En Sıcak Konular

Hasan Cemal


Hasan Cemal
0 0 0000

Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!



Darbelerden hesap sormak elbette önemli. Ama sadece bununla, sadece bunun için yasaları değiştirmekle olmaz demokrasi. ‘Kafalar’ın da değişmesi şart. Yoksa milliyetçi, ırkçı kafaları yetiştiren eğitim sistemiyle, asker sorunu bitse bile, sivil sorunu devam eder.
 
 
Dikkat ediyor musunuz? Darbeleri savunan yok artık.
 Varsa da sesleri çıkmıyor.
 Darbe kötü sözcük oldu.
 Askerin siyasete karışması da öyle. Asker siyasete karışsın, fren koysun diyenler bugün artık kapalı kapılar arkasında konuşabiliyorlar.
 Demokrasi adına iyi bir nokta.
 Bu hayırlı noktaya gelmek öyle kolay olmadı. Bedeller ödendi, kopuşlar yaşandı.
Askeri darbelerin çıkarmış olduğu büyük maddi ve manevi faturalar ve buna karşı direnişler sonunda Türkiye’yi darbelerden hesap sorma noktasına getirdi.
Şimdi bu süreci yaşıyoruz.
 Bir geçiş dönemi bu.
 Sancılı, inişli çıkışlı bir dönem. Demokrasi kolay değil. Sabır, zaman ve mücadele gerektiriyor.
 Belki en önemlisi siyah beyaz bir süreç değil demokrasi. Bugünden yarına bitmiyor. Uzun bir zamana yayılıyor. İyilerle kötülerin içiçe geçerek işlediği bir süreç bu.
 Sonu görülecek bir film değil.
 Devletlerin de, toplumların iyiye doğru değişmeleri kolay olmuyor.
 Devletlerin demokrasiyi benimsemeleri de, toplumların demokrasiyi öğrenmeleri öyle, zaman alıyor.
 Bireyler için de geçerli bu.
 Kendi içimize dönüp demokrasi konusunda bir geçmiş muhasebesi yaparsak, hepimizin bazı kırık notları ortaya çıkabilir.    
 Demokrasinin hiç de kolay olmadığını, çok uzun yıllar alan karmaşık süreçleri gerektirdiği aklıma gelince, ben hep Avrupa’ya bakarım.
 Özgürlükler, insan hakları, hukukun üstünlüğü, eleştirel düşünce gibi bugün demokrasiyi demokrasi yapan ne kadar değer varsa, bunların beşiği Avrupa’dır.
 Ama aynı Avrupa aynı zamanda bu düşünceleri boğmaya çalışmış totaliter zihniyet ve rejimlerin de, insanları diri diri yakan Engizisyon’un da, din savaşlarının da, soykırımların da beşiği olmuştur.
 Yaşlı kıta ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında milliyetçilikleri Avrupa Birliği projesiyle aşmaya çalışarak, barış ve demokrasiyi yakalamaya başlamıştır.
 Başlamıştır diyorum, çünkü Avrupa’da da demokrasi taşları hâlâ yerli yerine tam oturmuş değil.
 Borç krizi ve işsizlik Avrupa’da yabancı düşmanlığı, ırkçılık, İslamofi gibi demokrasi düşmanı akımları yeniden yükselişe geçirdi.
 Demin de belirttiğim gibi demokrasi zaman ve sabır gerektiriyor. Bugünden yarına olmuyor. Uzun zamana yayılan karmaşık ve sancılı bir süreç demokrasi.
 Biz de bu süreçten nasibimizi almaya devam ediyoruz.
 Ama hayırlı bir noktadayız.
 Çünkü yüzeysel değil, derin bir tartışmanın içindeyiz. ‘Derin’, çünkü bu toprakların asker sorunu tartışmaların odak noktasında.
 Darbe tertiplerinden, darbelerden, muhtıralardan hesap sormak bugüne kadar ilk kez yapılıyor.
 Kökleri İttihat Terakki’ye uzanan ‘darbe geleneği’yle yüzleşmek ve 1923’den beri yaşananları asker sorunu açısından mercek altına almak, bu ülkede demokrasi ve hukuk yolunu daha çok açar.
 Bu süreci yaşıyoruz bugün.
 Bir sürü ‘doğru’ların yanında ‘yanlış’larla da yaşıyoruz. ‘Saçmalık’lar da eksik olmuyor, yakın geçmişin acılarından kaynaklanan intikamcı, rövanşist duygular da...
 Bunların olmaması gerekir.
 Keşke olmasa...
‘Demokrasi kültürü’nü edinmek elbette ‘darbeci mikrop’tan arınmakla mümkün.
 Bunun hem devlet, hem toplum, hem birey olarak başarılması lazım.
 Devleti ve askeri demokratik hukuk devletinin kurallarıyla bağlarken, toplumu ve bireyi ‘demokrasi kültürü’yle tanıştıracak bir ‘eğitim sistemi’ni uygulamaktan başka çaremiz yok.
 Bu konu hâlâ uzağımızda.
 Sadece yasaları değiştirmekten geçmez, geçmiyor demokrasi. Aynı zamanda ‘kafalar’ında değişmesi şart.
 Yoksa bugünkü milliyetçi, ırkçıkafaların temelinde yatan Türk eğitim sistemiyle, Türkiye’nin asker sorunubitse bile,sivil sorunudevam eder.
 Uzun lafın kısası:
Darbelerden hesap sorarak ya da darbelerle hesaplaşarak Türkiye’nin ‘asker sorunu’na dokunmak elbette önemli demokrasi açısından.
 Ancak, demokrasinin yalnız bu yolla olamayacağını, zira Türkiye’nin ‘asker sorunu’nun aynı zamanda bir sivil sorunu olduğunu da bilmek gerekiyor.
 Günümüzün hayırlı tartışmalarında bu boyut fazlasıyla eksik...

