En Sıcak Konular

Mahmut Övür


Mahmut Övür
0 0 0000

'Krizleri aşmanın yolu inadına yatırım'



Dün, Sait Halim Paşa Yalısı'nda, İstanbul'u İzmir'e bağlayacak otoyolun, İzmit Körfez Geçişi Asma Köprüsü'nün protokol imza törenindeydim. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın deyimiyle bu köprü ve otoyol, İstanbul'u Bursa'ya, İzmir'e, Balıkesir'e, Manisa'ya hatta Ankara ve Antalya'ya bağlayacak; Japonya'yla İtalya'yı da İstanbul'la buluşturacak.
Böylece Türkiye, krizin sarstığı dünyada sadece insani ve siyasi açıdan değil, ekonomik açıdan da "küresel dayanışma"nın gereğini yerine getiriyor.
Bakan Yıldırım, projenin çok yönlü etkisini şu sözlerle anlatıyor:
"Bu tarihi bir gün... Modern ipek yolu inşa ediliyor. Krizleri aşmanın yolu, inadına yatırım yapmaktır. Kriz sonrasına ülkeleri, coğrafyaları hazırlamak gerekiyor."
Müteahhitlere de seslenen Yıldırım sözlerini şöyle noktalıyor: "Zamanla yarışarak hep birlikte Japon mucizesinden sonra Türk mucizesini başaralım."
Gerçekten de İstanbul-İzmir otoyolu devasa bir proje. İhale bedeli 6.2 milyar dolar, toplam yatırım bedeli ise 9 milyar doları aşıyor.
İhale ortaklarından MAKYOL Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Çebi projenin dünyadaki önemini şu kıyaslamayla yapıyor:
"Dünyada Panama Kanalı'ndan sonra tek parçada yapılan en büyük yatırım. 9 milyar doları aşıyor. Birçok sektöre de hayat verecek."
Otoyol A.Ş Ceosu Yavuz Batum ise bu büyük projenin ekonomiye ve hayata ne katacağını şu sözlerle özetliyor: "Sanayi yatırımları İstanbul-Bursa ekseninden daha aşağılara Eskişehir'e, Balıkesir ve Manisa'ya kayacak. Zamandan büyük tasarruf sağlanacak. Yolun geometrik standardı artacağı için, yakıt ve araç yıpranma tasarrufu olacak. Trafik sıkışıklığı olmayacağı için, karbon salınımları, gürültü ve çevre kirliği azalacak. Ekonomiye ciddi katkı sunacak. Ayrıca 10 bin kişi fiilen, yaklaşık 50 bin kişi de dolaylı çalışacak." Japonya ve İtalya Büyükelçileriyle birlikte imza törenine AK Parti Kars Milletvekili Ahmet Arslan, çok sayıda işadamı ve bürokrat katıldı.

Kürt sorunu ve koruculuk sistemi
Kürt sorununun çok derin ve çok boyutlu bir sorun olduğu belki de "silahın" devreden çıkmasından sonra görünecek. Kimlik ve ana dil gibi "siyasal" görünen sorunlar aslında işin kolay tarafı. Buz dağının altında çok daha karmaşık sorunlar yatıyor. Güneydoğu'da çatışmanın yarattığı sosyal travmalar bir yana, sadece koruculuk sisteminin "köy" ekseninde yarattığı karmaşanın haddi hesabı yok. Bir süre önce Urfa'nın Siverek ilçesine bağlı Tutumlu köyüne dönemeyen Mehmet Milli ve akrabalarının hikâyesini aktarmış ve devletin ne yapacağını sormuştum. İki gün önce devletten cevap geldi. Siverek Kaymakamı Mahmut Hersanlıoğlu'nun gönderdiği cevaptan, karmaşanın sürdüğü ama devletin de "eski devlet" olmadığı anlaşılıyor. Artık karşımızda vatandaşı ciddiye alıp cevap veren bir "devlet" var.
Kaymakam Hersanlıoğlu, Urfa Valisi Nuri Okutan'ın da bilgisi dahilinde neler yapıldığını şöyle anlatıyor: "İlgili şahıslarla yüz yüze görüşme yapılmış, söz konusu korucuların köyden çıkartılmaları veya mülkiyetin belirli bölgesinde çiftçiliklerine devam etmeleri istendi. Kaymakamlığımızca söz konusu korucular ile yapılan görüşmelerde 18.000 dekarlık arazinin tek başına ilgili şahsın olmadığı, kendileri dâhil 75 kişinin bu topraklar üzerinde mülk sahibi oldukları, kendileri şuan tapuları olan, taşları temizlenmiş ve sulama sistemi kurulmuş olan 540 dekarlık alan için 5.000.000 TL bedel istemişlerdir. Korucuların yakınları ile arabuluculuk çalışmaları devam edilmekte olup, Mehmet Milli'nin köydeki mallarının kullanımı ile ilgili hiçbir problem olmayacağı kendisine izah edilmiştir."
Gördüğünüz gibi durum hâlâ karışık. Elbette o köyde arazi sahibi olan sadece Mehmet Milli değil, başkaları da var. Neyse ki devlet sorunlarla ilgileniyor. Siverek kaymakamı Hersanlıoğlu bir de müjde veriyor: "Hükümetimiz toplulaştırma çalışmalarını başlatmış, 12-18 ay içinde müstakil tapular gerek Tutumlu köyünde gerekse bu çalışmaların yapıldığı 60 köy yerleşimindeki vatandaşlarımıza teslim edilecektir."

sabah



Bu yazı 1,765 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 AK Parti kongresi ve Barzani
    • 28 Eylül 2012 AK Partili Babuşçu iddialı: Yüzde 55
    • 23 Eylül 2012 CHP'nin 'Balyoz' ikilemi
    • 20 Eylül 2012 Otobüste 200 er
    • 18 Eylül 2012 CHP günahlarından arınıyor
    • 11 Eylül 2012 CHP hâlâ derdini anlatamıyorsa
    • 1 Eylül 2012 Ya silah ya siyaset
    • 30 Ağustos 2012 CHP neden Kürt raporu yazamıyor?
    • 19 Ağustos 2012 Barışı kirletmemek lazım
    • 14 Ağustos 2012 Aygün'ün kaçırılmasında garip sorular
    • 10 Ağustos 2012 Diyarbakır'dan Şemdinli'ye bakmak
    • 24 Temmuz 2012 Üç CHP'li anlaşamıyorsa...
    • 19 Temmuz 2012 CHP'de 'maymuncuk liste' savaşı
    • 18 Temmuz 2012 CHP, zamanın ruhunu yakalar mı?
    • 17 Temmuz 2012 CHP kurultayı gölgede mi kaldı?
    • 8 Temmuz 2012 Siyasetin yeni aktörleri
    • 6 Temmuz 2012 CHP'de kurultay pazarlamacıları
    • 3 Temmuz 2012 Zana'nın demokratik yolu
    • 24 Haziran 2012 Uçak düşürme bir tuzak mı?
    • 19 Haziran 2012 Gülen'in kararı neyin sinyali?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,458 µs