Nuh Gönültaş
0 0 0000
AK Parti iktidarında muhalefete gerek yok!
Eğri oturalım doğru konuşalım.
İğneyi AK Parti'ye, çuvaldızı CHP'ye batıralım.
Eğer, bugün "Dersim katliamı gerçeği" de dahil olmak üzere her şey konuşulabiliyor, tartışılabiliyorsa...
CHP'nin Dersimli milletvekilleri Atatürk'ü dahi tartışmaya açabiliyorsa ve rahatlıkla geçmişlerinin hesabını sorabiliyorsa...
Bütün bunlar AK Parti hükümetlerinin açtığı yolda, kurduğu ülküde, gösterdiği amaçta cereyan ediyor!
Hükümet Anayasa'yı değiştirmek isterken BDP muhalefetinin engelleyiciliği unutulur mu?
Hükümet, siyasi partilerin kapatılmasını önlemek istediğinde BDP, gerekli değişikliğin Meclis'ten geçmesini engelledi.
PKK, hükümetin bütün iyi niyetli diyaloğa girme, görüşme planlarına, terörü artırarak, kanı köpürterek, sivilleri de öldürmeye başlayarak, muhalefet ediyor.
Ergenekon'un, ordu içindeki cuntaların muhalefeti de var!
CHP ana muhalefetinin engellemelerini söylemeye gerek var mı?
Oysa bu işin normali muhalefetin "özgürlük özgürlük" diye bastırması, iktidarın ise kısıtlayıcı olmasıdır.
AK Parti-CHP-MHP-BDP dörtgeninde, yani şekilde görüldüğü gibi muhalefet:
Baskıcı...
Engelleyici...
Özgürlükleri kısıtlayıcı...
İktidar:
Toplumun tek parti dönemi ve sonrası daraltılan tüm özgürlük alanlarını genişletme çabasında...
Kuruluş sorunları
Türkiye'nin kuruluşundan beri sorun olarak ülkenin önünde duran fakat hiçbir şekilde çözülmesi için çaba gösterilmemiş kadim sorunları çözme çabasında...
İşte AK Parti bundan dolayı iktidar olarak gittiği üçüncü seçimde yüzde 50 alıyor.
İşte bunun için Türkiye'de muhalefet ya yerinde sayıyor ya da geriliyor!
Görmek lazım, bugün 780 bin 562 kilometrekare Türkiye sahnesinde muhalefetin rolünü iktidar, iktidarın rolünü de muhalefet oynuyor!
İktidar partisi sadece Türkiye'yi değil Türkiye'nin çevresindeki otoriter ülkeleri de değiştirmeye, dönüştürmeye çalışıyor. Mesela iktidar Suriye'ye kendini dönüştürmesi için baskı yapıyor ama CHP ana muhalefeti Suriye diktatörüne destek gezileri düzenliyor!
Muhalefet ile iktidar arasındaki belirgin bir başka fark da iktidar herkes ve her kesim için özgürlük alanını genişletme çabası içine girerken, CHP'nin Dersimli genel başkanı, özgürlüğü sadece Dersimliler'e, Aleviler'e istiyor!
Tamam Dersim, Tunceli, Aleviler vesayetten kurtulsunlar ama dindarlar ve diğerleri, mesela Kürtler vesayet altında yaşamaya devam etsinler öyle mi?
Başbakan Tayyip Erdoğan dün yaptığı konuşmayla muhalefet ile arasındaki mesafeyi daha da açtı!
Yakın tarih, resmi tarih, resmi ideoloji konularındaki tartışmalar CHP tarafından hemen "Atatürk'ü tartışmaya açıyorlar, tarihi gerçekleri çarpıtıyorlar" bilindik ezber cümleleri ile başlıyor.
BDP-PKK muhalefeti de özgürlükleri sadece Kürtler'e istiyor.
AK Parti ise özgürlüğü herkese tattırmak zorunda olduğunun bilincinde.
bugün
Bu yazı 1,481 defa okundu.
Diğer köşe yazıları
Tüm Yazılar
-
8 Temmuz 2012
Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
-
5 Temmuz 2012
İki arada bir derede ölüm!
-
28 Haziran 2012
Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
-
26 Haziran 2012
Kılavuzu NATO olanın...
-
17 Haziran 2012
Davet ile davete icabet...
-
5 Haziran 2012
AK Parti celladına gülümserken...
-
31 Mayıs 2012
Kürtaj emanete ihanettir!
-
13 Mayıs 2012
28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
-
26 Nisan 2012
CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
-
24 Nisan 2012
Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
-
19 Nisan 2012
Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
-
17 Nisan 2012
Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
-
14 Nisan 2012
Adaletin rövanşı...
-
8 Nisan 2012
İçimizdeki darbeciler yüzünden...
-
29 Mart 2012
Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
-
22 Mart 2012
Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
-
13 Mart 2012
Liderlik cesareti...
-
8 Mart 2012
Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
-
1 Mart 2012
Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
-
26 Şubat 2012
15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''
Yorumlar
+ Yorum Ekle