En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Nâzik beyler ve daha da nâzik hanımlara



Nâzik beyler ile onlardan daha nâzik hanımların yeni tartışma konusunu biliyorsunuz: Hükümet zorunlu eğitimi -onların yıllardan beri savunageldiğinden de öteye- oniki yıla çıkarma hazırlığında; şikâyet konusu yapageldikleri mesleki ve teknik eğitimi teşvik edecek biçimde hem de...
Buradan çıkardıkları tartışma konusu şu: Yeni sistemde dörder yıllık kesintiler var ve ilk dört yıldan sonra özel durumu olanlara ‘evde eğitim’ imkânı sağlanıyor diye “Kızları eve kapatacaklar” endişesi dile getiriliyor. Tutucu babalar kızlarını okutmak istemiyor, ancak zorlanırsa bunu yapıyorlarmış; ‘muhafazakâr’ Ak Parti yeni sistemle onlara kaçış yolu sunuyormuş...

Esas üzerinde durulması gereken yön, nâzik beyler ve onlardan daha nâzik hanımların iktidarı suçlamak için kullandıkları argüman konusunda kendilerinin samimiyetleri: Gerçekten kızların okumasını istiyorlar mı dersiniz?

Ülkemizde bazı anne-babaların kız çocuklarının eğitim görmesine fazla istekli olmadıkları bir gerçek; bunu tartışacak değilim. Okuma-yazma oranları kadınlarda hep düşük oldu; okullaşma oranı da öyle. Bugün bile kapısına devletin yetkilileri dikildiği halde nazlanan aileler var.

Ancak hem kadın okuma yazma-oranında, hem de kızların okullaşmasında en başarılı dönemi şimdilerde yaşadığımız da bir başka gerçek. Ak Parti hükümeti, özel programlar uygulayarak, sivil toplumu teşvik ederek, derneklerin kampanyalarını destekleyerek bunu başardı. Şimdi kalkıp da “Bunlar kızları okutmayacaklar” iddiası eşliğinde ortalığı toza dumana boğmak büyük haksızlık...

Daha büyük haksızlık ise, nâzik beyler ve hanımların, ailelerine rağmen okumak isteyen kızların bu arzularına karşı bilinen tavırları... Cumhuriyet’in kuruluşundan beri varolan kız liseleri artık yok; bütün tedrisat 12 Eylül (1980) sonrasında kız-erkek karışık hale getirildi. “Böyle yapılırsa, mutaassıp babalar kızlarını okutmazlar, bırakın ayrı da olsa kızlar okusun” diye itiraz ettiklerini hiç duymadık.

Yine de üniversite kapısına kadar gelmeyi başaran kızlara, derslere başlarını örterek girmeye kalktıklarında reva gördükleri muamele ise hepimizin gözleri önünde yaşandı. İkna olmayanların başlarını zorla açmaya kalkışmaktan derslikten çıkarmaya ve kayıtlarını silmeye kadar varan türlü çeşitli zulüm, nâzik beyler ve daha nâzik hanımların onayıyla işlendi.

Şimdi karşımıza çıkıp “Kızlar okumalı, hükümet bunu engellemek için eğitim sistemiyle oynuyor” demiyorlar mı, bu samimiyetsizlik karşısında insan ne yapacağını bilemiyor...

İtiraz ettikleri ‘evde eğitim’ yeni bir icat değil, ‘home-schooling’ adıyla pek çok ülkede varolan bir sistem. Bugün ABD’de 1,5 milyonun üzerinde çocuk ve genç evlerinde eğitim görüyor ve hemen her ülkede bu rakam her geçen yıl artıyor. Çocuklarını evlerinde eğiten ailelere devlet yardımı yapılıyor; yöntem resmi olduğu için hiçbir hak mahrumiyeti yaşamıyor evde eğitilen çocuklar...

Nâzik beyler ve daha nâzik hanımların kızların eğitilmesi konusunda samimiyet sınavından geçebilmeleri için, her şeyden önce, kız liseleri uygulamasının yeniden başlamasını ve başörtüsü yasağının resmen kalkmasını savunmaları gerekiyor.

star

Bu yazı 1,250 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,281 µs