Tamer Korkmaz
0 0 0000
Anahtar
Durum Raporu mu? Hükümete, Yeni Türkiye'ye yönelik Sivil Darbe Girişimi püskürtüldü, diyebiliriz.
MİT Soruşturması üzerinden meydan okuyan, ikinci bir "Üç Yüz Altmış Yedi" karakteri arz eden ciddi bir "badire" idi; atlatıldı.
Eh, çok da "öğretici, aydınlatıcı" oldu!
*
MİT Kanunu'ndaki değişiklik, Yargı ve Emniyet eliyle siyasete, hükümete yapılabilecek müdahalelere karşı "önlem" alıyor.
MİT soruşturmasıyla gelen "Derin Operasyon"a karşı bir ataktır, bu yasal düzenleme...
"Madem öyle, gel böyle!" deniyor.
*
Anayasa Mahkemesi eski raportörü Osman Can, "KCK savcılarının Başbakan'ın izni olmaksızın MİT yöneticileri hakkında soruşturma yapmasının hukuken mümkün olmadığını" şöyle izah ediyor:
"MİT Kanunu'nda (26. Madde), muhtemelen başka hiçbir yasada geçmeyen 'görevin niteliğinden doğan' ibaresi yer alır.
Bundan dolayı CMK 251'in dışındadır.
MİT Kanunu'ndaki bu ayrık ifade...
CMK 251'in karşısında, onu özel kural haline getiriyor. Başbakan'dan izin alınması şartının devam ettiğini kanıtlıyor..."
*
Öyleyse, savcı neden hukuk dışına çıkmıştır?
Amirlerinden bilgi gizlemesinin, MİT'in bilgisine başvurmayı tercih etmeyişinin, "Başbakan'dan izin almamasının" asıl nedeni nedir?
*
"Konunun özü Oslo değil ki, KCK" yollu izah getirmeler de illüzyon kapsamındadır; olayın temel dinamiklerini PERDELEMEKLE eşdeğerdir.
*
Burada asıl sorulması gereken, soruşturma dosyasını kimlerin hazırladığıdır...
Dosyanın hazırlanmasında "kimlerin ortaklık ettiği" sorusunun cevabı, ANAHTAR konumundadır.
*
MİT Soruşturması, şayet "teşkilattaki yanlış isimleri ayıklama" ile alakalı olsaydı; en başta MİT'in eski ve yeni müsteşarı hedef tahtasına oturtulmazdı!
Ergenekon Soruşturması başlamadan önce...
Bir başka deyişle, Emre Taner'in müsteşarlığı döneminde...
Teşkilatta "sistematik bir tasfiye" yapıldığı "ciddi bir dönüşüm" yaşandığı kamuoyunda bilinmiyor.
Kapalı kapılar ardındaki bu "ayıklama" hayati bir kilometre taşıydı.
Ergenekon Operasyonu'nun yürütülmesinde "Millileşen MİT"in işlevi ön sıradadır.
*
2007 Ocak ayının ilk haftasında dönemin MİT Müsteşarı Emre Taner, teşkilatın yeni stratejisini deklare etmişti.
O açıklama, aynı zamanda "Türkiye'nin Yeni Gidişatı"nı resmediyordu.
Oradaki öngörüler gerçekleşmiş, saptamalar haklı çıkmıştır.
*
Hürriyet'in 17 Ocak 2007'de attığı...
(Dink Suikastı'ndan iki gün öncedir)
Meşhur "Aman Sincan Sanmayın" manşetinin...
Aslında "tankların geçme ihtimaline" gönderme yaptığını her bir vesile ile anlatırım...
İşte o dönemdeki darbe girişiminin...
(Ki, açığa çıkmamış bir girişimdir.)
Engellenmesinde Emre Taner'in rolü büyüktü.
*
MİT Müsteşarı Hakan Fidan...
Emre Taner döneminde temelleri atılan dönüşümü iyice hızlandırdı.
Bütün bu süreçte...
MİT, sadece bölgede etkili olmakla kalmadı, küresel bir oyuncu haline geldi.
(Mesela, Almanya'daki Dönerci Cinayetleri'nin derin arka planını deşifre eden MİT'tir.)
Öyleyse...
Son dönemde MİT'e birbiri ardına "ateş" açılmasının "derin anlamı" üzerinde iyi düşünmek gerekir.
yenişafak
Bu yazı 1,393 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
18 Eylül 2012
Otuz beşe bakla
-
24 Ağustos 2012
Arkadakiler
-
17 Ağustos 2012
''Düğme''li olsun!
-
10 Ağustos 2012
Kumpas
-
3 Ağustos 2012
Yıldızın parladığı o sahne
-
20 Temmuz 2012
Steril
-
6 Temmuz 2012
Bir ıslık da biz çalalım!
-
3 Temmuz 2012
Hava sahamıza giren Wall Street J'eti
-
5 Haziran 2012
Hayal Teknesi!
-
15 Mayıs 2012
Büyük Satranç Sahnesi!
-
8 Mayıs 2012
Hükümete ''Tomahawk'' atmışlardı!
-
4 Mayıs 2012
Gözlerimiz tamamen kapalı!
-
24 Nisan 2012
''ABD Karışmadı'' Yalanı
-
10 Nisan 2012
Kime, ne lazımmış?
-
6 Nisan 2012
Şapkanın Altındakiler
-
20 Mart 2012
Hokus, pokus...
-
6 Mart 2012
Kafasını koparalım, diyorlardı!
-
28 Şubat 2012
28 Şubat'ın Balans Ayarları!
-
17 Şubat 2012
Anahtar
-
14 Şubat 2012
Hedef tahtası
Yorumlar
+ Yorum Ekle