En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Kürt sorunu çözülecek mi?



Çözüm için her şey mevcut.


Ulus devlet formuna geçildiği Cumhuriyet'in başlangıcından beri, bugün yakaladığımız fırsatın bir benzeri önümüze hiç çıkmadı.

Çözüm için önce bazı şeyleri ayırmamız lâzım. Kürt sorunu dendiği zaman, birbiriyle irtibatlı ama birbirinden farklı üç sorunu birbirine karıştırıyoruz. Biri PKK şiddeti ile süren terör sorunu. İkincisi, Kürtçenin kullanımı ve kimliklerin bir parçasını oluşturduğu Kürtlerin eşit ve onurlu vatandaşlık talepleri; yani gerçek Kürt sorunu. Üçüncüsü de, yükselen Kürt ulusalcılığının ulusal özlemleri. Merkezde Kürt sorunu var. Çözüm dediğimiz ise, bu asıl sorunu çözüp diğer ikisini hafifletmek. Akan kanın durması, terör sorununun bütünüyle çözülmesi ve Kürt ulusalcılığının şişen egosunun tamamıyla indirilmesi zor. Sadece marjinalleştirmek ve böylece önemsiz hale getirmek mümkün.

Bizi çözüme yaklaştıran avantajlar neler?

Birincisi, 'bu sorunu çözeceğim' diyebilecek ve söylediğini de yapacak güçte rakipsiz bir iktidar var. 'Hükümet etmek' ile 'iktidar olmak' arasındaki farkı hatırlayalım. AK Parti, üçüncü dönemine oylarını artırarak başladı. Demokratik meşruiyeti zirve yaptı. Birinci döneminde siyaset üzerindeki askerî vesayeti, ikinci döneminde -12 Eylül referandumu ile- yargı vesayetini kaldırdı. İktidarının ortağı yok. Zorlu bir soruna el attığı zaman, enerjisinin önemli bir kısmını arkasını kollamaya ayırmak zorunda değil. Devlet emrinde. Halkın güveni hemen yanı başında. 'Çözüyorum' dediği zaman, bu çözümün doğru çözüm olduğuna herkes güvenecek. Sağlam bir iktidar, risk alma kapasitesi yüksek bir iktidar demek.

İkincisi: AK Parti hem Kürtlerin hem de Türklerin yegâne partisi. Kürtlere de hitap edebilen bir partinin çözüme talip olması iki kesim için de ikna edici değil mi?

Üçüncüsü: CHP bu seçim döneminde çözümün tarafı haline geldi. Kılıçdaroğlu'nun Avrupa Konseyi yerel özerklik şartını dile getirmesi, tek başına anamuhalefet partisini çözüm önünde engel olmaktan çıkartacak bir ilerleme. Kürt sorununun çözümü, tam da CHP'nin parmak bastığı yerde bulunacak. Kürt siyasetçilerinin istediği 'demokratik özerklik' onlara verilmeyecek. Yerelleşme bütün Türkiye çapında gerçekleşecek.

Dördüncüsü: MHP'nin bu genel atmosferdeki yumuşama ile paralel olarak basit ve sığ 'ihanet' söyleminin dışına çıkacağını, Kürtleri de içine alan bir 'millî birlik' projesini, devletin bekası adına devreye sokacağını umabiliriz. Bahçeli'nin Diyarbakır mitingi bu umut için zayıf da olsa bir işaret olmalı.

Beşincisi: BDP, Kürtlerden 'sorunu çöz' talimatını, 36 milletvekili ile aldı. Ama bu talimatın içinde Kürt ulusalcılığını tatmin etme görevi yok. BDP, bu seçimleri Kürtlerin siyasal statüsü için bir referanduma dönüştürdü. Ama bu referandumdan yeterli desteği alamadı. Belki de Kürt etnik siyasetinin alabileceği halk desteği, bir daha bu seçimin üzerine çıkamayacak. Beklendiği gibi kan durur ve çözüm yaklaşırsa, 'ortak düşman'a karşı ittifak eden Kürtler çoğullaşmaya ve kendi özgün yollarını bulmaya başlayacaklar. BDP'nin İslamcılıktan Marksizm'e uzanan zengin yelpazesi bu ittifakın, sorunun çözümüne dair olduğunu gösteriyor.

Altıncısı: Uluslararası konjonktür Türkiye'nin telaşsız ve makul bir çözüme dikkatini vermesi için son derece elverişli.

Anayasa gündemi ise çözüm için altın bir fırsat sunuyor. Türkiye yeni siyasî düzenini kurmaya çalışırken Kürt sorununu etkili bir manivelaya dönüştürebilir. Elbette dezavantajlar da var. En başta varlığı çözümsüzlüğe bağlı olanlar, bir hayat-memat mücadelesi verecekler. Onları ikna edecek adım ise bir genel af.

'Kürt sorunu çözülecek mi?' sorusuna olumlu cevap vermek için çok fazla gerekçemiz var. İlk iş, çözüme odaklanmış bir dilin, yapıcı bir üslubun siyasete egemen olması. BDP'lilerin her söze tehditle başlamaktan vazgeçmesi bu yolda ilk adım olabilir.

zaman



Bu yazı 1,379 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,975 µs