Mahmut Övür
0 0 0000
Batı'da lav silahı, Doğu'da kafatası
Diyarbakır'da İçkale'de 1 Ocak 2011'de başlayan kazılarda kafatası sayısı 23'e ulaştı. İnsanı dehşete düşüren bu sayı tesadüfen de olsa Türkiye'nin yakın veya uzak karanlık tarihine ışık tutacak gibi görünüyor.
Henüz Adli Tıp incelemesi yapılmış değil ama cesetlerin üst üste ve toplu olması "öldürülme" olasılığını güçlü kılıyor.
Önceki gün grup toplantısında Başbakan Erdoğan, bu konuya dikkat çekerek sonuna kadar işin üzerine gidileceğini söyledi.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da kazıların yapılması gerektiğini belirtiyor ve bir uyarıda bulunuyordu:
"Ortada vahim bir durum var. Kazıların her aşamasının fotoğraflanması lazım, gömülme şekilleri nasıldır, bu bir katliam mıdır? Adalet Bakanlığı'ndan açıklama bekliyoruz." Eski JİTEM merkezinin bulunduğu alanda kafatası kemiklerinin bulunması ilk bakışta dikkatleri 90'lı yıllardaki yargısız infazlara çevirmişti.
Ancak kafatası sayısının giderek artması bu olasılığı zayıflatıyor. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu belki de bu nedenle bu kemiklerin 1925'teki Şeyh Sait isyanı sonrasına ait olabileceğine dikkat çekiyor. Her ihtimalde durum gerçekten vahim... Fırat'ın doğusunun dünü de bugünü de toplu katliamlar, yargısız infazlarla dolu...
Batı'da yapılan Poyrazköy, Zir Vadisi gibi her kazıda lav silahları, bombalar fışkırırken, o bombaların ülkenin doğusunda nasıl bir vahşete dönüştüğünü ise yıllar sonra da olsa böylesi tesadüfi kazılarla öğreniyoruz.
Aslında kazılar tesadüfen yapılmıyor. Bir süre önce bugün Ergenekon davasında tutuklu yargılanan Zekeriya Öztürk'ün komutanlık yaptığı Şırnak Görümlü yakınlarında da üç kişinin kıyafetleriyle gömülü cesetleri bulundu. Eşleri tarafından tanınan bu cesetlerin Adli Tıp sonuçları belki de yeni bir sürecin başlangıcı olacak.
Tam da bu nedenle Şırnak Baro Başkanı Nurşivan Elçi şöyle diyor: "Ergenekon davasının gerçek mecrasına dönmesi için soruşturma ve araştırmanın Fırat'ın bu yakasına dönmesi gerekiyor." Meclis'in yeni gazeteci vekili Şamil Tayyar ise umutlu:"Başbakan da açıkladı, ucu nereye varırsa oraya kadar gideriz. Siyaseten bu işin arkasındayız." Yeni Türkiye'nin temiz bir zeminde yükselmesi için geçmişin kirli ve karanlık yüzüyle hesaplaşmamız gerekiyor.
Ankara'da Bizans oyunları
Dışarıdan bakınca beyaza bürünmüş Ankara insana sempatik gelse de içinde olmak biraz farklı. Karın sempatikliği yerini siyasetin ve kurumların ayak oyunlarına bırakıyor. Ankara'ya iner inmez soluğu Sheraton Oteli'nde alıyorum. İnanılmaz bir kalabalıkla karşılaşıyorum. O beklenen Futbol Federasyonu genel kurulu burada yapılıyor. Lobi ekrandan düşmüş yüzlerle dolu... Önümden TFF Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Sadri Şener, Yıldırım Demirören kalabalık bir grupla geçiyor. Bütün gözler onların üstünde... Atasay'ın sahibi Fenerbahçe yönetim kurulu üyesi Cihan Kamer, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve onlarca Anadolu kulübü başkanı da orada... Ayaküstü TFF Yöneticisi Göksel Gümüşdağ ile konuşuyorum. Ser verip sır vermiyor. Sadece "Bekliyoruz umarım iyi şeyler olur" diyor. Tam o kalabalığı bırakıp ayrılırken G.Saray delegesi Mehmet Ağar'ı görüyorum. Sohbet biraz uzuyor. Uğur Mumcu cinayetinden siyasetteki ayak oyunlarına, çok şey konuşuyoruz. Ama "off the record," yani yazılmamak koşuluyla... Futbolla ilgili sadece şunu söylüyor: "Yanlış şey olursa Türkiye rezil olur. Türkiye üçüncü dünya ülkesi değil..." Yeni milletvekili olmuş bir siyasetçinin sözünü hatırlıyorum:
"Biz İstanbul'u Bizans biliyorduk. Asıl Bizans Ankara..."
sabah
Bu yazı 1,357 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
30 Eylül 2012
AK Parti kongresi ve Barzani
-
28 Eylül 2012
AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
-
23 Eylül 2012
CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
-
20 Eylül 2012
Otobüste 200 er
-
18 Eylül 2012
CHP günahlarından arınıyor
-
11 Eylül 2012
CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
-
1 Eylül 2012
Ya silah ya siyaset
-
30 Ağustos 2012
CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
-
19 Ağustos 2012
Barışı kirletmemek lazım
-
14 Ağustos 2012
Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
-
10 Ağustos 2012
Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
-
24 Temmuz 2012
Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
-
19 Temmuz 2012
CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
-
18 Temmuz 2012
CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
-
17 Temmuz 2012
CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
-
8 Temmuz 2012
Siyasetin yeni aktörleri
-
6 Temmuz 2012
CHP'de kurultay pazarlamacıları
-
3 Temmuz 2012
Zana'nın demokratik yolu
-
24 Haziran 2012
Uçak düşürme bir tuzak mı?
-
19 Haziran 2012
Gülen'in kararı neyin sinyali?
Yorumlar
+ Yorum Ekle