Nuh Gönültaş
0 0 0000
Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
Başbakan Tayyip Erdoğan Suriye diktatörü Esed'e gözdağı verirken sözlerinin arasına bir kısım gazeteci-yazarları da sıkıştırdı ve onlar için "Satılmış kalemler" sıfatını uygun gördü.
Evet, Başbakan haklı!
Türkiye'de belki de dünyanın hiçbir yerinde olmadığı kadar "satılmış kalem" nitelemesine uygun gazeteci-yazar var!
Türkiye'deki gazetecilikten uzak köşe yazarlığı tarzı da bu tip etki ajanlarına çok önemli bir araç sunuyor.
Etki ajanlığı
Başbakan bunlara "Satılmış kalem" diyor ama bunların yaptığı iş, satılmış olmalarından daha önemlidir ve onlar için en uygun tabir "Etki ajanlığı"dır.
Gazetecilerin kalemleri, kendileri farkında olarak ya da farkında olmayarak bir yerlere hizmet ederler.
Bilerek hizmet edenler bu işten ödül, itibar ve para da kazanırlar.
Bilmeden bir yerlere hizmet edenler ise ne yaptıklarını bile bilmeden, gündemin rüzgarına kapılıp giderler.
Doğal olarak en iyi etki ajanları da gazeteciler arasından çıkar.
Bir ülkede etnik, dini, sosyal sorunlar varsa orada o kadar çok etki ajanı vardır ve bu etki ajanları bu sorunları yönlendirmek ve çalıştıkları odak adına o sorun için o topluma dayatılan çözüm yollarını ülke halkının bütününe kabul ettirmek için yazar, çizer, konuşurlar, toplumu o yönde etkilemeye çalışırlar.
Mesela Türkiye'de terör sorunu ve Kürt sorununun çözümü adına libero görev yapan gazetecilerin önemli kısmı böyledir!
Bunlar için satılık kalem denildiği gibi derecelerine göre bunlara "Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri", "ehli dalaletin propagandacıları" ve hatta "şeytanın şakirdleri" de diyebiliriz!
Çok iyi bildiğine eminim
Bunlar genellikle profesyonel gazetecilerdir. Çoğu kendini gizleme gereği bile duymazlar. Çünkü arkalarındaki büyük gücün onları her şekilde koruyup kollayacağını çok iyi bilirler.
Böyle bir cesaret sahibi her satılmış kalem en çok da hükümetlere, hükümetlerin etkili bakanlarına embedded-ilişik biçimde icra ederler mesleklerini.
Çok da şaşırtıcı ve çelişik biçimde her hükümet döneminde en itibarlı gazeteciler yazarlar yine bunlardır!
Bunlar eğitimlerine genellikle ülkedeki yabancı kolejlerde başlayıp sonra da o koleje sahip ülkede yükseköğrenim yapmış ya da özel eğitime tabi tutulmuşlardır.
Belki Başbakan'da bunların listesi de vardır.
Başbakan'ın bu kişileri çok iyi bildiğine de eminim. Daha doğrusu bir başbakan olarak bu kişileri bilmesi gerekir! Biliyorsa da gereğini yapması...
Fakat bir etki ajanı gazeteci-yazar için gereğinin yapılması için elde çok ciddi belge, bilgi, gazetecilik dışı faaliyet delillerinin olması gerekir.
Çünkü gazeteci-yazar kisvesi altında yapılan etki ajanlığı demokratik bir ülkede suç değildir.
Ayrıca hem gazetecileri uçağına bindirip yanında gezdirip sonra da onların bir kısmına "satılık kalem" diyebilmek de hiç kolay değildir.
Ülkedeki medya ortamının demokratik gelişmesine en ufak bir katkı sunmayıp hem de satılık kalemlerden bahsetmek devri de geçti galiba...
bugün
Bu yazı 1,551 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Temmuz 2012
Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
-
5 Temmuz 2012
İki arada bir derede ölüm!
-
28 Haziran 2012
Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
-
26 Haziran 2012
Kılavuzu NATO olanın...
-
17 Haziran 2012
Davet ile davete icabet...
-
5 Haziran 2012
AK Parti celladına gülümserken...
-
31 Mayıs 2012
Kürtaj emanete ihanettir!
-
13 Mayıs 2012
28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
-
26 Nisan 2012
CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
-
24 Nisan 2012
Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
-
19 Nisan 2012
Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
-
17 Nisan 2012
Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
-
14 Nisan 2012
Adaletin rövanşı...
-
8 Nisan 2012
İçimizdeki darbeciler yüzünden...
-
29 Mart 2012
Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
-
22 Mart 2012
Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
-
13 Mart 2012
Liderlik cesareti...
-
8 Mart 2012
Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
-
1 Mart 2012
Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
-
26 Şubat 2012
15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''
Yorumlar
+ Yorum Ekle