Süleyman Yaşar
0 0 0000
Dışişleri'nin vesayeti ne zaman kalkacak?
Çin'de altı bin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı yaşıyor. Bu vatandaşların yedi yüz ellisi öğrenci, geri kalanı işadamı. Bu işadamları ithalat yanında ihracat da yapıyor. Şu anda dış ticaret dengesi aleyhimize olsa bile Türkiye'den Çin'e otobüs körüğü bile satan var.
Anlaşılan bütün bu işler biraz fedakârlıklarla yürüyor. Çünkü Çin'deki vatandaşlarımızın çeşitli bürokratik hizmetlere ihtiyacı var. Bu nedenle konsolosluğa gidiyorlar. Başlarına neler geldiğini bir örnek olayla anlatalım.
Türk-Çin İş Adamları Derneği (TÜÇSİAD) tarafından düzenlenen Türk-Çin İş Adamları Forumu'na katılmak için gittiğimiz Şanghay'da bir işadamı, konsolosluğumuzda bir süre önce başına gelen olayı anlattı. Şaşırmamak mümkün değil. Uzun süredir Çin'de yaşayan bu işadamımız askerliğini erteletmek için Şanghay Konsolosluğu'na gidiyor. Konsolos beyefendi, işadamına "İstiklal Marşı'nı okursan askerliğini ertelerim aksi takdirde ertelemem" diyor. Bunun üzerine işadamı ne yapsın? İtiraz etse işi olmayacak korkusuyla konsolosun huzurunda hazır ol vaziyette İstiklal Marşı'nı okumak zorunda kalıyor.
Bir konsolos askerlik erteleme işlemi için böyle bir uygulama yapamaz. Buna yetkisi yok. Çünkü konsolos devlet memuru olarak yasalar çerçevesinde vatandaşın işini görmek için orada bulunuyor. Askerlikle ilgili yasalarda erteleme için İstiklal Marşı'nın okunması gibi bir hüküm yok. Ama maaşını vatandaşın ödediği vergilerle alıp vatandaşa hizmet için gönderilen konsolos bu keyfi uygulamayı yapabiliyor.
Peki konsolos bu keyfi uygulamayı nasıl yapabiliyor? Dışişleri mensuplarının vesayetçi geleneğine dayanarak yapıyor bunu. Ve vatandaşı karşısında hazır ola geçirip İstiklal Marşı okutuyor. Askeri vesayet azaldı derken, anlayacağınız Dışişleri personelinin vesayet sistemi sürüyor.
Halbuki "monşerler artık halay çekmeye başladı" başlığıyla haberler yayımlanmıştı. Ceketlerini çıkartıp halay çeken büyükelçi resimleri gazetelerde yer almıştı. Demek ki halay çekmekle halka yakın olunmuyor. Halay çekmekle halka hizmet farklı şeyler. Halayı siyasetçiye şirin görünmek için çekmişler, vatandaşı hor gören uygulamaya devam ediyorlar.
Hemen belirtelim... Bu tuhaf uygulamayı halen görevde bulunan konsolostan iki önceki konsolos yapıyor. Herhalde şimdi elçi olmuştur. Dışişleri mensuplarının yurtdışındaki vatandaşlarımıza yaptığı bu keyfi uygulamalara bir son verdirelim artık. Aksi takdirde hangi referandumu yaparsanız yapın, halkın seçtiği hükümetlerin halka hizmetini engelleyen vesayet rejimi sona ermeyecek.
sabah
Bu yazı 1,088 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
25 Eylül 2012
Kriz mi var?
-
24 Eylül 2012
Yüksek faiz yüksek vergi
-
21 Eylül 2012
Eksen kayması derler sakın kanmayın
-
19 Eylül 2012
2001 krizinde ABD, IMF'nin Türkiye için yardım talebini geri çevirmiş
-
14 Eylül 2012
Madem her şey çok kötü, niye AK Parti önde?
-
12 Eylül 2012
Riskler azaldı, hâlâ notu niye artırmıyorsunuz?
-
10 Eylül 2012
Altında yeni fiyat ne olacak?
-
7 Eylül 2012
Draghi'nin planı Türkiye'nin notunu artırır mı?
-
6 Eylül 2012
Sosyalist Enternasyonal'in Kürt sorununa çözüm önerisi ne?
-
3 Eylül 2012
The Economist'in iki tuhaf isteği
-
24 Ağustos 2012
Anadolu sermayesi mi, İslami burjuvazi mi?
-
22 Ağustos 2012
Niye Gaziantep hedef seçildi?
-
16 Ağustos 2012
Faiz lobisi şimdi ne diyecek?
-
13 Ağustos 2012
İran niye Türkiye'ye kızıyor?
-
9 Ağustos 2012
Faiz lobisine kötü haber: Londra zorda!
-
7 Ağustos 2012
Türkiye'nin dış ekonomik riskleri ne?
-
1 Ağustos 2012
Para niye Türkiye'ye gelecek?
-
30 Temmuz 2012
Babamın bavulu Kıbrıs'ta
-
25 Temmuz 2012
Obama küresel yolsuzluk dosyalarını niye açıyor?
-
20 Temmuz 2012
Erdoğan'a niye kızıyorlar?
Yorumlar
+ Yorum Ekle