En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Deprem gösterdi ki başka bir çözüm yok!



Türkiye'de öyle olaylar oluyor ki, isteseniz bu olayları bu şekilde tasarlayamaz ve gerçekleştiremezsiniz.
Hani elinizdeki bir nesneyi rastgele fırlatır ve normalde isteyerek, hesap ederek, idman yaparak asla ve asla girdirmeyi başarma ihtimali olmayan bir küçük deliğe ve ancak fırlattığınız nesnenin büyüklüğü kadar bir deliğe sokarsınız ya...
İşte böyle bir hal...
Doğru, biz anlayalım ya da anlamayalım, gerçek her zaman kurgudan daha ilginçtir. Dolayısıyla gerçek hayatlar ve hayatın gerçekleri de romanlardan, filmlerden, kurgulardan daha ilginçtir.
Çukurca'daki hain PKK saldırısı ile 24 askerimizin şehit düşmesi... Arkasından birkaç gün sonra Van-Erciş depreminde çoğunlukla Kürt vatandaşların yaşadığı yerlerde şiddetli bir deprem olması...
İkisi arasında elbette doğrudan bir ilişki yok. Ama insan zekâsı böyle işler. Hemen en yakın ihtimale link atar.
Kesin doğru olmamakla birlikte birçok insan iki olaydan birinin ötekinin karşılığı olduğunu düşünür. Nitekim böyle düşünenler olduğunu herkesi rahatsız eden bazı beyanların ortaya çıkmasından sonra gördük.
Yani, siz Kürt meselesini, PKK terörü meselesini, bazı ırkçı faşist Kürtler'in PKK şiddetine prim vermesinden ve Türk ulus devletinin büyük yanlışları sebebiyle, yüzyıllardır kardeşane yaşayan iki toplumun arasına sokulan nifakı önlemek ve zoraki bozulan kardeşliğin yeniden tesisi için zihinlerde bir deprem meydana getirmek isteseniz...
Ve bunun için de zamanlama olarak Çukurca'da meydana gelen hain PKK saldırısı ile 24 Türk ve Kürt gencinin şehit edilmesi olayından sonrasını planlasanız...
Planlasanız bile böyle iki olayı peş peşe denk getiremezsiniz!
Aynı şekilde Kürt-Türk elbirliği etmiş ve Van depreminin acısını sarmaya çalışırken...
Van'a her gün 150 TIR yardım malzemesi yağıyor.
Düşünebiliyor musunuz, birkaç çatlak ses her yerde ve her zaman olur, bugüne kadar hangi depremden sonra böyle bir seferberlik oldu?
Van'a yapılan nakdi ve ayni yardımlarla değil bir Van onlarca Van şehri kurulur. Van Valisi'nin en büyük sorunu yardımların çokluğundan dolayı tasnifinde yaşanan zorluklar...
Böyle bir şeyi hesap edip kurgulayabilir misiniz önceden?
Mümkün değil!
PKK denilen dünyanın en canavar örgütü öldürmeye devam ediyor.
Ne garip bir tecelli ki, öldürmede sınır tanımayan, kişi ayırmayan, suçlu suçsuz seçmeyen bir kanlı örgüt en çok da Kürt vatandaşları öldürüyor.
Dikkat edin, PKK'nın her saldırısından sonra Kürt ve Türk analar birlikte ağlıyor.
Hesap etseniz, senaryo yazsanız böyle bir kurguyu üretemezsiniz.
Şu Bingöl'de yaşanan son canlı bomba olayı da böylesi bir kurgudan daha ilginç bir gerçek hayat sahnesi.
Uyuşturucularla canlı bomba haline getirilen kadın Kürt...
Canlı bombanın üzerine atılıp çocuklarını ölümden kurtarmaya çalışan kadın Kürt...
Bomba patladıktan sonra çevrede ölen insanlar Kürt...
Bana PKK denilen örgütün Türkler'den çok Kürtler'e yönelik bir garazı ve kini varmış gibi geliyor!
Kürt kızlarını, kadınlarını canlı bomba yaparak Kürtler'in ve Türkler'in bir arada yaşadığı alanlara göndererek patlatma emri verenler, bir "terör akademisi" olarak işleyen KCK toplantılarında ne diyor:
"PKK'nın fedai birliği uyuşturucuyu çok kullanır. Kullanmasalar bu eylemleri yapamazlar..."
Eğer uyuşturulmasa kim hangi değer uğruna kendini patlatmak ister, bu eylemle hiç tanımadığı, bilmediği masum vatandaşları öldürmek ister ki?
Yaşanılan her olay sonuç itibariyle kardeşliğimizin yeniden tesis edilmesi için zihinlerimizde büyük bir altüst oluşa yol açıyor.
Depremlerden canlı bomba olaylarına, oğlu askerde kızı dağda olan ailelere, PKK'nın Kürtler'in özgürlüğü için daha çok Kürtler'i öldürmesinden, canlı bomba eylemleri ile rastgele kan dökme çabalarına kadar her şey bu sorunun kardeşlikten başka bir formülle çözümlenmesinin mümkün olmadığını hepimizin zihnine adeta matkapla kazıyor. PKK'nın amacını hem biz Türkler'e hem de Kürtler'e net bir biçimde gösteriyor.

bugün

Bu yazı 1,162 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,629 µs