0 0 0000

Barışa kurşun

Ateş düştü yüreğimize. PKK, 8 evladımızı daha şehit etti. Yine Dağlıca ve yine zaman ayarlı bir saldırı ile karşı karşıyayız.

 Yine barışa yaklaştığımız bir anda şehit haberleriyle sarsıldık.

 Galip Ensarioğlu o nedenle, "yine bildik hesaplar" dedi.

Evet yine bildik hesaplar ve yine bildik zamanlama.

 Bir süredir diken üstündeydik.

 Barışa yaklaştığımızı hissediyor ve bu bizi tedirgin ediyordu.

Çünkü geçmiş deneyimlerimizden de biliyorduk ki, bu ülke ne zaman barışa yaklaşsa, bir el barışa kurşun sıkmak için pusuda bekliyordu.

 Ve ardından barış iklimini bozan, şehit haberleri geliyordu.

 Bu kez de aynısı oldu.

 Hem de, Leyla Zana'nın, "Kürt sorununu Erdoğan çözer" dediği bir anda geldi.

 Tek yanlı ateşkes ilanını rafa kaldıran Bingöl saldırısından bu yana, silahın sustuğu anda, barışa sıkılan kurşunları tek tek sıralamaya gerek var mı?

 Ahmet Türk ile Başbakan Erdoğan görüşecekti. PKK'nın döşediği mayın 9 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden oldu. Görüşme iptal edildi.

 21 Ekim 1997 tarihiydi. Cumhurbaşkanlığı referandumu için sandık başına gitmeye hazırlanıyorduk.

Dağlıca saldırısı geldi.

 Başbakan Erdoğan ne zaman ABD başkanlarıyla görüşecek oldu, kanlı bir saldırı geldi.

 8 Haziran 2004.

 Başbakan Erdoğan-Başkan Bush'la görüşürken PKK 5 yıldır ilan ettiği ateşkesi bozduğunu açıkladı.

7 Aralık 2009.

 Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Obama ile görüşmesi.

 Tokat Reşadiye saldırısı.

 Reşadiye baskını saat 15.30'da gerçekleşiyor. Erdoğan-Obama görüşmesi saat 18.30'da yapılıyor.

 Erdoğan-Obama görüşmesini izleyen gazeteciler, Beyaz Saray'ın kapısında beklerken alıyor, baskın haberini.

 20 Eylül 2010

 Erdoğan-Obama görüşmesi.

 20 Eylül 2011 Saat 11 Kumrular Sokak'ta patlama.

 Örgüt, hem ABD Başkanı'na hem Başbakan'a "ben varım ve eylem koyabilecek güçteyim" mesajını veriyor.

 En yenisi Silvan saldırısıydı.

 Avni Özgürel, Karayılan'ın, "Silvan eyleminin, örgütün ve kendisinin bir kararı neticesinde gerçekleşmediğini" söylediğini belirtiyor. Karayılan'ın 'Yerel unsurlar yaptı, kontrol edemedim" dediğini aktarıyor.

 Onu Oslo takip etti.

 Karayılan'ın, "Çünkü çözüme çok yaklaşmıştık. Çözüm koşulları olgunlaşmıştı" dediği Oslo.

 Bu 30 yıldır dağda olan bir ekibin aklı olamaz. Burada başka bir akıl var.

 Zamanlamaya dikkat çekerken, bir sorgulamayı da yapmamız gerekiyor.

 Eğer 30 yıldır verdiği şehitlere rağmen hükümet, Öcalan'ın ev hapsi ihtimalini dahi konuşmaya yeşil ışık yakabiliyorsa, barışı dillerinden düşürmeyenlerin "Bu iş yerel güçlerin kendi inisiyatifiyle yaptığı eylemdir" diye işin içinden sıyrılmaları mümkün değil.

 Sıyrılamazlar.

 Bir yandan barış diyeceksin, diğer yandan baskın planı yapacaksın.

 Önce bunun özeleştirisinin yapılması lazım.

 Merak ediyorum acaba Karayılan, saldırı talimatını verdikten sonra mı yoksa önce mi gazeteci Avni Özgürel'e bizim de desteklediğimiz, röportajı verdi.

 Bu ne ikiyüzlülüktür böyle.

 Bu ne kalleşliktir.

 Sonra dönüp, şu soruyu bir kez daha sormak istiyorum.

 30 yıldır aynı hata, aynı ihmal.

 Nereye kadar?

 Dağlıca'da baskına uğrayan askeri birliğimiz Trakya'dan kaydırılmış.

 Bir yanda bölgeyi ilk kez gören askerler, diğer tarafta 30 yıldır o dağlarda dolaşan bir örgüt.

 Düzenli askeri birliklerle, teröre hedef olmaktan başka bir işe yaramayan karakollarla bu mücadeleyi nasıl yürüteceğiz.

 Şehitlerimiz yüreğimizi yakıyor.

 Ayrıca bu tür zaaf görüntüsü örgüte moral, milletimize ise moralsizlik olarak geri dönüyor.

 "Akıllı karakol sistemi"nden, uydu sistemlerine, askerin bölgeden çekilip, mücadelenin tamamen profosyonel ve yetişmiş özel birliklerle yapılmasına kadar bir dizi önlemi almamakta neden direniyoruz?

 Bu sorular bir savrulma olarak algılanmamalı.

 Ama 30 yıldır yanlışta ısrar edilmesinin de hesabını sorarım.

 Kınalı kuzularımızı, daha ne kadar kurban vereceğiz.

 Elbette ki, kanı kurutmanın yolu, kana teslim olmaktan geçmiyor.

Yeni şehitler olmaması için vereceğiz bu mücadeleyi.

 Kurşun adres sormaz derler.

Ama bu stratejik bir kurşun.

 Ne zaman uzatsak elimizi barışa, geliyor buluyor bizi.

yenişafak

Bu yazı 1,328 defa okundu.