En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Halkı tanıyan kazandı, tanımayan kaybetti



Seçimi çoktan geride bıraktık, ama sonuçlarına dönük değerlendirmelerin ardı arkası kesilmiyor.

Ak Parti'nin başarısının sebepleri araştırılıyor. CHP ile MHP'nin aldıkları oyların 'zafer mi yoksa hezimet mi?' sayılması üzerine sayfalar dolusu yorumlar yapılıyor.

Hepsi önemli, hepsi olanı anlamaya yardımcı değerlendirmeler...

Partilerin kampanyalarının etkisi, liderlerin performansı, vaatler, inandırıcılık gibi konular, üzerlerinde durulmayı hak ediyor gerçekten; ancak konuya bir de halk açısından yaklaşmakta yarar var.

Halkımız, 12 Haziran günü, kanaatini değiştirmek için pompalanan korkulardan hiç etkilenmeyerek girdi seçmen kabinine ve oradan kendine güveni daha da artarak çıktı. Aslında bütün diğer unsurlar yanında bundan sonra yapılacak seçimlerde kendimize 'müşir' seçmemiz gereken nokta budur.

Yapılan bir araştırma, Ak Partili seçmenin yüzde 85'inin 12 Haziran'dan tam iki ay önce partisine oy vermeyi kararlaştırdığını gösteriyor; aradan geçen sürede rakip partilerin bütün çabalarına rağmen tavrını değiştirmedi Ak Partili seçmen...

Aynı tespit şöyle de ifade edilebilir: Rakip partiler Ak Parti'ye oy verecek seçmenin kanaatini değiştirmede başarısız oldu.

Neden acaba?

Bu soruya doğru cevap verebilmek için öncelikle Ak Parti'nin hitap ettiği kitlenin hangi konularda hassasiyet gösterdiğine bakmalıyız. Özgürlükler konusunda titiz bir kitle bu. Din ve vicdan özgürlüğüne, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygılı, demokrasiye ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan, bulduğuyla yetinmeyip daha fazlası için olağanüstü çaba gösteren, tarihi referanslara değer veren ve ülkesinin dünya siyasetinde daha etkin olmasını arzulayan bir kitle...

Yurtdışında yaşayan yüzbinlerce vatandaş onca masrafa ve zahmete katlanıp oy kullanmaya bundan koştu işte.

Muhatabına "Recep Bey" diye hitap ederken CHP lideri, bu hitabından ne gibi bir aşağılayıcı anlam çıkarılmasını bekliyordu, bilmiyorum; ya da "Dişlerini sökeceğim" tehdidinin nasıl algılandığını sanıyordu... MHP liderinin çıktığı kürsülerde neler söylediğini ise emin olun unuttum; görüntülerinden hafızamda yalnızca 'benim ülkemi yönetemeyecek bir politikacı' imajı kaldı...

Siyasette 'negatif propaganda'ya da yer var kuşkusuz; ancak bir noktaya kadar ve söylenenle algılanan arasında bir çelişki doğurmuyorsa... CHP kantarın topuzunu kaçırarak Ak Parti seçmenini partisine biraz daha bağlı hale getirdi. MHP ise, "Alın verdikleri yardımı, atın tokadı" teklifinin sempati doğuracağını sanmış olmalı; oysa o sloganın tekrarlandığı mitinglerden akıllarda Ak Parti'nin 'garip guraba'ya sosyal yardım yaptığının izi kaldı.

CHP ve MHP liderleri çok çalıştılar, ancak çalışmalarının oturduğu siyasi zemin ile alanlara taşıdıkları tezler yanlıştı; sonuçta her yaptıklarıyla, Ak Parti'ye oy vermeyi iki ay önceden kafaya koyan seçmene kararlarının haklı olduğunu düşündürdüler...

Henüz fark etmediklerini sandığım bir gerçeği daha hatırlatayım: Son seçimde yaptıkları yanlışlarla, muhalefet partileri, kendilerine oy vermiş seçmeni bundan sonraki seçimler için birer 'potansiyel Ak Parti seçmeni' haline dönüştürdüler.

İşin özü şu: Halkını tanıyan parti kazandı, tanımayanlar kaybetti.

zaman



Bu yazı 1,306 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,069 µs