0 0 0000

Yedi ayda olur mu?

Amerika'nın Irak politikasında bir dönüm noktasını teşkil edecek Irak Çalışma Grubu'nun kapsamlı Irak raporu önümüzdeki hafta Başkan Bush'a sunulacak.
Raporun Bush'a neleri yapması gerektiğini tavsiye edeceği tam bilinmemekle birlikte raporda iki unsurun öne çıkacağı çeşitli medya haberlerinden anlaşılıyor. Bunlardan birincisi Irak'taki mevcut Amerikan askerî gücünden 70-80 binlik bir gücün 2008 yılında geri çekilmesi; ikincisi de, kalan Amerikan gücünün daha çok Irak güvenlik güçlerinin eğitim ve destek faaliyetlerinde kullanılması.

İkinci unsur Amerika bakımından kilit unsur şüphesiz; zira Irak güvenlik güçleri ülkenin güvenliğini tam olarak üstlendiklerinde Amerikan gücüne ihtiyaç kalmayacak ve böylece Amerika geri çekilebilecek. Bu bakımdan Amerika bugün bütün umudunu Irak güvenlik güçlerinin ülkenin güvenliğini tam anlamıyla sağlayacak güç ve sayıya ulaşmasına bağlamış bulunuyor.

Aynı konu Başkan Bush ile Irak Başbakanı Nuri el Maliki'nin son görüşmesinde de birinci konu olarak öne çıkmış, Maliki de bu konuda umutlu olduğunu söylemişti. Maliki, görüşmeden sonra ABC televizyonuna yaptığı açıklamada umudunu şöyle dile getirmişti: '…Irak güvenlik güçleri komutanlığını devralmak için (yani Amerikan ordusundan) hazır, tamamen hazır olacak ve kendi güçlerine komuta edecektir. Ben size önümüzdeki haziran ayına kadar güvenlik güçlerimizin hazır olacağını ilan ediyorum.'

Maliki bu sözleriyle 7 ay içinde Irak'ın güvenliğinden tamamen kendilerinin sorumlu olacağına dair söz vermiş bulunurken bugünkü gerçekler bu sözün kolay kolay tutulamayacağına da işaret ediyor; zira bugünkü gerçeklere baktığımızda, olağanüstü gelişmeler olmadığı takdirde, Irak güvenlik güçlerinin, 7 ay içinde ülkenin güvenliğini tam anlamıyla sağlayacak güç, kalite ve sayıya ulaşması pek mümkün görünmüyor. Bunu da bugün Irak'ta yaşananlardan ve Irak güvenlik güçleri konusunda uzman olan kimselerin beyan ve tespitlerinden anlıyoruz. Bunlardan birisi ve kitabı olan olan Anthony Cordesman bu konuda şöyle diyor: '... Irak ordu ve polis gücünün yetenekleri sistematik olarak mübalağa edilmiştir. Var sayılan Irak ordu taburlarının sadece çok küçük bir kısmı mevcuttur ve sadece bunlar savaş yeteneğine sahiptir. Bu konuda bir problem de Pentagon'un bu taburlarının hazırlık durumu hakkında bilgi vermeyi durdurmuş olmasıdır... Hesabıma göre, 100'ü aşan taburdan muhtemelen sadece 20-30'u faydalı fonksiyonlar icra etmektedir. Değerli gazeteci Thomas Ricks'e göre ise bu sayı sadece 10'dur. Gerçek şu ki, operasyonlarda öncülük yapması gereken (yani Amerikan güçlerinin yerine) bu taburların çoğu muhtemelen yüzde 30 personel açığı ile hareket etmektedir. Bunlar statik durumdadırlar. Birçok halde o kadar statik haldeler ki hiç hareket yetenekleri yok... Bu hali düzeltmek için aylar değil yıllar gereklidir. Irak ordusu gelişiyor, gerçek ilerlemeler sağlanıyor; ama ilerleme, yazılanlardan yavaş, çok yavaş gerçekleşiyor.

Polis, Pentagon'un da söylediği gibi çeşitli Şii partiler, ölüm mangaları ve milislerle bağlantılı olmaya devam ediyor. Polis reformunda ilerleme var; ama bu da tamamlanmış değil. Irak polisi şu anda o kadar zayıf ki, son Pentagon raporuna göre, polisin sayısı bile belli değil.'

Cordesman'ın Irak ordu ve polisi hakkındaki bu değerlendirmesi yeni; 29 Kasım'da yapılmış. Bu bakımdan bu değerlendirme bugünkü gerçekleri yansıtıyor şüphesiz. Ayrıca, bu değerlendirmeye başta Pentagon olmak üzere itiraz eden de yok. Buna ve başka değerlendirmelere bakarak Irak ordu ve polisinin 7 ay içinde Irak'ta güvenliği Amerikan öncüğündeki Koalisyon güçlerinden tamamen devralabilecek duruma geleceğini söylemek çok zor. Kaldı ki, böyle olsa bile ordu ve polis Şii ve Kürt hakimiyetinde bir güç olacak ve bu da bugünkü problemlerin başka şekillerde devamı anlamına gelecek.

Bu yazı 902 defa okundu.