En Sıcak Konular

Nedret Ersanel



Nedret Ersanel
0 0 0000

Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?



İran-Amerika uzlaşısı gibi geniş alanda ağır stratejik dalgalanmalar yaratan yeni sürecin, Arap Baharı’ndan bile çok önce Akdeniz’de başladığını hatırladığımızda, bugün birisi çıkıp; ‘Rusya ve Çin Akdeniz’de ortak askeri tatbikat yapacaklar’ dese, acaba nasıl bir dünya anlamamız gerekir? O dünyanın içinde ‘devlet TIR’ları’nın ‘alay’ büyüklüğünde Jandarma birlikleri ile durdurulmasının ne anlama geldiğini kavrayabilir miyiz?

Gerçek şu ki; Rusya ve Çin deniz kuvvetleri zaten Akdeniz’de bulunuyorlar ve ‘beraber’ bir tatbikat yapma konusunu ciddi biçimde düşünüyorlar! (“China and Russia may hold joint naval drill in the Mediterranean”, RT, 19/01)

Akdeniz’e yığılmış Batı gücünün üzerine basan, Türkiye’nin burnunun dibine kadar giren bu askeri ittifakı kıvılcım sıçratır yanıcılığında görmek mümkün ama asıl, iş hangi genişlikte bir alanı hedef aldığını kestirebilmek.

‘Erdoğan’ın yolu’nu hatırladınız mı?

İngilizlerin uluslararası ilişkiler konusunda yoğun düşünceleri ile tanınan Chatham House kuruluşunda, tanınmış ulusal güvenlik uzmanı Zbigniew Brzezinski ile yapılan söyleşiden kısa bir bölüm…

Soru: Çin Devlet Başkanı Xi, Orta Asya’ya refah getiren bir ‘İpek Yolu ekonomik kuşağı’ndan bahsetti. Bunu olumlu görüyor musunuz?

Brzezinski: Memnuniyet verici. Çok önemli bir başka etki doğuracaktır. Rusya’nın yegâne geleceğinin Avrupa’nın parçası olmak olduğunu anlamasını sağlayacaktır. Çinlilerin yaptıklarının gerçek jeo-stratejik karşılığı budur. Bilerek yapmasalar da!

Soru: Rusların Orta Asya’yı kontrol etme isteğinden vazgeçtiklerini mi ima ediyorsunuz?

Brzezinski: Bundan vazgeçmeyecekler. Onu kaybedecekler!” (The World Today, Aralık 2013, Cilt: 69, Say:11)

Rusya ve Çin’in ‘burada’, bir ucu Akdeniz’e uzanan, ana çekirdeği petrol ülkelerine (Suudi Arabistan, körfez ülkeleri) yerleşik, bulunması Rusya’yı Avrupa’ya nasıl bağlayacak? Orta-Asya’dan nasıl atacak? (Türkiye’nin deniz kuvvetlerine oluk oluk para/teknoloji/akıl harcayan stratejisini bu tehlikeli yakınlaşmalara askeri kalkan sayabilirsiniz ama zırh kalınlığı daha çok; nükleer santral anlaşmaları, Çin füzeleri ve Marmaray’dan geliyor.)

Amerika Türkiye’yi ‘yukarı’ itekliyor…

Ankara, enerji ihtiyacı ve güvenliğinde kendini güvensiz hissediyor. İki, doğu-batı ekseninde enerji transferinde makas nokta olma arzusu da güçlü bir ‘ulusal güvenlik’ meselesi olarak değerlendiriyor. Haliyle Kürt petrolü ilaç değerinde. Ama İran enerjisi bambaşka!

Avrasya’nın bütününü kuşatan; Kutup-Baltık-Karadeniz-Doğu Akdeniz-Basra Körfezi-Güney Çin Denizi-Sarı Deniz’e mevzilenmiş Batı/ABD askeri varlığı, Kuzey yarım kürede İran, Çin ve Rusya’yı birbirine mecbur bırakıyor. Ancak bu ağır üçlü büyük boşluklara sahip.

