En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var



2012 yılı başında Türkiye’nin gündeminde, “Stratfor/Wikileaks/Taraf” belgeleri vardı. Bu belgelerden bir tanesinde, Dünya 2020 yılına geldiğinde iki büyük güçten birinin Türkiye olacağını öngören Stratfor’un üst düzey analizcileri Türk Donanması hakkında konuşuyordu...

“Bana kalırsa, Türkiye’nin kıyı şeridinin uzunluğu ve rakip sayısı, donanmalarına ayırdıkları kaynaklarla orantılandığında sonuç korkunç. Bir donanma gücü olarak rekabet etme umudunu taşıyabilmelerini sağlayacak tek neden boğazları. Zira bir yandan kendilerine filolarını bir taraftan diğer tarafa sürekli olarak dağıtma fırsatı verirken, rakiplerini bu haktan mahrum ediyorlar.”

Bugün için Türk Deniz Kuvvetleri’ne ilişkin bu okuma tamamen yetersiz, hatta yanlış. Esasen bu belgelerin kamuoyuna sızdığı tarihten hayli önce Türkiye, Deniz Kuvvetleri’ne ağırlık veren stratejik bir bakışı uygulamaya koymuştu. (O günlerde bu satırların yazarı, “Bu dönemde Türk savaş gemilerinin uğradığı limanların, bayrak gösterdiği denizlerin, görevde tercih ettiği gemilerin sadece listesini versem, konuya hiç ilgi duymayanlar bile, ‘Allah Allah, neler yapmışız, hiç haberimiz yokmuş’ derler” paragrafını kaleme almış.)

Ancak aynı gün kadar yakın zamanlı bir başka haber, çoktan unutulmuş durumda; “Pulitzer ödüllü gazeteci Seymour Hersh, ‘Bölgesel güç olan Türkiye, küresel güç olmak için askeri alanda çok önemli adımlar attı. Türk ordusu rakamsal olarak dünyanın en büyük 9. ordusu olarak görünse de, aslında ilk 4 ordu içinde. Tek eksiği ise uçak gemisine sahip olmaması. Ancak Türkiye uçak gemisi almak için de harekete geçti!” (27/02/12, Takvim.)

Hersh’in dikkat çekici bu haberinin kaynağı aslında daha ilginç! Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Murat Bilgel, ABD Deniz Kuvvetleri Akademisi'nin yayın organı Proceedings Dergisi'ne (!) bir röportaj vermiş, 10 yıllık planda uçak gemisi alımı olduğunu söylemişti.” (12/03/12, Sabah)

İşte o günden bu yana-Hersh’ün de merak ettiği-o soru herkes tarafından tekrarlanıyor; “Neden Uçak Gemisi’ne ihtiyaç duyulur?”

Türkiye’nin uçak gemisini yeniden gündeme getiren, daha doğrusu ‘popüler’ kılacak denli gazetelere ve haber sitelerine sokan, tanınmış bir İsrail gazetesinin 5 Şubat tarihli analizi oldu.

“Doğu Akdeniz’deki hesaplar değişiyor” başlıklı makale şunları söylüyordu; “Aralık 2013’te Türkiye, uçak gemisi olarak da görev yapabilen çok amaçlı bir amfibi saldırı gemisi için anlaşma yaparak Doğu Akdeniz’deki donanma dengesini değiştirmede büyük bir adım attı.”

“İsrail, Kıbrıs ve Yunanistan için artan tehdit algısı, İsrail’in doğal gazını, Yunanistan üzerinden bir ihracat yolu ile planlanan Kıbrıs sıvılaştırılmış doğal gaz terminaline mi ihraç edeceği yoksa Türkiye’ye deniz altından bir boru hattı mı inşa edeceğine dair kararını etkileyecektir.”

“Yunanistan, Kıbrıs ve İsrail’in stratejik hesaplarını yeniden yapmaları gerekecek. Bu üç ülkenin, denizdeki çıkarlarını güvence altına almak için kolektif güvenlik düzenlemelerini genişletmeyi düşünmeleri gerekecek.” (The Jerusalem Post, 05/02/14)

Eşzamanlı başka gelişmeleri hatırlamakta yarar var mı? 2 Şubat Pazar günü TSK bir açıklama yaptı; “Kıbrıs Adası güneyinde araştırma faaliyetleri icra eden Norveç bayraklı M/V Princess isimli sismik araştırma gemisinin 01 Şubat 2014 saat 18.40'ta Türk deniz yetki alanına giriş yapması üzerine, Akdeniz Kalkanı Harekâtı kapsamında bölgede bulunan TCG Giresun (F-491) tarafından ikaz edilerek Türk deniz yetki alanını terk etmesi sağlanmıştır". (Gemi, Rumlar adına araştırma yapıyordu.)

