0 0 0000

ABD'nin elinde bir şeyler mi var? Kimin hakkında!

Yok efendim, olmazmış... Muhalefet partisi lideri Ağar'ın PKK'nın siyasallaşmasına 'zemin' hazırlayıcı 'şok' açıklamalarını nasıl oldu da Genelkurmay Başkanı Büyükanıt kınayabilirmiş? Birileri böyle diyor, bizler de o birilerine yüksek sesle hatırlatalım; evet, Genelkurmay Başkanı bu sözleri her kim söylerse, O zad'ı eleştirme ve kınama hakkına sahiptir çünkü kimse unutmasın ki Türk Silahlı Kuvvetleri konu iç ve dış güvenlik olunca çok açık biçimde asıl görevi gereği taraftır...

Kulisler kaynıyor, konuşulanlara etraflıca kulak kabartmaya devam edelim, duyduklarımı aynen aktarıyorum efendim;

'Sayın Ağar'ın geçmişteki duruşunu-icraatlerini gözönüne alıp bir de bugün yaptığı açıklamaya baktığınızda adeta kendi kendini inkar ettiği sonucunu çıkarabilirsiniz. Ağar'ın Ağar'ı inkar hallerine dönüşen son tutumunda acaba Washigton'daki bazı çevrelerin telkini de etkili olmuş mudur?

Ve bir başka hayati iddiaya bakalım; içerde biz bunları konuşur iken; çok değil üç-beş gün önce sınırımıza 50-60 kilometre uzaklıkta Kandil Dağı civarında 'terörist başının has adamı- PKK'nın ileri gelen ismi Murat Karayılan ile Talabani'nin' nin bir araya gelip-saatlerce konuştuklarını biliyor musunuz? Irak'ın resmi lideri Talabani ile onbinlerce şehidimizin katili PKK'nın liderlerinden Karayılan'ın burnumuzun dibinde 'Washington' dönüşü yaptıkları bu konuşmada konu ne olabilir dersiniz? Bir terörist ile Talabani nasıl toplantı yapabilir, pazarlık masasında ne vardır, birbirlerine hangi amcalarının mesajını taşımışlardır dersiniz?

Bir başka ilginç kulise bakalım; İçinde bulunduğumuz bu hassas süreçte Diyarbakır Milletvekili Tarım Bakanı Mehdi Eker'in geçtiğimiz 15 günü ABD'nin çeşitli eyaletlerinde geçirmesi (kimilerine göre Sayın Bakan hazır ABD'de iken F cemaati liderini de ziyaret etme fırsatı bulmuş! dedikodu tabii..) oldukça dikkat çekici, bu uzun seyahatin arka planında (birilerinin tanımıyla ihanet yasası olarak görülen) tohumculuk yasasına dair özel tavsiyeler dışında (bu da elbette dedikodu...) acaba başka ne gibi özel sohbetlerde nasıl özel notlar alınmış olabilir dersiniz? Bakan belki de 'Kürt dosyasına' ait orada birilerine özel bir sunum yapmış olabilir mi (tamamen ddikodu ...tebessüm)?

Son olarak, Washington'daki önemli bir düşünce kuruluşu olan Washington Enstitü'nün Türkiye Masası Sorumlusu Soner ÇAĞAPTAY'ın taptaze-önceki gün yaptığı önemli açıklamalarıyla yazımızı tamamlayalım, bakın Soner Bey neler diyor; (anlayana daha ne desin?!)

' Türkiye'de gelecek yıl yapılacak seçimlerde AKP'nin çoğunluğunu koruyamayacak, koalisyon kurulacak. Türkiye'de bugün seçim yapılsa AKP yüzde 25 civarında, CHP ve MHP ise yüzde 20 civarında bir oy alabilecek. ' Son derece iddialı yorumlar değil mi? Washington'un demek ki bir bildiği var...Ne dersiniz?!

Çağaptay'ın görüşlerinin de yer aldığı önceki günkü Washington Times gazetesinde, AKP'nin laiklikten İslamcı kökten dinciliğe kaydığı iddiasına yer verilirken 'Gelecek yılda yapılacak seçimlerin sonucu, Türkiye'nin Batı'nın dostu olmayı sürdüreceğini ya da düşman İslamcı Ortadoğu'ya daha derin bir biçimde kayacağı da yazıldı.'

Unutmadan, en önemlisi, Washington'a göre; gelecek 2007 seçiminde AKP'in ciddi oy kaybetmesindeki en önemli neden AKP yetkililerinin adının karıştığı skandallar-yolsuzluk dosyaları sebebiyle prestijinin azalması olacak.

Dün Washington'dan bize bir gazeteci aracılığıyla yapılan bir başka yorumda da açıkça belirtildiği gibi; 'bir zamanlar Erdoğan'ı daha TBMM'ye bile girmemişken bağrına basıp başbakanlığını önceden tescil edenler şimdi ise, kendisine benzer bir desteği Çankaya-KÖŞK yolunda vermiyor. Bunda, ABD'nin Irak dahil bir dizi konuda AKP'den aradığını bulamamasından ziyade, TSK'nın tepkisini çekmeme özeni ve Köşk'e kutuplaştırıcı bir ismin çıkmaması tercihi etken...'

TSK'nın tepkisini çekmek istemeyen Washington vurgusunda yazıyı donduralım... Ve... Genelkurmay Başkanı Sayın Büyükanıt'ın çok yakında gerçekleştireceği Washington seyahati dönüşünde ABD basınında yer alacak haberleri satır satır okumayı bekleyelim....

Bu yazı 829 defa okundu.