Küçük, 'görüşme yoğunluğundan kastedilenin açıklanması gerektiğini' söyledi. Çıkar amaçlı suç örgütü lideri olarak bahsedilen görüştüğü kişilerin Sedat Peker ve Sami Hoştan olduğunu kaydeden Veli Küçük, "Sedat Peker ve Sami Hoştan'ın çıkar amaçlı suç örgütü lideri olduklarını kabul etmiyorum.'' dedi.

Küçük'ün 3,5 saat süren savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçildi. İlk olarak savcı Mehmet Ali Pekgüzel, Veli Küçük'e, Almanya'da 'Karlıbel' isimli gazeteciyle geçtiğimiz yıllarda yaptığı bir röportajda 'Yakında Türkiye'de darbe olabilir' şeklinde demeç verip vemediğini ve çıkan demeçleri tekzip edip etmediğini sordu. Savcı ayrıca Karlıbel'in Ergenekon soruşturmasında dinlendiği ve söz konusu demeci kabul ettiğini hatırlattı. Küçük, Karlıbel'i tanımadığını, böyle bir demeç vermediğini ve tekzipte de bulunmadığını söyledi. Savcı Nihat Taşkın ise savunmasında Sami Hoştan ve Sedat Peker'i niçin suç örgütü lideri olarak kabul etmediğini sordu. Bu kişiler hakkında suç örgütü kapsamında soruşturma ve yargılama yapıldığını hatırlattı. Sanık, "Ben onları suç örgütü lideri olarak kabul etmiyorum." dedi. Savcının, "2001'de sizin adınızı kullanarak dolandırıcılık yaptığını belirttiğiniz Tuncay Güney hakkında resmî ve yazılı olarak bir şikayette bulundunuz mu? Çünkü Güney hakkında açılan soruşturmada sizin şikayetiniz görülmüyor." sorusu üzerine, Gayrettepe Asayiş Müdürlüğü'nü telefonla aradığını, yazılı bir başvuruda bulunmadığını açıkladı.

Cumhuriyet'in avukatına sert çıktı: Cevap vermiyorum Savcı Taşkın, Enka tesislerinde yapılan ve Cumhuriyet'in satın alınmasının konuşulduğu toplantıya ÜSİAD Başkanı Kemal Özden ile katılıp katılmadığını sordu. Küçük'ün ifadelerinde Ferit İlsever'i tanımadığı yönündeki beyanlarını hatırlatan Taşkın, İlsever'in de Enka'daki yemekte olduğunu belirtti. Küçük, bu toplantının yapıldığını ve Kemal Özden'in çağrısı üzerine gittiğini, İlsever'in orada olduğunu sonradan öğrendiğini aktardı. Müdahil Cumhuriyet Gazetesi avukatı Bülent Utku, "Cumhuriyet Gazetesi'nin satın alınması olayı tam açıklanmadı. Verdiğiniz bilgiye göre maddi durumunuz iyi değil. Niye bu toplantıya siz katıldınız?" diye konuştu. Küçük, bu konuda yeterli bilgi verdiğini söyleyerek açıklama yapmadı. Utku'nun, "O yemekte beş kişi vardı diyorsunuz. Ancak Tuncay Güney'in ifadelerinde de anlatılıyor." demesi üzerine sert çıktı: "Cevap vermiyorum."

Veli Küçük, daha sonra savcılar ve müdahil avukatların yönelttiği onlarca soruyu, "Cevap vermiyorum." diyerek geçiştirdi. Müdahil avukatların ve savcıların iddianame ve ekleri kapsamında sorduğu bütün sorulara sanık avukatlarından itiraz geldi. Mahkeme Başkanı Köksal Şengün de itirazları kabul ederek, özellikle Susurluk konusunda sanığın mahkemede savunmasında açıkladığı gerekçesi ile soru sorulmamasına karar verdi. Avukatlar, sordukları bütün soruların mahkemeden geri çevrilmesine tepki gösterdi. Susurluk, Tuncay Güney, Ergenekon belgeleri, Danıştay saldırısı ve birçok konudaki 30'a yakın soru cevapsız kaldı. İki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Veli Küçük'ün çapraz sorgusuna bugün devam edilecek.

Şemdin Sakık'ı referans gösterdi

'Görev yaptığı bölgede gayriyasal bir faaliyet yürütülmesi ya da faili meçhul olmasını bırakın, en kanlı terör örgütü PKK'nın bile faaliyet gösteremediğini' savunan Veli Küçük, Ağrı'da kendisinin görev yaptığı döneme ait olarak Şemdin Sakık'ın, bölgedeki şartların güçlüğünü anlatan yazdıklarını okudu: "Ben Ağrı'da görev yaparken, Mehmet Fikri Karadağ da Erzincan'dan zaman zaman bana destek vermek için geliyordu. O da şimdi cezasını çekiyor.''

