Güler Kömürcü
0 0 0000
Mavi-beyaz tehlikeli ilişkiler...
Paniklemeye başladım, beni panikleten necip Türk milletinin yaşadığı ve giderek daha daha ağırlaşan bu bilinç kapalılığı. Ağızlarında futbol-seks-magazin-tüketim şekerlemesi, gözleri uyusunda büyüsün ninnileri çalan TV ekranlarına odaklanmış, akıllarında kredi kart-çek-senet borcu, ah necip Türk milleti, peki ya elinde ne var?!
Ellerinizde vatan var, an meselesi avuçlarınızdan kayıp küçülmek üzere olan vatan... Tamam haydi biz-benim gibi olanlar, bizler baştan mayın eşeği olmayı kabul ettik, uğrunuzda, size yol göstemek adına patlayıp yanalım, yaksın ateşimiz külümüzü ama böyle giderse hoş bir ses dahi bırakamayacağız bu gökkubbede, kapalı bilincinizle ağıdımızı dahi yakamayacaksınız, anlayamayacaksınız çünkü niye patladı o mayınlar, neyin uğruna?!
Acilen, acilen birilerinin necip Türk miletini sarsıp hatta sert biçimde silkeleyip uyumadaki bilinçleri uyandırması gerekiyor. Hayır, kolay pes etmez bu Kezban, buyrun sarsmayı deneyeceğim yine;
Kürt kartını ellerine alanlar önce psikolojik operasyon başlatıp, müziği, Türkü evlerini, yakışıklı ağaların TV dizilerini kullanıp sizlerin bilinç altında Kürtçü politikaları sevimli hale getirdiler, biz kültürel ve sosyal hakları tartıştığımızı zanneder iken buyrun bugün vatanımızın bir parçasında -federasyon- ayrılıkçı politikalar en tepede dillendirilmeye başladı, ya yarın?!
Kapıyı yine çaldı malum amcalar, önce Türk-Yunan dostluğu- arkasından peş peşe Yunanlıları kamuoyuna hoş gösteren dizi filmler çekildi. 'Yabancı Damat' , Yunan yemekleri, Yunan müzikleri, Karadenizde-etnik kimlik sorgulatmaları ve Necip Türk milleti hazır hale gelince de, peş peşe paranın yabancı damatları ekonomimizde boy gösterdi. Yunan Kilisesi'nin de ortak olduğu Yunan Milli Bankası, Türk para piyasasına giren ilk Yunan bankası oldu, hemen ardından Tekfenbank'ı verdik, gözüken o ki bu -veriş- sürecimiz hızla devam edecek.
Elbette yabancı yatırımcı düşmanı değiliz, elbette liberal ekonomi de bu alışverişler sistemin doğasıdır da... Bankacılık- finans sistemi bir devletin takdir edersiniz ki kalbini besleyen ana damarlardır, bu bankalar istedikleri kişileri zengin ederler, istemediklerini ise batırabilirler. Bir kriz anında sahip oldukları kaynağı yurtdışına çıkartarak krizi derinleştirebilirler, bu hakları kime teslim etmiş oluyorsunuz şimdi?
Yunan kamuoyu kesinlikle Türklerin Yunanistan'da her hangi bir banka ya da benzeri güçlü bir sektörde alım yapmasına geçit vermiyor, o halde? Bizim Türk-Yunan ilişkilerinde aramızda bir alış-veriş değil, tek taraflı VERİŞ-VERME ilişkisi gelişiyor, böyle giderse de kitlesel YABANCI DAMADA TÜRK GELİN olacaksınız necip kamuoyu...
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in çok yerinde bir tespiti var, diyor ki 'AB süreci tek taraflı bir ilişki demek değildir. Türk bankacılar da derhal Yunan bankalarına ilgi göstersin.'
Hepsinden acil olan ise:
Bu -bırakınız alsınlar- mantığının çerçevesi milli menfaatlerle acilen sınırlandırılması gerekiyor.
Son olarak; Fener Rum Patriği Bartholomeos hafta sonu Bergama'da önemli bir ayin yaptı, yıllarca izin verilmeyen, yıllar sonra AKP'den aldıkları izinle gerçekleştirdikleri bu ayin üzerinden Ortodoks dünyasına 'hangi stratejik-derin mesajın' verildiğini uyumadaki bilinçler algılayamadı.
Hafta sonu yapılan ayin; İncil'de adı geçen en önemli 7 kiliseden biri olan Bergama Kızılavlu Bazilikası'nda Aziz Johanna anısına düzenlendi. Fener Rum Patriği Bartholomeos yıllarca izin alamadığı Ankara'dan bu defa kolayca ONAY alarak, o bölgenin yine-yeniden ruhbani sahibi olduğunu mu dünyaya duyurdu dersiniz?
Yetmedi, aynı sıralarda Selanik'teki ikinci 'Pontus soykırım anıtı' açıldı, SOYKIRIM ANITI dedim efendim, ayıpların ayıbı da soykırım anıtını yaptıran Selanik Belediye Başkanı Papayeorgopulos, önümüzdeki ay İzmir'e gelecek ve Selanik ile İzmir'in kardeş şehir ilan edileceği törene katılacakmış!
Peki duyarlı vatandaş ne yapıyor olan biten karşısında? Sadece bir avucumuz protesto yürüyüşü yaptı, Bergama'da 100 kişi, aynı saatlerde İstanbul'daki Yunanistan konsolosluğunun önünde de yaklaşık 500 duyarlı vatanperver konsolosluğa bir protesto mektubu sunup, İstiklal Marşımızı okudu. Protesto edenler gökkubeye bir seda bıraktılar.
Aşk-ı mecaziyi aşk-ı hakikiye çevirebilmektir maharet, onlar çevirdiler hakikiye, bu da sevgiliye, vatana seveninden bir mesaj olsun.
Peki sen... Neye noterlik yapıyorsun Ankaram, neye noterlik yapacaksın necip Türk milleti?!
Bu yazı 1,051 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
29 Haziran 2007
‘İnsan tanrı’ yaratma planı devrede
-
22 Mayıs 2007
2 yıl sonra yeni seçim beklentisi...
-
15 Mayıs 2007
22 Temmuz’da seçim olmayabilir-mi?
-
8 Mayıs 2007
‘AKP kapatılabilir’
-
20 Nisan 2007
Her an her şeyin dengesi değişebilir...
-
12 Nisan 2007
Köşk yolundaki meçhul hesaplara bakalım
-
5 Nisan 2007
"5 yılda 7 ülke ele geçirilecek"
-
13 Mart 2007
Andıç... Dosya savaşlarında sırada ne var?
-
8 Mart 2007
Eylem senaryoları...
-
20 Şubat 2007
Gül, Kürt liderlerle hafta sonu görüştü mü?!
-
13 Şubat 2007
Evet, derin devlet vardır...
-
8 Şubat 2007
‘Kürt devleti Türkiye himayesinde kurulacak’
-
2 Şubat 2007
Acil müdahale...
-
1 Şubat 2007
Şifre; Serhildan mı?
-
30 Ocak 2007
Çok özel bilgiler ...
-
26 Ocak 2007
Perde arkasındaki gerçekler farklı mı?
-
25 Ocak 2007
‘ABD’nin Karadeniz Projesi’ ve de suikastların şifresi
-
29 Aralık 2006
Washington Büyük Locası Türk'e emanet
-
15 Aralık 2006
Asker baharda K. Irak'a girerse ne olur?
-
7 Aralık 2006
AKP'li Edibe Hanım ve de TAŞYAPI...
Yorumlar
+ Yorum Ekle