En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

Fenerbahçe hemen yeni bir başkan seçmeli



Doksanlı yılların ikinci yarısı olmalı... İtalya'dan mülhem "Temiz Toplum" kampanyaları düzenleyenler olmuştu...
Karşı çıkmıştım: O slogan yanlıştı. Talep "Temiz Devlet" olmalıydı. Çünkü devleti temizlemeden, toplumu temizleyemezsin. Kirli devlet, mutlaka toplumu da kirletir.
Geçen 15 yıl içinde devlet temizlenmeye başlandı. Örneğin mafyanın beli kırıldı: Başbakan ve bakanlarla pazarlığa oturmalar, tehdit etmeler geçmişte kaldı mesela...
Tabii mafyadan daha önemlisi askerdi: Her aklına estiğinde siyasete karışan, darbe planları yapan... Yaparken de "Nasıl olsa dokunamazlar" diye düşünen bir asker vardı karşımızda...
Teğmene dahi dokunulamadığı bir düzenden, orgenerallerin tutuklandığı bir düzene geçildi.

***

Sadece asker mi? Askere dokunulması vaveylaya yol açtığı için gözümüzden kaçıyor:
Sürüyle Emniyet görevlisi soruşturuluyor şu anda. Birçoğu tutuklu ve tutuksuz olarak yargılanıyor.
Her gün belediyelere, şirketlere, derneklere, vakıflara düzenlenen operasyon haberleri yer alıyor medyada. Çeteler yakalanıp duruyor.
Velhasıl devletin temizlendiği... Temizlenen devletin de toplumu temizlediği bir dönemdeyiz.
Ama Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın bu gerçeği kavrayamadığı anlaşılıyor. Yanlış hatırlamıyorsam ilk olarak 2003 yılının baharında yazmıştım burada: "Betondan anlıyor ama futboldan anlamıyor" demiştim Aziz Yıldırım için...
Sonra da bu iddiamı birkaç kez tekrarlamıştım: "Kulübe para kazandırıyor... Şahane tesisler yapıyor... Ancak iş futbola geldiğinde yetersiz kalıyor... Dolayısıyla, Yıldırım'ın başkanlığı devam etse dahi, futbol şubesini bir profesyonel yönetmeli..."
Aziz Yıldırım bu iddiama birkaç kere (son olarak kasım ayında) cevap verdi: "Betondan da anlarım, futboldan da" dedi...

***

Bu adı konmamış atışmada kim haklıydı?
Son gelişmeler soruyu anlamsız hale getirdi: Betonu ve futbolu geçtik bir kalem... Aziz Yıldırım'ın asıl "değişen Türkiye'yi" anlamadığı ortaya çıktı.
Belli ki Büyük Fenerbahçe'nin Başkanı olarak kendini dokunulmaz sanıyordu.
Halbuki askere ve polise dokunulduğu bir ülkede, bir kulüp başkanına haydi haydi dokunulabilirdi.
Ve dokunuldu!

***

Savunma hakkı kutsaldır.
Aziz Yıldırım, diğer kulüp yöneticileri ve futbolcular suçlamalara karşı elbette kendilerini sonuna kadar savunacaktır.
Fenerbahçe camiası bu savunma sürecinde her türlü meşru aracı kullanarak Aziz Yıldırım ve arkadaşlarına yardımcı olmalıdır.
Ancak bir şeyi kabul edelim:
Bu kumaş artık dikiş tutmaz!

***

* "En iyi olasılık" nedir? Yargının, aylar hatta yıllar sonra, suçsuz olduklarına karar vermesi...
Ancak iş işten geçmiş olacak. Çünkü süreç Fenerbahçe'yi yaralayacak, bitkin düşürecek. Taraftarları perişan edecek. Kulüp paralize olacak.
* "En kötü olasılık" da ortada: Süper Lig'den düşürülme ve türlü cezalar...
O halde hemen krizi yönetecek yeni bir Başkan ve Yönetim Kurulu seçilmeli.
Çünkü Fenerbahçe'nin önünde fevkalade sıkıntılı günler var: Aziz Bey ve diğerlerinin aklanmasını bekleyerek vakit kaybedilemez.

***

Fenerbahçe şampiyon olduğunda, "Biz bize yeteriz" diye bir slogan atılmıştı ortaya. (Ben sevmemiştim.)
Şike-teşvik operasyonu, bunun bir hayal olduğunu, şampiyonluk yolunda (maalesef) başkalarına "ihtiyaç" (?) duyulduğunu gösterdi.
Fenerbahçe asıl şimdi, kelimenin gerçek anlamıyla, "Biz bize yeteriz" dönemine giriyor.

sabah



Bu yazı 1,362 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,217 µs