En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Ergenekoncu savaş lobisi mi?



Türkiye’nin hukuk üretemediğine, yeryüzünün ürettiği hukuku da içselleştiremediğine, kısacası bir hukuk devleti

olmadığına itiraz edecek pek birilerinin olmadığını düşünüyorum...
Ama...

Eğer itirazı olan birileri çıkar ise, ona da Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde 2010 yılı itibariyle en çok

mahkûm olan ülke olduğunu anımsatırım... 

Askeri ve yargısal vesayete yönelik olumlu adımlar öyle biranda kurumsallaşıp bir günde devleti dönüştüremediği gibi,

vesayete yönelik icraatın kendi de maalesef bir hamlede hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti inşası haline gelemiyor...

Ne yazık ki hukukun ‘tutanın elinde’ kaldığı bir noktadan, ‘hukukun evrensel zihniyeti’nin hâkim olduğu bir noktaya

gelmesi pek de kolay değil...

Genel seçim sonrası Türkiye’nin huzurunu kaçırmaya aday olan YSK’nın Hatip Dicle kararını bu zeminde tahlil etmek

gerekiyor...

***

YSK’nın Hatip Dicle ile ilgili kararının gerekçesini dünkü Resmi Gazete’de okudum...

Adaylığına onay verip, milletvekilliğine kırmızı ışık yakmayı adli sicil işlemlerindeki gelişmelerle izah ediyor...

İşlem ‘gecikse’, Hatip Dicle milletvekili olabilecekken, işlem hemen seçim ertesinde gerçekleştiği için milletvekili

olamıyor...

Resmi işlemlerin Türkiye’de nasıl yürüdüğünü bilen tecrübeli bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak bu gerekçe

bile beni tedirgin ediyor...

Bu nedenle de tüm toplum her hukuksal gerekçe ardında bir bit yeniği arıyor...

Ama yaşanan çetrefil süreçlerde bit yeniği olmadığı da çıkarılmamalı...

Türkiye’de her şey mümkün çünkü...

***

Hatip Dicle olayı, 12 Eylül askeri darbesi tarafından kendi zihniyetine göre oluşturulan ve otuz yıldır kendisinin sivil

olduğunu iddia eden siyasi partiler tarafından imha edilmek bir yana, neredeyse olduğu gibi korunan ‘siyaset

kurumunun’, her an toplumsal maraza çıkarmaya açık, tutarsız bir köhne yığın haline geldiğini açıkça gözler önüne

seriyor...

Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, değiştirilen Türk Ceza Kanunu kendi içinde tutarlı ve demokratik bir

yapı oluşturmaktan çok uzak...

Meşruiyetin kaynağı olan halk iradesinin önüne çıkan inanılmaz barikatlar var...

12 Eylül zihniyetinin siyaset kurumuna bayrak açmayan siyaset de en olmadık zamanda o sistemin kurbanı olabiliyor...

Çünkü kurnazlık her zaman aklın düşmanı...

***

İkinci olarak da bu gelişmenin ardında bir bit yeniği var mı, yok mu diye bakmak gerekir...

Türkiye’de devasa bir Ergenekon yapılanması var...

Ayrıca gene devasa bir savaş lobisi var...

Türkiye’yi Türk-Kürt ikilemi üzerinden yeniden germek kimin işine yarar?

Demokratik bir dönüşüm isteyenlerin işine yaramayacağı ortada...

***

Devlet içi odaklar gibi Kandil’den İmralı’ya kadar da ‘barış ve savaş lobisi’ ayrışmış durumda...

Kan ve silah üzerinden iktidar ve nüfuz ticareti yapanlar ile çocukların ölümüne son verecek kalıcı bir barış ile

demokratikleştirmenin Türkiye’yi uçurması için didinip duranlar...

***

Hatip Dicle kararı bakalım ne gibi gelişmelere yol açacak, o gelişmeler yaklaşım ve yorumların hangisinin geçerli

olduğu konusunda da daha keskin bir kanaat imkânı sağlayacak...

Ancak, dileriz sağduyu ve normalleşme kazanır...

star



Bu yazı 1,461 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,694 µs