En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Roman mı istersiniz, tarih mi?



Geçenlerde, okumuş-yazan başörtülü hanımların da bulunduğu bir ortamda, "Nuriye Akman'ın yeni çıkan 'Örtü' romanını okudunuz mu?" diye sordum. Hayrettir, kimse okumamış. Oysa, ben, neredeyse bir hafta boyu 'Örtü' ile yattım, 'Örtü' ile kalktım. Pişman değilim...

Nuriye Akman zeki bir yazar. Roman içinde roman okuyorsunuz. 'Örtü'nün denge kefesinin bir yanında başörtülü kadınlar yer alıyor, öte yanında kafalarını hep bir şeylere takmış erkekler... Eser hem bir dönem romanı, hem de psikolojik roman tanımına uyuyor... Dahası, bütün sayfalarına yayılan 'aşk romanı' atmosferine yine bütün sayfalarına yayılan 'cinayet romanı' trükleri eşlik ediyor. İstanbul/Üsküdar'la Rusya/Sen Petersburg'u kardeş şehirler yapan bir kurgusu da var romanın... Dahası, bütün bunları simgeler eşliğinde sunuyor yazar ve şifreleri biz okurların kendisiyle birlikte kırmamızı sağlıyor.

Yan motiflerden biri başörtülü-başörtüsüz kadınların ruh dünyaları romanın; 'Örtü' adını taşıyan bir romanın, Nuriye Akman'ın kaleminden çıktığını duyunca, eli kalem tutan, okuyan kadınların üzerine atlayacağını sanmam bundan... Umarım okurlar, okuduktan sonra da duygularını umarım birbirleriyle paylaşırlar. (Doğan Yayıncılık).

Gazete yazısı veya deneme olarak kaleme alındığında uçuk-kaçık kaçabilecek ilişkileri en iyi anlatabilen bir edebî türdür roman; Nuriye Akman'ın siyasal-duygusal alanda 'Örtü' romanı ile yaptığını Yaşar Erdinç ekonomiye uygulamış 'Para Harekâtı - Krizlerin Belgesel Romanı' adlı eserinde. Televizyon ve gazetelerde piyasa yorumlarıyla tanınan Erdinç, düşüncelerine dayanak teşkil eden tespit ve bulgularını, her adımda karşılaşılması mukadder "Doğru mu?" sorusunu akla getirmeyecek bir tür olan romanla ifade etmek istemiş besbelli.

'Yeni Dünya Düzeni', ya da 'küreselleşme' her iki adıyla da benim uzun yıllardır yakın gözetimim altında. Dünya sisteminin kendini en fazla belli ettiği alan olan ekonomi ise beni en fazla etkileyen, fakat en az bilgi sahibi olduğum konu. Erdinç'in 'roman'ını okurken, usta bir romancının elinden çıkma bir eser tadı almadım belki, ama etrafımda meydana gelen gelişmeleri ve yarın nelerle karşılaşabileceğimizi biraz olsun anlamaya başladım diyebilirim.

'Para Harekâtı'nın kahramanlarından çoğu ismini hergün işittiğimiz kişiler: Yerli-yabancı siyasîler, ekonomi dümenini elinde tutan bürokratlar, sivil toplum liderleri... Keşke siyasîlerimiz vakit bulup bu kitabı okuyabilseler; hiç değilse daha bilinçli davranır, bozulmamak üzere kurulmuş bir oyunda ara sıra mızıkçılık yapma zevkini tadarlardı. (Scala Yayıncılık, Tel.: 212- 238 6990; Faks: 212- 245 2843).

Hep bugünü ve yarını merak edenlerden değilim, olanı anlamak için olmuşu göz önünde bulundurma gereğinin farkındayım. Bu sebeple, yakın tarihimizle ilgili çıkan ciddi eserleri de izleme ihtiyacı duyarım. Birinci Meclis, Heyet-i Mahsusalar, Umumî Müfettişlikler gibi belli bir döneme ışık tutan eserlere imza atmış Dr. Cemil Koçak'ın yazdıklarını olağanüstü yol gösterici bulurum.

Serbest Cumhuriyet Fırkası (SCF) yoğun ilgi çekmiş, onlarca kitabın konusu olmuş bir demokratikleşme deneyimidir Türkiye'de. Dr. Koçak, hemen her ayrıntısı bilinen SCF'na çok değerli bir başka bakış sağlayan bir kitapla karşımızda. Başbakanlık arşivi belgelerini teker teker uyandırmış Cemil Koçak ve 1930'lar ortamının siyasî hayatı ile aktörlerinin zihniyet dünyasını günümüze taşımış...

'Belgelerle İktidar ve Serbest Cumhuriyet Fırkası' adlı eserde (İletişim Yayınları) yalnızca yeni kurulmuş muhalefet partisi SCF'na dair bilgiler yer almıyor, iktidardaki CHF'nin encamı da sergileniyor... Belgeler asker-sivil ilişkilerine, Cumhuriyet'i kuran kadronun birbirine karşı konumlanmalarına yol açan sürece de ışık tutuyor. Hep Ankara ve İstanbul'daki kutuplaşmaları yansıtmıyor belgeler, tepedeki sürtüşmenin değişik illere ve kasabalara izdüşümlerini de aktarıyor. Kitap, biraz da bugünlerde yürütülen tartışmalar yüzünden, güncel bir metin gibi keyifle okunuyor.

Fransa Chirac'tan sonra yine muhafazakâr bir Cumhurbaşkanı seçecekse, o kişi, büyük ihtimalle Nicolas Sarkozy olacak. Sarkozy'nin bizi ilgilendiren özelliği AB üyeliğimizin önündeki en ciddi engel oluşu; bir de Ermeni kartını kullanması... Nasıl bir adamdır, tepeye nasıl tırmanmıştır, ülkesine ve başka ülkelere hangi gözle bakmaktadır? Bu sorulara toplu cevabı yeni yayımlanan 'İtiraflarım' kitabıyla sağlıyor Sarkozy. Politikacılarla politikaya meraklı olanların mutlaka okuması gereken bir kitap bu. (Karakutu Yayınları, Tel.: 212 519 8374; Faks: 212- 272 4555).

Okudukça zenginleştiğinizi fark edeceksiniz.



Bu yazı 1,025 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,113 µs