Haritayı böyle koyup, adı geçen bölgedeki tüm ülkelerin birbirleri ile anlaşmazlıklarını listelediğinizde-ki emin olun sayfalar yetmeyecektir-bölgeyi hızla sarabilecek bir yangın hayli yükseliyor.

İran’ın ‘parlamasıyla’ birlikte birçok ülke ama özellikle Rusya ve Türkiye yeni hesaplamalar yapıyorlar. Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun bu kadar iş arasında, 2015 yüzünden hayli gerileceği belli ilişkiler de ortadayken Ermenistan’a gitmesi o yüzden. Tabii Putin’in Erivan’ı ziyaretinden ve büyük çaplı bir enerji anlaşmasından bir hafta sonra!

Bu ziyaret İran’la ilgilidir ve Rusya da aynı noktadır. Her iki ülke için Azerbaycan ve Gürcistan denklemleri de yine Tahran nedeniyle rekabet konusuna dönüşmek üzere. Türkiye’nin Bakü-Erivan arasındaki sorunları çözmeye yeniden davranması da bu yüzden.

Tahran-Ankara-(K.) Irak-Suriye!

İran da şu sıralar Suriye ile Türkiye’nin arasını bulma yolunda kafa patlatıyor. Bu ona aynı zamanda bölgenin yeni “arabulucusu” sıfatını kazandırabilir. Peki, bu bilgiyi bize kim söylüyor? İran Dışişleri Bakanlığı veya Suriye büyükelçisi değil, İran’ın Bakü büyükelçisi! Pakayen diyor ki; “Gelin siz Suriye ile barıştıralım!” Bu teklifin bir tercümesi de şu: Tahran oyunu Türkiye’nin okuduğu gibi okuyor.

Karadeniz’de ise durum daha karışık. Rusya Akdeniz’de daha çok var-olmak ve güç göstermek istiyor ama boğazlar bu imkânı daraltıyor. Yani iki ülke arasında Karadeniz’de ‘tatlı bir rekabet’ var. Tatlı çünkü bir yandan da ABD’nin Karadeniz’e girmek konusundaki büyük hırsını sürekli gözlemek ve işbirliği yapmak zorundalar.

Yeni dönem-ki bu satırlar kaleme alınırken İran nükleer faaliyetlerini askıya aldığını resmen duyurdu- İran’ın Kafkaslar’a doğru yükselme arzusu hızla belirginleşeceğinden, muhtemelen ABD de bunu teşvik edeceğinden, bu alanda da garip bir rekabet hali ortaya çıkabilir. Rusya, boğazından yakaladığı Ermenistan’ı hem Türkiye’ye vermek istemeyecek-ki bu çok zor görünüyor zaten ama Akdeniz/Kıbrıs pazarlığı başka imkânlar yaratabilir-hem de İran’a karşı bir mevzi olarak görecektir.

Keza Rusya, Azerbaycan konusunda da hassas. Kimi Amerikan kaynakları yerleştirilen İskender füzelerinin Türkiye ve Azerbaycan’ı hedef aldığını açıkça yazıyor. 15 Ocak’ta Türkiye’nin NATO füze kalkanına artık itiraz etmediğinin açıklanması da (açıklamayı yapan da NATO’dur!) verilen cevaptır.

Rusya-Türkiye-İran üçgeni büyük işbirliği ve rekabet potansiyelleri üretiyor. Bıçak sırtı bu yakınlaşmalar içinde; İran’ın yaptırımlardan rahatlaması ile Türkiye’ye enerji satması, Rusya ile rekabete girmesi, hiç akla gelmese de Azerbaycan’ın İsrail’le ilişkisinin Türkiye ve İran’a yansımaları, İran’daki 20-25 milyonluk Azeri azınlık problemi (!), herkes tarafından bir yana çekilecek Gürcistan, Karadeniz, Kafkaslar vb. sorunlar sıklıkla Rusya ile Türkiye’yi burun buruna getirecek.