milliyet


Bu yazı 1,221 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 16 Eylül 2012 Türkiye AB’nin, AB Türkiye’nin neresinde?
    • 13 Eylül 2012 Ve soruyorum Ak Parti iktidarına...
    • 7 Ağustos 2012 Özkök Paşa demokrasi adına bir şanstı!
    • 12 Mayıs 2012 Ak Parti’yle kadınlar, başörtüsü sorunu ve Kürt sorunu...
    • 18 Nisan 2012 Demokraside asker sorunu, sivil sorunu!
    • 15 Nisan 2012 Suriye’de akan kan ve evimizin içi!
    • 3 Nisan 2012 Suriye’de ben de tarafım!
    • 27 Mart 2012 Zamanın ruhu ve dış konjonktür PKK’ya karşı!
    • 21 Ocak 2012 İnsanlık ölmedi, karanlık sorgulanacak!
    • 18 Ocak 2012 Sanık Kenan Evren, ayağa kalk!
    • 20 Kasım 2011 ''Dersimli okşanmakla kazanılmaz!''
    • 18 Ekim 2011 Herkes ‘Atatürk milliyetçisi’ olmak zorunda mı?..
    • 5 Ekim 2011 Ak Parti, CHP, BDP uzlaşması...
    • 29 Eylül 2011 Ciğeri yanan Erdoğan’a, Öcalan’a...
    • 27 Eylül 2011 PKK, BDP, Güneydoğu’dan haberler öyle ki...
    • 22 Eylül 2011 Avrupa Birliği Türkiye'ye dürüst davranmıyor mu?
    • 21 Eylül 2011 Düşen helikopterin beynini kim söküp aldı ?
    • 7 Eylül 2011 Başbuğ Paşa da hesap vermek zorunda!
    • 2 Eylül 2011 Erdoğan’ın askeri vesayetle mücadelesi...
    • 6 Ağustos 2011 Kürt sorunu: Bardağın dolu ve boş tarafı!

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,476 µs