Nuh Gönültaş
0 0 0000
15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''
Şu politik hayat ne tuhaf!
AK Parti hükümeti iktidarının doruklarında...
Tayyip Erdoğan Başbakan ve başbakanlığının "ustalık dönemi"nde.
Herkesin onun ağzına "Usta ne düşünüyor bu hususta" diye baktığı zamanlardayız.
Abdullah Gül Cumhurbaşkanı.
Her ne kadar hükümet, zemin teşkil eden yasal düzenlemelerden hiçbirini değiştirmemiş olsa da, ülkede "askeri vesayet"in fiilen geriletildiği...
12 Eylül'de yapılan kısmi Anayasa değişikliği ile hükümete yargıda etkin olma imkânı verildiği...
Anayasa Mahkemesi'nde, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nda, sonu 'tay' ile biten, hükümetin her türlü icraatına engel olan yüksek yargı kurumlarında çoğunluk imkânı tanındığı...
Yüzde 50 oy ile Başbakan'a Milli Güvenlik Kurulu'nda üstünlük sağlama imkânının verildiği...
Atanmışlara karşı seçilmişlerin öne çıkarıldığı...
Halkın desteği ile darbelerin, muhtıraların, kanunsuz emirleri ellerin tersiyle itildiği bir zamanda...
Hâlâ, hâlâ, hâlâ...
"Cemaat devleti ele geçirecek" denilebiliyor ve en acısı bu söz hükümet çevrelerinde kabul görebiliyor.
Her ne kadar Hüseyin Çelik "Cemaat devleti ele geçirmiş, devlete sızmış, bunlar kargaları güldürür" diyorsa da,
başbakan ustalık döneminde bu iddialara inanmayı tercih ettiğine dair işaretler veriyor!
28 Şubat sürecinde "Cemaat devleti ele geçirecek" psikolojik savaşını şimdi AK Parti hükümetine yakın yayın organları yapıyor!
Komik değil mi?
28 Şubat sürecindeki bu türlü iddialara "Türkiye'yi ne yapacaksınız, Coca Cola'yı ele geçirin daha iyi" demiştim.
Şimdi sanırım aynı şeyleri söylemenin zamanı geldi.
Çünkü yine bir şubat ayındayız ve yine bir şubat soğuğu söz konusu!
Bu şubat ayında bir yamukluk var zaten.
Kararsız bir ay. Dünyada üç yıl 28, dördüncü yıl 29 çekiyor. Türkiye'de ise 15 yılda bir de "soğuk" çekiyor ve biz bu gelişmeye "şubat soğuğu" diyoruz.
Ne demişler:
"Yaralarını, acılarını, ıstıraplarını kimseyle paylaşma. Çünkü sana vurmak isteyenler ilk önce oralara vurur..."
bugün
Bu yazı 1,490 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Temmuz 2012
Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
-
5 Temmuz 2012
İki arada bir derede ölüm!
-
28 Haziran 2012
Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
-
26 Haziran 2012
Kılavuzu NATO olanın...
-
17 Haziran 2012
Davet ile davete icabet...
-
5 Haziran 2012
AK Parti celladına gülümserken...
-
31 Mayıs 2012
Kürtaj emanete ihanettir!
-
13 Mayıs 2012
28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
-
26 Nisan 2012
CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
-
24 Nisan 2012
Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
-
19 Nisan 2012
Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
-
17 Nisan 2012
Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
-
14 Nisan 2012
Adaletin rövanşı...
-
8 Nisan 2012
İçimizdeki darbeciler yüzünden...
-
29 Mart 2012
Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
-
22 Mart 2012
Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
-
13 Mart 2012
Liderlik cesareti...
-
8 Mart 2012
Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
-
1 Mart 2012
Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
-
26 Şubat 2012
15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''
Yorumlar
+ Yorum Ekle