En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Tuzak varsa tedbir nerede?



Dünyadan tecrit edilmek istenen, ciddi yaptırımlara muhatap bir ülke İran; etrafına baktığında ‘dost’ sayabileceği Türkiye var sadece... BM Güvenlik Konseyi’nde geçici üye koltuğunda otururken en hayati kararlardan birini İran’a destek çıkmak üzere kullandı Türkiye; hem de ABD’yle ters düşme pahasına...

İran’dan Türkiye’ye yakışıksız açıklamalar duyuluyor son zamanlarda; bir askeri yetkili “Sıra Türkiye’ye gelecek” bile dedi.

Benzer bir durum Irak’la da yaşanıyor. ABD’nin askerlerini çekmesi sonrasında en yakın dostları Türkiye olabilecekken Bağdat yönetimi farklı telden çalmaya başladı. ‘Düşman’ bir ülkeden gelmeyecek ağırlıkta ithamlar Iraklı yetkililerin ağzında. Kerkük’e gitti diye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun tutuklanacağı yolunda açıklamalar bile geldi Bağdat yönetimi’nden...

Hayır, bazılarının yaptığı gibi “Sıfır sorun diyordunuz, ne hale getirdiniz?” anlamsızlığını tekrarlamak için yazılmıyor bu yazı. İdealler ile gerçeklerin, temel ilkeler ile reel-politiğin zaman zaman çatıştığını biliyorum elbette ve bugünkü durumun öngörülemez ve tamir edilmesi imkânsız olmadığına da inanıyorum. Ucuz suçlamalar kervanına katılmak gibi bir niyetim yok.

Önceki gün atv/aHaber ortak programında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, son zamanlarda karşılaşılan bazı olumsuzluklardan hareketle, “Türkiye’nin yükselişini durdurmak için yapılıyor bunlar” dediğini duymasam konunun kapağını aralamazdım da...

Fazla uzatmadan kayda geçireyim: Türkiye’nin yükselişini durdurmak için özel bir çabanın varlığına ben de inanıyorum. İçeride ve dışarıda meydana gelen çoğu sürpriz görüntülü gelişmelerin büyük bölümü sırf bu amaçla çıkartılmış yapay sorunlar. Sahici gelişmeler de, bir yolu bulunup, Türkiye’ye zarar verecek biçime sokuluyor.

Sanki görünmeyen bir orkestra şefi var, batonunu indiriyor ve bakıyorsunuz yaylılardan akort dışı sesler çıkıyor; bir sonraki baton indirişinde akortsuz nefesli çalgılar devreye giriyor... Dış politikada yaşanan tıkanıklıklar, içeride terörün topyekün saldırıya geçmesi, Avrupa’da düne kadar övgülerini esirgemeyenlerin Bremen Mızıkacıları’na dönmesi, dış basının belaltı vuruşları...

Ekonomi yönetimi bereket iyi gidiyor da boğulma noktasına gelmiyoruz. Aman nazar değmesin. Yoksa birbiri ardına meydana gelen olumsuzluklar, hepsi birarada, nefes almayı güçleştiren bir etkiye sahip...

Aslında benim sorunum bu noktada başlıyor. Başbakan Erdoğan’ın sözlerinin işaret ettiği gibi, Ak Parti, iktidardaki varlığını tehdit eden bir kumpasın hedefi olduğunun farkında; ancak davranışları ciddi bir tehdide muhatap olduğu bilincini yansıtmıyor. Bir çok cephede çarpışıyor iktidar, fakat arkasını güvenli kılmak için hiç çaba sarfetmiyor. Çatışmada kullanmak üzere malzeme tedariğinden eski dostlukları tazeleyip yeni ittifaklar oluşturma gayretine kadar bir dizi tedbir alması gerekirken tam tersini yaptığı bile oluyor.

Varlığını tehdit eden husumetlere muhatap iktidar için ittifak tazeleme ve yeni dostlar edinme zamanıdır şimdi; boş yere husumet yaratma, kendisine yakın insanları ve toplum kesitlerini darıltıp gücendirme, zaten uzak duranları kanlı birer düşmana dönüştürme zamanı değil...

Madem tuzağın farkındalar, tuzağa düşmeme becerisini de göstermeliler.

star

Bu yazı 1,321 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,575 µs