En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Bahçeli: 'Tüm arşivler açılsın'



MHP'nin artık gelenekselleşen yıllık kahvaltılı sohbet toplantısındayım. İyi bir gelenek aslında... Hem vedaya hazırlanan yılın değerlendirmesini hem de yeni yılın beklentilerini MHP'den dinlemek. İstisnasız yazılı ve görsel medya organlarının Ankara temsilcileri davetli. Davete icabet tam kadro.


Dikdörtgen şeklinde masaya parti yöneticileri de serpiştirilmiş. Oturma düzeninden hoşnut olmayan meslektaşlarımız oldu tabii. Özellikle de Devlet Bahçeli'nin biraz uzağına düşenler bunun nedenini anlamakta zorlandı. Kriter neydi, doğrusu ben de anlayamadım. Bahçeli'nin sağında ve solunda önceki yıllarda kimler oturduysa yine aynı isimler vardı.

MHP lideri Bahçeli kısa bir sunuş yaptı, sonra soru ve cevap faslı. Sözünün başında Başbakan Erdoğan'ın Ankara'da mesaiye başlamasından duyduğu memnuniyeti dile getirmeyi ihmal etmedi. Genel hatlarıyla 2011'in siyasî olaylarına değindi. 12 Haziran seçimlerini hatırlattı, Van depremine girdi, yıl içinde gelişen terör olaylarına dikkat çekti. 2011'i üç olayla özetledi.

İlk olarak suikast iddiaları soruldu. 'Ciddiye alınacak tarafı yok' dedi. Bir yıl içinde çevresinde olağanüstü güvenlik tedbirleri alındığını hissetmediğini söyledi. 'Cesaret' vurgusu yaptı.

Hafta içinde MHP liderinin AK Parti içindeki farklı seslere ilişkin yorumları tartışmalara neden olmuştu. Bahçeli sözlerinin arkasında... Lafı eğip bükmeden yine aynı minval üzere konuştu, AK Parti'deki çatlama veya bölünmenin ülkeye sağlayacağı herhangi bir fayda olmadığını söyledi. 'Türkiye'nin istikrar içinde olması lazım. Meclis'in yapısı sağlıklı iktidar çıkarmaya müsait değil' dedi.

Benzer tutumu 2002'de DSP'den ayrılan milletvekillerine de gösterdiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanının görev süresi siyasetin gündeminde... CHP lideri Kılıçdaroğlu '5 yıl' dedi ve seçim istedi. Bahçeli ne düşünüyor? Bu soruya cevap verirken uzun uzun Abdullah Gül'ün seçildiği süreci anlattı. 367 kilidini MHP'nin Meclis'e girerek açtığına dikkat çekti. Doğru, eğer MHP, CHP'nin peşine takılıp gitseydi seçim süreci farklı gelişirdi. MHP krize değil yapıcı rol oynadı.

Bahçeli, Gül'ün görev süresi için '5 yıl' dedi. Gerekçelendirirken milletvekili seçiminin 5 yıldan 4 yıla düşmesine kimsenin ses çıkarmadığını söyledi. Aynı uygulamanın cumhurbaşkanlığı seçimine de emsal oluşturduğunu ifade etti. Buna kim karar verecek? MHP lideri görüşlerini aktarmakla yetindi. Topu Meclis'te ezici çoğunluğa sahip AK Parti'ye attı. Sorunu iktidar partisinin çözmesini istedi.

Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresi hem hukukî hem de siyasî açıdan tartışılıyor. Tek görüş yok, farklı görüşler var. Muhalefet partilerinin düşüncesi belli oldu. Hem CHP hem MHP '5 yıl' konusunda tavır koydu. Cumhurbaşkanının süresi siyasetin sıcak gündemi... Son sözü kim söyleyecek; Meclis mi yoksa YSK mı? Meçhul.

Meclis YSK'yı beklemeden inisiyatif almak zorunda. '5 veya 7 yıl' kararı siyasî gelişmelerle yakından ilgili.

MHP lideri, cumhurbaşkanını halkın seçmesinin risklerine de dikkat çekti. Etnik kimlik vurgularıyla istismar edileceği endişesini paylaştı. Bahçeli'nin 'Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı' sorusuna cevabı ilginçti; 'Ayaklarımı yerden kesmeyin' dedi. Bir renk vermedi. Ama kapıyı da kapatmadı.

Faili meçhuller, yakın tarih tartışmaları... Bahçeli 'Genelkurmay da dahil, bütün arşivler açılsın, bir tarih şûrasında uzmanların önüne konulsun' dedi. Yerinde bir çağrı. Tarihin karanlıkta kalan sayfalarını el yordamıyla değil belgeler üzerinden tartışmak sağlıklı sonuçlar da verir.

Bu kez rakamlar yoktu ama ciddi sorular karşısında yaptığı esprilerle, verdiği net cevaplarla, klasik araba merakıyla hoş izlenim bıraktı.

zaman

Bu yazı 3,014 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,845 µs