Bir başkası; “ABD gemisi bayrak açtı Karadeniz'e çıktı... ABD savaş gemisi hafta sonu açılışı yapılacak 2014 Soçi Kış Olimpiyatları için İstanbul Boğazı'ndan Karadeniz'e geçti. USS Taylor isimli gemi, zorunlu olmadığı halde Türkiye'ye jest yapmak için kendi bayrağının yanına Türk bayrağı da astı. Türk askeri yetkilileri bayrağın büyüklüğünü ‘gösteriş’ olarak yorumladı.” (06/02/Sabah) (Haber hangi bayrağın büyüklüğü hakkında bu yorumun yapıldığını söylememiş.)

Esasen ‘gösteriş yapan’ bu gemi tek başına değildi; “Karadeniz’e açılan ABD’nin Akdeniz’deki 6’ıncı filosunun amiral gemisi ‘Mount Whitney’ ile destroyer ‘Ramage7 iki gün içinde Karadeniz'de Trabzon ile Soçi arasına konuşlanacak. Mount Whitney, ABD’nin Akdeniz’de daimi bulundurduğu 6. filonun emir komuta gemisi. Ramage ise taktik Tomahawk füzeleri barındırıyor.” (Hürriyet, 04/02)

Bölge, Arap Baharı ve Suriye krizinden bu yana çok sayıda ülkenin çok fazla sayıda savaş gemisini barındırıyor ve Çin ile Rusya’nın Akdeniz tatbikatına da bir önceki yazımızda göz atmıştık. (Şimdi bu iki güç Akdeniz’de ‘kalıcı’ olacakları bilgisini de sızdırdılar.)

Ancak Rusya Akdeniz’de en ağırlıklı deniz gücünü barındıran ülke olarak görünüyor. Kimi yabancı uzmanlar Rusya’nın burada ABD gücünü ezdiğini söyleyecek denli ileri analizler yapıyorlar. Hatta iş o kadar ileri gitmiş halde ki, uzun zamandır bilinen bir başka deniz gücü hamlesi de son aşamasına ulaşmış bulunuyor...

İran Savaş gemileri ABD sınırında. İran Kuzey Donanma Komutanı Oramiral Efşen Rızai Haddad, bunun ABD donanmasının Körfez'deki varlığına yanıt teşkil ettiğini söyledi. İran resmi haber ajansına göre gemiler, Güney Afrika sularından Atlas Okyanusu'na girdi. Oramiral Haddad, ‘İran donanma filosu ABD'nin deniz sınırlarına yaklaşıyor ve bu görevin bir mesajı var’ dedi.” (BBC, 09/02)

Bu hamlelerin hepsi son iki haftaya ait ve hâlâ eksik. Eğer son altı aylık deniz olaylarının listesi yapılacak olsa birkaç gazete sayfası yer ayrılması gerekir. İşte bunlar ve müstakbel gelişmeler yukarıdaki, “Neden Uçak Gemisi’ne ihtiyaç duyulur” sorusunun yanıtını oluşturuyor!

Ancak Türk Silahlı Kuvvetleri açısından Ankara’nın planı sadece bu değil. Zaten asıl korkulan nokta da o; Ankara daha ‘kombine’ bir vuruş gücü tasarlıyor. Çoğu zaman ayrı zamanlarda okuduğumuz veya TV’lerde izlediğimiz minik haberlerin ‘toplamı’ tüm bölgede hem izleniyor hem de huzursuzlanılıyor.

Konu, uçak gemisi gibi kendi başına vuruş gücü olan ve dünyada sayılı ülkenin yapabildiği/yüzdürebildiği bir silah olduğunda, Türkiye’nin-yukarıda izah ettiğimiz-amacına ilişkin merak doğal olarak artıyor ama şöyle bir liste alt alta yazılıp, her madde arasındaki ‘bağ’ çözüldüğünde ‘korku’ anlaşılır hale geliyor!

1.Çin füzeleri! 2. Uydular! 3. AWACS’lar! 4. Uçak gemisi. 5. MİLGEM ile gelen hayalet savaş gemileri. 6. F-35’ler. 7. Eskiden beri bölge ülkelerinin ilerisinde olan denizaltılar. (Bunların hepsi kombine bir vuruş gücü anlamına geliyor. Yer darlığından yer vermediğimiz örneğin, Ç151, dünyanın en hızlı çıkarma ve tahliye gemileri ile benzerleri yok burada.)

Ve bunların üzerine kimine göre dünyanın en güçlü 4’üncü kimine göre en güçlü 9’uncu ordusu olarak TSK!

Bunları yapabilmek için istikrar gerekiyor. Hem politik hem ekonomik. İkisini kim tuzaklıyorsa, bilinmeli ki yukarıdaki listeyi de onlar tuzaklıyor.

twitter.com/nedretersanel



Bu yazı 10,143 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,615 µs