Bilal Kemikli
0 0 0000
Kadrimiz Âli Olsun Efendim
Kadir gecesine erdiren kadri yüce Rabbimize şükür!
Şükür, zamanı bereketlendirene, dua ve yöneliş bilinciyle biz kullarını kuşatarak iyiliğe ve güzelliğe sevk edene!
Evet, son hadiseler, secdeli toprakların çoğunda mümin kardeşlerimizin mağdur ve mazlum olması, yavrucakların yetim hatta o masum halleriyle şahadet şerbeti içmeleri, anaların dul kalması, huzur hanelerinin tarumar edilmesi gibi elim olaylar sebebiyle Kadir gecesini buruk karşılıyoruz; mahzunuz, dertliyiz, kederliyiz.
Neyleyeyim, dünya arızalar âlemi
Dert, keder olacak; oluyor!
Zalime dur diyecek dirayette olmaktır esas olan
Hak ve adaleti tesis edecek yetkinlikte olmak!
Şu mübarek zaman dilimi, kalbimizin mutena köşesine, içimizdeki sükûn sokağına iltica edip, yaşananlardan ders çıkarmanın, tefekkür ve muhasebeyle varlığın ve zamanın sahibine iltica etmenin zamanı
Dua, dua! Tefekkür, muhasebe ve gayret zamanı.
Bu itibarla Kadir, bir çıkış, bir ferahlanma, bir soluk alma zamanı
Bir lütuf. İlahi bir hediye, huzura ulaştıran bir kapı
Dua kapısı.
Efendim, Hz. Peygamberin duaları var
Bu dualardan birinde Efendimiz, dört şey talep ediyor: Hidayet, Takva, İffet ve Gönül zenginliği
Biz de bugün bu dört maddeden hareketle niyazımızı bereketlendirmek istiyoruz.
Hz. Peygamber, hidayete çağıran elçi; ama hidayet istiyor. Burada, hidayet üzere olma, sapkınlığa ve delalete düşmeme talebi vardır. Havf ve reca arasında olacağız; doğru bilgi, sahih bakışa sahip olacağız
İstikamet üzere olmaya gayret edeceğiz. Hidayet talebinden mana budur.
Takva ise, işimizi muhkem yapmak, ibadet ve teatimizi olduğu gibi, aile hayatımızda, sosyal ve iktisadi hayatımızda da işlerin en iyisini ve en doğrusunu yapmakla muvazzafız.
İffet talebi, bugün dar anlamda değerlendiriliyor. Evet, kastedilen manaların yanında, onur ve şahsiyet, itibar ve değerin korunması manası da var. Müslüman, onurlu, şerefli ve şahsiyetlidir; daima iyinin, hayrın, doğrunun ve hukukun yanında yer alır
Kimsesize kimse olur. Düşkünü kaldırır. Dertliyle dertleşir, yaralara merhem olur.
Gönül zenginliği, hidayetin, takvanın ve iffetin tabii neticesidir
Bunlar olmadan gönül zenginliğine, kalp huzuruna, sekineye, rızaya ve kanaate ulaşılamaz. Evet, gönül zenginliği huzur ve güvendir.
Hz. Peygamberin bu duasının neticesi, bireysel ve toplumsal huzuru temin ediyor. Bu ise, ilimle ve irfanla sağlanan bir durumdur. İlimsiz yol alınmaz. Hele hele dini yaşantı ve düşünce, ilimden ve irfandan mahrum kalırsa, Hak korusun şiddetin, baskının ve huzursuzluğun sebebi de olabilir.
Efendim, İslam âleminde akan kanın ve gözyaşının dinmesi ilmi gayretlerimizle alakalıdır
Bu gayretlerin bitmemesi dileğiyle, Kadrinizi kutluyorum: Kadir kadrimizi âli eylesin efendim
Bu yazı 3,180 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
11 Nisan 2016
Öğrencime Mektup
-
5 Şubat 2016
Sahici Büyük Kimdir?
-
24 Ocak 2016
Aşkın Yolcuğu'na Dair
-
1 Ocak 2016
Kar taneleri: Semada raks eden dervişler
-
21 Aralık 2015
Eksik Gören Eksiktir
-
10 Ağustos 2015
Çeşm-i Cihân'a Ağıt
-
9 Temmuz 2015
Tevazu: İnsan toprağını işlemek
-
28 Haziran 2015
Ses vermek?
-
24 Haziran 2015
Bu kitap neden yazıldı?
-
4 Haziran 2015
Muhalefeti mi seçeceğiz?
-
10 Mayıs 2015
Ruhuma Sükünet Veren Şehir
-
20 Nisan 2015
Sevgili kızım, beklemeyi bilmeliyiz
-
5 Nisan 2015
Bedhah tuzaklara karşı
-
9 Mart 2015
Bu iyi bir zamandır
-
12 Şubat 2015
Oğluma birkaç not
-
27 Ocak 2015
Öğüt Almak: Nasihatname geleneğimize dair
-
19 Ocak 2015
Son hadiselere ve tartışmalara dair
-
29 Ekim 2014
Dostun Bahçesinde Teferrüç Etmek
-
14 Ekim 2014
Camide buluşalım
-
9 Eylül 2014
Bir Gönül Köprüsü
Yorumlar
+ Yorum Ekle