Yani; ABD’nin İran’ı ‘vaftiz eden’ yeni hamlesi, Türkiye’nin elini örneğin enerji gibi kritik konuda Rusya’ya karşı rahatlatma imkânı vaat ederken, bir yandan da Kafkaslar’ı, Hazar’ı Rusya’ya doğru itiyor ve Türkiye’yi de bu bölgeye katıyor. ‘Arkasını’ sağlama alarak! (Bu ABD-Rusya ilişkisinin sadece bir boyutudur. Aynı coğrafyanın farklı alanlarında başka işbirlikleri mevcut!)

Peki, böyle bir dünyada ‘devlet TIR’ları yolda durdurulabilir mi? İstihbarat örgütlerinin görevlerinin duramayacağına ilişkin Barack Obama’dan alıntı yapabiliriz...

Birleşik Devletler Başkanı’nın, diğer ülkelerin izlenip/dinlenmesine ilişkin bir Alman gazetecinin yönelttiği, “Şu an Türkiye’de zor bir durum var. İstihbarat birimleriniz mutlaka Başbakan Erdoğan’ın iletişim faaliyetlerini merak ediyordur” sorusuna, “ülke ülke yorumda bulunmayacağım” yanıtının ardından verdiği, “istihbaratımız dünyadaki her ülkenin, devletin niyetleriyle ilgilenmeyi sürdürecek” biçimindeki genel sözleri (Hürriyet, 20/01) TIR’ların yolunu açıyor mu?

Yoksa yolların açılması için tersaneden yeni çıkmış Türk savaş gemilerinin de tatbikata katılması mı gerekir?

twitter.com/nedretersanel



Bu yazı 4,244 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 13 Mayıs 2014 Ruslar UFO’larla bizim gibi it dalaşı yapabilir mi?
    • 6 Mayıs 2014 Berlin, Obama’nın (en iyi) arkadaşı değil
    • 29 Nisan 2014 'Manidar Zamanlama'ları Ayarlama Enstitüsü
    • 22 Nisan 2014 Albino çocuk ve beyaz kurdeleli uzaylılar inlere girebilir mi?
    • 15 Nisan 2014 'ABD'den Türkiye çıkışı' yazılır, 'ABD'den sakın çıkma' okunur!
    • 8 Nisan 2014 İsrail yanımıza, Rusya kolumuza, ABD nereye?
    • 31 Mart 2014 Erdoğan'ın yolu 'oralarda' anlaşıldı mı?
    • 25 Mart 2014 Twitter'ı kapatan Facebook'u niye kapatmadı?
    • 17 Mart 2014 Tokalaştığınız el işe yaramaz, diğer el önemli!
    • 10 Mart 2014 Büyük resme çıplak gözle bakılmaz
    • 4 Mart 2014 Dünyanın söküldüğü yer
    • 25 Şubat 2014 Aurens'in raksını Hüseyin alkışlıyor...
    • 11 Şubat 2014 Uçak gemisinden korkabilirsiniz ama büyüğü var
    • 4 Şubat 2014 Angel(a)’nın kanatları ve ışığın askerleri!
    • 28 Ocak 2014 MİT’i kelepçelemekten daha 'sembolik delil' ne olabilir...
    • 21 Ocak 2014 Akdeniz’de Çin-Rus tatbikatı ‘devlet TIR’larını rahatlatır mı?
    • 13 Ocak 2014 Rusya, İran yüzünden Londra'ya elinin tersiyle...
    • 7 Ocak 2014 Enerjiniz olmadan enerjiyi mi kontrol edeceksiniz?
    • 31 Aralık 2013 2014: Bize ne olacaksa, tüm bölgeye o olacak!
    • 24 Aralık 2013 Türkiye'nin canını o yüzden yakıyorlar

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,665 µs