En Sıcak Konular

Süleyman Yaşar


Süleyman Yaşar
0 0 0000

Türkiye G-20'ye hangi taahhütleri verdi?



Dünyanın en büyük 20 ekonomisini temsil eden G-20 ülkeleri toplantısı 18-19 Haziran'da Meksika Los Cabos'da toplandı. Toplantı sonunda yayınlanan liderler deklarasyonunda, global ekonominin kırılgan olduğuna ve bunun insanların günlük hayatına istihdam, ticaret, gelişme ve çevre kirlenmesi olarak olumsuz etki yaptığına dikkat cekildi. G-20 ülkelerinin, işte bütün bu olumsuz faktörleri ortadan kaldırmak, kırılganlıkları azaltmak ve finansal piyasalardaki tansiyonu düşürmek için ortak karar aldıkları belirtildi.
Peki bu kararlar doğrultusunda ülkeler hangi taahhütlerde bulundular? Los Cabos liderler deklarasyonuna ek olarak yayınlanan politika taahhütleri metninde, örneğin Almanya, kamu borcunun milli gelire oranını 2015'de yüzde 76'ya, bütçe açığının milli gelire oranını da 2012'de yüzde yarıma geriletmek dahil 10 farklı taahhütte bulundu. ABD ise federal bütçe açığını azaltmak için 2013 sonuna kadar 900 milyar dolar harcama azaltma taahhüdü başta olmak üzere tam 8 taahhütte bulundu. Yine G-20 ülkesi olan Çin de ilk sırada yerel yönetimlerin borçlarını 2012 sonunda azaltmayı da içeren tam 10 taahhütte bulundu.
Gelelim Türkiye'nin G-20 toplantısında verdiği politika taahhütlerine... Türkiye ilk sırada bütçe açığının milli gelire oranını 2014 sonunda yüzde 0.4'e, AB tanımlı kamu borç yükünü ise yüzde 32'ye geriletmek dahil toplam 13 taahhütte bulundu. Bu taahhütlerden belki de en önemlisi eğitim konusundaki taahhüt oldu. Buna göre Türkiye, bütün öğrencilere 2013 sonuna kadar tablet bilgisayar verilmesini ve 40 bin okula LSD akıllı tahta kurulmasını taahhüt ediyor. Büyük bir devrim olarak değerlendirilmesi gereken bu hamle neticesinde tüm öğrenciler 2013 sonunda tablet bilgisayara kavuşacak.
Böylece artık dar gelirli ailelerin çocukları için fırsat eşitliği sağlanacak. Onlar da bilgisayar kullanmayı ve bilgiye kolayca erişmeyi öğrenecek. Yetenekleri ve bilgi kapasiteleri hızla yükselecek.
Şimdiki elitlerin çocuklarının karşısına güçlü biçimde çıkıp iş alanlarında eşit şartlarda yarışacaklar. Tamirci çırağı yerine makine ya da elektronik mühendisi olabilecekler.
Ve yeni orta sınıfı ve elitleri oluşturacaklar.
Zaten şimdi Türkiye'de yaşanan çatışmanın nedeni de bu korku. İstanbul sermayesi ve ona hizmet eden eski orta sınıfın bugün Anadolu sermayesiyle ve AK Parti'yle çatışmasının ardında bu tablet bilgisayar hamlesi ve onu yaratacağı yeni rekabet korkusu var.
Gelelim G-20'ye verilen politika taahhütlerinden son günlerin güncel konusuna...
Türkiye 13 taahhüdünün arasında bir de denetim kapasitesini artıracağını ve böylece 2013 sonunda ülkede kayıt dışının azaltılacağını belirtiyor. Fakat ne büyük çelişkidir ki, bu taahhüde rağmen yapısal değişim yasası olarak olan yeni TTK'nın kayıt dışını önleyecek maddeleri değiştirilmek isteniyor.
Dolayısıyla "peki bu taahhüt nasıl karşılanacak?" sorusu hemen akla geliyor.
Buradan hemen AK Parti'ye seslenmek gerekiyor. TOBB, TÜSİAD ve CHP'nin oyununa gelip yeni TTK'nın ana kolonlarını kesmeyin. Kanun değişikliğinin ardından sizi kayıt dışını çoğalttılar ve kara para aklamaya fırsat yarattılar diye suçlayacaklar. Tabii G-20'ye verilen politika taahhüdü de bu arada hatırlanacak ve dünya tarafından da Türkiye'ye hatırlatılacak.
NOT: CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak aradı. "Ben bankalar hortumlandıktan sonra Hazine'ye Müsteşar oldum.
Şimdi herkesin güven duyduğu bankaları sağlamlaştıran düzenlemeleri ben yaptım" dedi.

sabah




Bu yazı 1,547 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 25 Eylül 2012 Kriz mi var?
    • 24 Eylül 2012 Yüksek faiz yüksek vergi
    • 21 Eylül 2012 Eksen kayması derler sakın kanmayın
    • 19 Eylül 2012 2001 krizinde ABD, IMF'nin Türkiye için yardım talebini geri çevirmiş
    • 14 Eylül 2012 Madem her şey çok kötü, niye AK Parti önde?
    • 12 Eylül 2012 Riskler azaldı, hâlâ notu niye artırmıyorsunuz?
    • 10 Eylül 2012 Altında yeni fiyat ne olacak?
    • 7 Eylül 2012 Draghi'nin planı Türkiye'nin notunu artırır mı?
    • 6 Eylül 2012 Sosyalist Enternasyonal'in Kürt sorununa çözüm önerisi ne?
    • 3 Eylül 2012 The Economist'in iki tuhaf isteği
    • 24 Ağustos 2012 Anadolu sermayesi mi, İslami burjuvazi mi?
    • 22 Ağustos 2012 Niye Gaziantep hedef seçildi?
    • 16 Ağustos 2012 Faiz lobisi şimdi ne diyecek?
    • 13 Ağustos 2012 İran niye Türkiye'ye kızıyor?
    • 9 Ağustos 2012 Faiz lobisine kötü haber: Londra zorda!
    • 7 Ağustos 2012 Türkiye'nin dış ekonomik riskleri ne?
    • 1 Ağustos 2012 Para niye Türkiye'ye gelecek?
    • 30 Temmuz 2012 Babamın bavulu Kıbrıs'ta
    • 25 Temmuz 2012 Obama küresel yolsuzluk dosyalarını niye açıyor?
    • 20 Temmuz 2012 Erdoğan'a niye kızıyorlar?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,602 µs