'Benim bölgemde faili meçhul olmaz'

Adı sık sık faili meçhullerle anılan Veli Küçük, savunmasında Kocaeli'de faili meçhul cinayetler meydana geldiği yönünde basında sık sık haber yapıldığını hatırlattı: "Benim bölgemde faili meçhul olmaz. Ben ortaya çıkartırım." Bazı faili meçhul cinayetleri azmettirdiği yönündeki iddiaları reddetti: "Bu isimler Hulusi Sayın, Temel Cingöz mü? Çok yanılıyorlar. Onlar 'bu vatanı parçalatmam' dedikleri için hainler tarafından, DHKP/C militanları tarafından öldürüldü." Azmettirici olarak suçlandığı Danıştay saldırısıyla ilgili de açıklamalarda bulundu. Danıştay tetikçisi Alparslan Arslan ile bir ilişkisinin olmadığını savundu. İsveç'te çekilen fotoğraftaki kişinin Alparslan Arslan değil, Azeri bir genç olduğunu ileri sürdü. Hakkında tanıklık yapan gizli tanıkların ise, Tanık Koruma Kanunu'ndan yararlanmak isteyen PKK, Hizbullah ve DHKP/C'liler olduğunu öne süren Küçük, DHKP/C'nin kendisini hedef aldığını söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, verilen aranın ardından ara kararlarını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Mehmet Zekeriya Öztürk'ün MİT'te görevli olup olmadığının ve 2005 yılında sanık Doğu Perinçek ile ilgili, ilgili kuruma bant kaydı verip vermediğinin MİT'ten sorulmasını, böyle bir kayıt var ise bir örneğinin de CD ortamında istenilmesini kararlaştırdı.

Susurluk kazasını Hoştan'dan öğrendim

Veli Küçük'ün gündemindeki konulardan biri de Susurluk kazasıydı. Kazanın Sami Hoştan tarafından kendisine bildirildiğini söyledi: "Onun nereden haber aldığını bilmiyorum. Sedat Bucak ve Hüseyin Kocadağ ile samimi dostluğum vardı. Kaza nedeniyle Balıkesir Emniyet Müdürlüğü'nden bilgi aldım. Bir kadın ile erkeğin daha öldüğünü öğrendim. Erkeğin isminin Mehmet Özbay olduğunu söyleyince ben de Abdullah Çatlı olabileceğini ifade ettim. Ben sadece bildiklerimi paylaştım. Emniyette, 'Sen Susurluk'un tam ortasındasın' diye ithamda bulunuldu. Bunun neye istinaden söylendiğini anlayamadım. Susurluk Araştırma Komisyonu'na çağrılmadım. Bu durum, Fikri Sağlar tarafından da bazı medya kuruluşlarına yaptığı açıklamalarda dile getirilmiştir. Anadolu'da bir laf vardır 'Çağrılmayan yere simitçi ile leblebici gider."

Tuncay Güney, bana istihbarat veriyordu

Ergenekon soruşturmasının kilit ismi Tuncay Güney'in kendisinden yaşça büyük emekli bir asker tarafından kendisiyle tanıştırıldığını anlattı. Giresun'da görev yaptığı sürede Güney'in kendisine gelerek doyurucu olmayan bilgiler verdiğini anlattı. Güney'in kendisinin adını kullanarak başka şeylere de karışmış olmasına şaşırmayacağını' ifade etti. Güney'i kendisinden uzak tutmaya çalıştığını anlattı. Güney'in, yakında emekli olacağını bildiğinden ve belki de oturacak evinin, kullanacak arabasının da bulunmadığını bildiğinden, kendisine bir cip getirdiğini kaydetti. Bu cipi kabul etmediğini, sert bir tavırla reddettiğini ve bir daha Güney'le görüşmediğini ileri sürdü.

Saçan'a rüşvet ve yolsuzluk suçlaması

Adil Serdar Saçan hakkında evinden bazı bilgi ve belgelerin alındığını kabul eden Küçük şunları söyledi: "Evet alındı. Nerede kaçakçılık yaptığı, kimden rüşvet aldığı, kimlerle görüştüğü yazılıydı. Benim konumla alakası olmadığı için aldım, dosyaya koydum. Şimdi anlıyorum ki onun karşısında olanlar tarafından bu belgeler bana gönderilmiş. O dönemde evim bir yıl dinlemeye alınmış. Dinleyen de Adil Serdar Saçan'mış."

zaman



Bu haber 287 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,281 µs