En Sıcak Konular

Ferai Tınç


Ferai Tınç
0 0 0000

11 Eylül'ün beşinci yılında kim kazandı



11 Eylül 2001'in üzerinden beş yıl geçti. Beş yıl önce, ABD bu büyük terör eylemiyle karşı karşıya geldiğinde bütün dünya onun yanında terörizme karşı savaş ilan etti.

Afganistan'da Taliban yönetimine son veren, yeni hükümetin kurulması ve demokratik Afganistan'ın uluslararası camiadaki yerini alması için herkes el verdi.

2002'de, 11 Eylül'ün yıldönümünde terörizme karşı savaş kazanılmış gibiydi.

Ama bugün durum farklı. Beş yıl sonra Amerikan kamuoyu gibi dünya kamuoyu da o ilk yılın iyimserliğini paylaşmıyor.

Bir hafta önce ülkenin güneyini Taliban'dan temizlemek için başlatılan Medusa operasyonunda NATO kuvvetlerinin karşılaştığı direniş, başkent Kabil'in son iki yıldan beri görülen en şiddetli patlama ile sarsılması, zaferin değil daha büyük karmaşanın gelebileceği haberini veriyor.

Bölgeyle ilgili raporları okuyorum. Güneyde afyon ekiminin devam ettiği, halkın tek ekonomik kaynağını elinden almamak için NATO askerlerinin bu tarlaları yakmadığı belirtiliyor. Bu durumdan Taliban yararlanıyor. Toprak ağaları ile uyuşturucu trafiğinde işbirliği içine giriyor ve güçleri artıyor.

Afganistan, 11 Eylül'den beş yıl sonra yeniden zor bir döneme giriyor.

Dün NATO üyesi ülkeler Afganistan'a daha fazla asker göndermek için toplandılar. Kimsenin daha fazla katkı yapacak hali olmadığı ortaya çıktı. Bu tartışmanın burada bitmeyeceği kesin. Taliban'a karşı mücadelede kimse havlu atmak istemese de, mücadelenin sonu belirsiz bir savaş haline dönmü olasılığı çekimserliğe neden oluyor.

* * *

AFGANİSTAN, terörizme karşı savaşın başarılı cephesiyken, Irak savaşı yüzünden bugün daha iyi bir duruma ulaşılamadığı ortada. Irak savaşın hata olduğu, savunucuları tarafından bile kabul edildi artık.

Irak, sadece ABD'nin değil uluslararası herhangi başka bir gücün de altından kalkamayacağı bir belirsizliğe yuvarlanıyor.

Terörizme karşı mücadelenin başarıya ulaşması için öngörülen Geniş Ortadoğu Projesi, yani Arap ve Müslüman ülkelerde demokratikleşmenin teşvik edilmesi hedefi rafa kalktı bile.

Demokratikleşme süreçlerinde, ulusalcı tepkinin radikal dinci akımlara yönelerek onları güçlendirdiği, HAMAS ve Lübnan'daki Hizbullah örneklerinde görüldüğü gibi, yeni sorunlar doğurdu.

11 Eylül'ün beşinci yıldönümünde, terörizme karşı mücadele, farklı değerler paylaşan halka karşı savaş açma hakkı haline getirildi.

İsrail'in, Hizbullah'ı yok edemedi diye Lübnan halkını bombalaması, Bush Yönetimi'nin de bunu meşru görmesi 11 Eylül'ün beşinci yıldönümünde, terörizme karşı savaşın anlamını değiştiriyor.

* * *

TERÖRİZME karşı zafer vaadi yerine getirilemedikçe, savaşın çerçevesi de değişiyor.

ABD Başkanı Bush, 11 Eylül'ün beşinci yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamalarda bunu açıkça ortaya koydu.

Terörizme karşı savaşın yerini "İslamcı Faşizme karşı savaş" aldı. Usame bin Ladin ve diğer teröristleri Hitler ve Lenin ile eşleştirdi. Bu savaşın "yeni soğuk savaş" olduğunu savundu.

Vaadini yerine getiremeyen bir politikacının elmalarla armutları karıştırarak kamuoyu desteğini devam ettirmek için yarattığı bu yeni formül, 11 Eylül'ün beşinci yıldönümünde kolay bir gelecek vaat etmiyor.

Terör, radikal dinci terör bir gerçek ve herkes gibi bizi de tehdit ediyor.

Ona karşı mücadelenin de gerçekten etkili olması gerekiyor. Ama bunun yolu, ABD'nin Suriye ve İran'ı marjinalleştirerek yaptığı gibi, cepheyi sürekli genişletmesinden geçmiyor.

Beş yıl sonra terörizme karşı başarıdan söz edebilmek için, radikal dinci terörü yalnızlaştıracak ittifaklar kurulabilecek mi? Zor, çok zor görünüyor.



Bu yazı 893 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Kasım 2010 Talabani'nin resti
    • 2 Ağustos 2010 Ortadoğu’da gerilim yüksek
    • 21 Mayıs 2010 Acem oyunu
    • 14 Eylül 2009 12 Eylül ne zamana kadar?
    • 7 Ağustos 2009 Mahmur Kampı neden önemli
    • 10 Mayıs 2009 Anneler en çok barış istiyor
    • 2 Ocak 2009 Geçen yılın iki olayını birinci seçtim
    • 13 Ekim 2008 İlerleme raporunun pazarlama stratejisi belli oldu
    • 11 Ağustos 2008 Gürcü lideri kim itti?
    • 10 Ağustos 2008 Kafkasya’da süper güç rekabeti
    • 4 Ağustos 2008 Kerkük krizi tırmanıyor
    • 26 Mayıs 2008 Fransa’nın eski başbakanı, Sarkozy’ye aldırmayın diyor
    • 25 Nisan 2008 Ortadoğu barışı ve Golan
    • 7 Nisan 2008 Zirvelerin ardından
    • 17 Mart 2008 Dış politikada baskı dönemi başlarken
    • 14 Mart 2008 Açlığın yeni yüzü ve füze kalkanı
    • 25 Şubat 2008 Kıbrıs’ta nerede kalmıştık?
    • 18 Şubat 2008 Kontrollü bağımsızlık
    • 25 Ocak 2008 Ege’de yeni sayfanın manşeti ’cesaret’
    • 21 Ocak 2008 Soğuk savaş üslubu geri dönerken

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,567 µs