Bunaltıcı sıcak! Ruhun bunalması! Hafif bir esinti! Bir çiçek kokusu! Bir güzel söz! Bir bakış! Işıl ışıl gözleriyle sana bakıp gülümseyen, masum bir yüz! Ah! Yok mu? Kalmadı mı? Gözler 'ateş' içinde! Yanıyor ortalık! Sözlerde öfke, kin, küfür! 'Kelimeler'in yerleri değiştirilmiş! Yaratılış tehdit altında! Ve sizler! Kur'an-ı Kerim'i hâlâ 'oku'yamayan sizler! Dünyada ki zulmün, gizli hissedarları! Utanın artık! Mazlumlar öldürülürken! Hiç sesiniz çıkmadan, makinenin bir dişlisi gibi her gün aynı hayatı yaşıyorsunuz! Sürdürülebilir monotonluk! Tek eğlenceniz ateşten ekranların içinde geçirdiğiniz anlar, saatler, günler! Tümüyle içine girebilseniz belki de daha rahat edeceksiniz! Ateşten hayatlar! Cehennem'de parti vereceksiniz! Günah! Hep daha çok günah! Hazzın ateşiyle yanacaksınız! Bu mudur istediğiniz hayat? Gözlerinizle birlikte vücudunuzun da 'ateş' olması! Ateş-ten bir parti! Öyle eğleneceksiniz ki bu parti hiç bitmeyecek! Sürekli yanacaksınız!
Rüzgâr çıktı çok şükür! Tahta masanın üzerindeki beyaz örtü kelebeğin incecik kanatları gibi uçuştu safça! Çiçek kokusu yayıldı bahçeye! Tabiatımıza kavuştuk! Ve su şırıltısı taş çeşmenin bakır musluğundan akan! İftar olunca bir bardak su getirdi bana o küçük çocuk! Biliyor musunuz öyle güzel ezan okuyor ki? Ve Kur'an tilâveti! Hiç bakmıyor 'ateşten ekran'lara! Kâğıtlardan 'oku'mayı çok seviyor! 'Mana'nın kendisidir diyor kâğıt! Tek başına bile bir şiirdir! Ve ağaçlar, ormanlar, tüm yeryüzü! Bir şiirdir! Güneşin ilk ışıkları ile sabah duygusu! Bir şiirdir! O ışık huzmelerinin içinde bahçeye gelen kumrular, güvercinler ve serçeler! Bir şiirdir 'an'layana! Siz anlar mısınız sahi? Şiirin aslını! Şiirin kâğıda yazılmadan önceki ilk halini! Kalbin gözüyle görülenini! Anlar mısınız? Yoksa çok mu geç kaldık? Çocuklar da, büyükler de kaybettiler mi o saflıklarını? Bitti mi yoksa bu rüya?
Sabah ezanı ile başlardı gün eskiden… Çocuklar bile kalkarlardı… Sabah namazından sonra ki o nur! Gözler birbiriyle karşılaşınca 'nur' damlardı gözyaşı diye gözlerimizden! Ağlardık sevinçle! Öyle bir dua ederdik ki hep birlikte! Sanki dünyadaki tüm kötülüklere 'bir' sed çekerdik, çekebilirdik! Ve o sabah duasından sonra dünyada hiçbir kötülük kalmaz artık diye düşünürdük! Şeytan yapayalnız kalırdı!
Nerede şimdi bu günler? Siz böyle hiçbir 'şey'i anlamadıkça, o günler bir daha gelmeyecek belki de! Tüm 'şey'ler kuşatacak çevrenizi! Sıcaktan bunalacaksınız! Yanacaksınız! Bir nefes bile alamayacaksınız! Ne zamana kadar? Rabbimizden 'bir' yardım gelene kadar! İnşaallah…
Ey Mehdiyet! Kalbimiz ağlıyor!
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle