En Sıcak Konular

Sami Kohen


Sami Kohen
0 0 0000

Kamuoyu neden öyle bakıyor?



ALMAN Marshall Fonu'nun Türkiye dahil 12 Avrupa ülkesiyle ABD'de düzenlediği kamuoyu araştırmasının sonuçları, Türk toplumunun dış ülkelere bakışında giderek çok önemli değişikliklerin yer almakta olduğunu gösteriyor.
Bu trendi veya eğilimi, şöyle özetleyebiliriz: Türk kamuoyu, eski dost ve müttefiklerine şimdi daha "soğuk" bakıyor, onlarla aynı görüşleri paylaşmıyor... Buna karşılık, eskiden şüpheyle baktığı bazı ülkelere şimdi daha "sıcak" yaklaşıyor.
Birinci kategorideki ülkelerin başında ABD, ikinci sıranın başında da İran geliyor.
Marshall Fonu gibi ciddi bir kurumun bilimsel biçimde düzenlediği araştırmadan çıkan bu sonuçlar, gerçekten çarpıcı ve düşündürücü...

Kime soğuk, kime sıcak?

Bu araştırmada uygulanan metodolojiye göre, 100 ölçekli termometrede, ABD'ye karşı duyulan "soğukluk" 20 dereceye düşmüş. Buna karşılık İran'a karşı "sıcaklık" derecesi 43'e yükselmiş... AB üyeliğini isteyenlerin sayısında da ciddi azalma var: 2004'te yüzde 73 iken, şimdi yüzde 54...
Ankette daha çok ilginç tespitler var. Ama genelde görünen şu ki, Türk kamuoyu Avrupa'ya da, ABD'ye de (İsrail'e de) giderek soğuk bakıyor. NATO içinde olduğu halde, müttefiklerinin genel eğilimlerini paylaşmıyor. Örneğin İran'ın nükleer silaha sahip olmasını ABD yüzde 75, Avrupa yüzde 56 oranında tehdit olarak algılarken, Türkiye'de bu oran yüzde 34'ten ibaret...
Türk kamuoyundaki bu radikal değişikliğin önemli nedenleri var tabii. Bir kısmı "dışarıdan" kaynaklanıyor: ABD'nin, AB'nin, çeşitli Batılı ülkelerin Türkiye'ye karşı davranışlarının uyandırdığı kuşkular, güvensizlik, hatta öfke gibi... Bir kısım nedenler de "içeriden" kaynaklanıyor: İdeolojik inançlar, iç politika kaygıları, önyargılar gibi...
Aslında bu sebepleri çok iyi incelemek gerek. Bu da ayrı bir derin araştırma ve analiz konusu olmalı.
Aksi halde, özellikle dış politika alanında, karar mercilerinin davranışlarıyla, halkın tutumu arasındaki uçurum daha derinleşebilir ve ciddi sıkıntılar yaratabilir...

Kim kimi etkiliyor?

Bu konuyla direkt ilgisi olmamakla beraber, dün İstanbul'da izlediğimiz bir toplantı, uluslararası anlayışın sağlanmasında, kamuoyunun sağlıklı bir davranış içinde olmasının ne kadar önemli olduğunu anımsattı.
Ortaköy'deki Esma Sultan Yalısı'nda düzenlenen ortak Türk-Alman toplantısında ele alınan "Kültürlerarası Diyalog ve Anlayış Girişimi"nin amacı, Batı'da ve İslam dünyasında karşılıklı önyargıları, bilgi eksikliğini ve korkuları bertaraf etmek, sağlıklı bir iletişimle karşılıklı anlayış ve yakınlaşma sağlamaktır.
Dünkü toplantıda Türk ve Alman Dışişleri bakanları dahil, tüm konuşmacılar bu amaçla bilgilendirmeye, eğitime, diyaloğa önem verilmesi gerektiğini vurguladılar. Doğru, ama liderler, politikacılar, karar mercileri bunu ne kadar yapabiliyorlar? Sivil toplum ve medya, bu rolü ne kadar oynayabiliyor? Ve en önemlisi, onlar mı kamuoyunu, yoksa kamuoyu mu onları daha çok etkiliyor?..



Bu yazı 922 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 3 Ocak 2012 Rusya ile ''kazan-kazan''
    • 20 Aralık 2011 Irak’taki boşluğu kim dolduracak?
    • 23 Eylül 2011 BM’nin Filistin sınavı
    • 18 Ağustos 2010 Tabular yıkılırken...
    • 6 Ekim 2009 Yorgo’nun dönüşü
    • 6 Mayıs 2009 Şimdiki öncelik Kafkasya
    • 7 Nisan 2009 Obama’dan çarpıcı mesajlar
    • 24 Şubat 2009 Araplar neden birleşmez?
    • 20 Ocak 2009 Obama neyi ne kadar değiştirecek?
    • 23 Aralık 2008 Ortadoğu’da domino oyunu
    • 19 Aralık 2008 Stratejik önem yetmez!
    • 4 Kasım 2008 Sürpriz olur mu?
    • 10 Ekim 2008 Kriz neleri ne kadar değiştirir?
    • 3 Ekim 2008 ABD’de “part-time” sosyalizm!
    • 19 Eylül 2008 Livni ile barış olur mu?
    • 16 Ağustos 2008 İran’la ilişkilerde ince ayar
    • 1 Ağustos 2008 Türkiye şimdi nasıl görünüyor?
    • 10 Temmuz 2008 Neden İstanbul?
    • 22 Şubat 2008 Sarkisyan'dan beklenen...
    • 20 Şubat 2008 Castro gitti ama Castroizm sürüyor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,086 µs