0 0 0000

Ordu, ‘PKK terörüne askeri olarak son veremeyiz’ mi demiş!?

Liberal-demokrat tayfanın Kürt sorununu "kendi yöntemleri" ile çözmek yolunda gösterdiği 'fedakarlığın' ortaya çıkardığı bir gerçekle yüzyüzeyiz…

Bu 'kolektif atılımı' izlerken öğreniyoruz ki, Türkiye’deki askeri otoriteler soruna askeri çözüm bulunamayacağını özel görüşmelerde devlet yetkililerine söylemişler.. Onlar da liberal-demokrat yazarlara.

Adı geçmeyen devlet görevlileri neden Türk Silahlı Kuvvetleri yetkilileri ile yaptıkları özel görüşmeleri bu 'ileri demokrasi' yazarlarına aktarıyorlar orası meçhul..

Fakat asıl garip olan ve sorgulanması gereken, ‘terör’ün askeri yollarla bitirilemeyeceği/çözüm bulunamayacağının askerler tarafından söyleniyor  olması⁽¹⁾…

Hayli şaşırılacak bir durum bu.. Eğer doğru ise, 'liberal-demokrat araya girişimciler' bu askerleri yetkililerin isimlerini açıklamalı.. Bunda bir beis yok.. Zaten hep açıklanmıyor mu?

Eğer bir asker, "terörist askeri yöntemle çözülemez/bitirilemez" diyorsa, bunu herkes duymalı.. Çünkü liberal-demokratların, "dağdan-askersiz-indirmeye" çalıştıkları kişiler terörist.

Hepimize, 'her şey çok güzel olacak' müjdesi verildiğinde, durumda bir değişiklik olacağını sezmiş ama 'demokratik açılım'ın başımıza geleceğini kestirememiştik..

Kamuoyunda ışıltılı bir öngörü, mistik bir kehanet gibi izlenen bu sevinçli haberin çalışmaları meğer epeydir sessizce yapılıyormuş.. Öyle ki, 2007 sonrasında Kürt sorununu demokratik açılım simyası ile çözme girişimleri planlanmadan evvel, orduya 'askeri olarak PKK’ya son verebilecek misiniz' diye sorulmuş⁽²⁾..

Yazdıklarından yanıt nedir anlaşılmıyor.. Fakat cevabı aktaran cümle şu: “kesin bir olumlu karşılık alınamamış’!

Bir kere şunu söyleyelim; dünyada terörle şu veya bu şekilde yüzyüze gelmiş, mücadele etmiş, ister asker ister sivil hiçbir yetkili irade, eğer azıcık bu işlerden anlıyorsa, ‘teröre son verileceğinin, bitirileceğinin’ sözünü ver(e)mez.

PKK türü terörün sıfırlanması, tamamen ortadan kaldırılması diye teknik bir hedef zaten olamaz, olsa da akil sayılamaz.

Öyle olsa, sözde ateşkesi daha yeni uzatan terörist başının lafını dinlerdi dağdaki sürü.

İdeal olan marjinalize edilmesi, kamuoyunun dikkatini çekemeyek kadar bitap düşmesi, toplumun herhangi bir kesitinden destek bulamamasıdır.

Esasen her kim askere, ‘PKK’ya son verebilecek misiniz’ demişse, yetkinliğini bir konuşmak lazım. (Muhtemelen böyle bir yanıt verilmemiştir zaten.)

Yani askere tutup, 'terörü bitirmenin yolu askeri midir' derseniz, size 'hayır, askeri yeteneklerle beraber bir çok eş zamanlı yolu vardır' der ve sayar: Ekonomik, sosyol, psikolojik, kültürel, sair..

Fakat, "teröristi bitirmenin yolu askeri midir" diye sorarsanız, "evet, tam budur" yanıtını alabilirsiniz.

Bu raporların daha ‘girizgahında’ bu kadar alengirli lafların, kamuflajlı cümlelerin bir manası olsa gerek değil mi?..

Şimdilik bir soruyla bitirelim; "Peki sivil/demokratik çözümcüler kesin olarak teröre son verebilecek mi?"

Dün Sabah Gazetesi’nde Hasan Celal Güzel, raporları, raporcuları cem ederek bu soruya bir mânada yanıt vermiş.. Tavsiye ederim⁽³⁾…
 

⁽¹⁾ “Dağdan İniş-PKK nasıl silah bırakır? Kürt Sorunu’nun şiddetten arındırılması”, Cengiz Çandar, TESEV, Say: 14.
⁽²⁾ “Dağdan İniş-PKK nasıl silah bırakır? Kürt Sorunu’nun şiddetten arındırılması”, Cengiz Çandar, TESEV, Say: 14.
⁽³⁾ “Kürt Sorunu Raporları üzerine”, Hasan Celal Güzel, Sabah Gazetesi, Say: 7, 05.Temmuz.2011

http://twitter.com/NedretErsanel

Bu yazı 4,278 defa okundu.