Darbelerin meşru olmadığına karar verip sorumluları yargılamak meselenin bir boyutudur ama sadece bununla yetinip siyasi nedenlerine ve asıl aktörlerine kayıtsız kalmak bilmecenin çözülmemiş olması anlamına gelir.
Bir olayı doğru anlamının temel koşulu içindeki çelişkileri çözmektir. 12 Eylül 1980 öncesi şu sorulara cevap aradım: Solcular Türkiye’nin ABD emperyalizminin kontrolünde olduğunu söylüyor ve bununla mücadele ediyordu. Ancak darbeden sonra ABD yetkilileri “Çocuklarımız başardı” dedi. ABD hangisinden yanaydı? Onunla iyi ilişkiler içinde olan Demirel’den mi yoksa onu devirenlerden mi yanaydı?
Darbeden önce ABD’de tek gücün egemen olmadığını, iki farklı dünya görüşü olanların çatıştığını ve bunun ülkemize yansıdığına karar verdim. Bunlardan biri iktidardaki AP hükümetini, diğeri darbeyi destekliyordu. ABD’deki darbeyi destekleyen kanat SSCB’yi güç odağı olmaktan çıkarmak ve yeni dengenin ABD ile Avrupa arasında kurulmasını istiyordu.
Şu sorunun cevabını o zaman aradım ve bir cevap buldum: Demirel SSCB ile özellikle iktisadi alanda yakın ilişkiler içindeydi ve Hindistan’dan sonra en çok SSCB yardımı alan ülkeydi. İktidarın bu politikası Türkiye’nin ABD’den uzaklaştığı, SSCB ile ittifaka yöneldiği anlamına mı geliyordu yoksa ABD’nin bir kanadı, eski dengenin devamı için, SSCB’yi takviye amacıyla Türkiye ile yakınlaşmasını mı istiyordu?
Başka bir durum siyasi anlayışımızın ne kadar yanlış olduğunu gösteriyordu. Siyasi partileri ve kişileri ideolojisine göre tasnif ediyor ve değerlendirmemizi ona göre yapıyorduk. Oysa Demirel ve Özal’ın orta sağda olduğunu söylüyor ama bunların rakip olduklarını, birbirinden çok farklı ekonomik ve dış politikaları olduğunu göz ardı ediyorduk. Aynı tezadı daha sonra da yaşadık. Mesela Refah Partisi ile AKP’nin ideolojisi aynı ama politikaları hiç benzeşmiyor. Asıl önemli örnek CHP’nin bir günde dönüştürülmesi ve aynı tabanla zıt bir dünyaya yönelmesidir. İnönü Ecevit ile dövüştü ve kaybetti. Kendisi ile özdeşleşen partisinden istifa etmek zorunda kaldı.
Darbeci askerler de meseleye ideolojik açıdan baktılar ve meselenin siyasi boyutundan habersizdiler. Onlara göre Türkiye için dört tehlike vardı ve bunlar komünizm, irtica, kürtçülük, türkçülük olarak belirlenmişti. Dünyada iki kutup vardı: Biri ABD öncülüğünde NATO, diğeri SSCB öncülüğünde Varşova Paktı idi. Biz batılı idik ve SSCB blokunun simgesi komünizm idi. Diğer tehlikeler iç dinamiklerin eseriydi. Bunu bilen güç odakları bu tehlikelerden birini ya da birkaçını öne sürerek askeri darbeye sürüklediler. O günlerde ülkemizdeki çatışmaların Batı içindeki farklılaşmanın sonucu olduğunu söylediğimde olumsuz karşılandım ya da SSCB’yi desteklemekle suçlandım. Kürt sorununun barışçı yollarla çözülmesine katkı sağlamaya çalışmam birçok bedel ödememe sebep oldu. Bu nedenle çatışmada taraflardan birini desteklemek yerine gözlemci olmaya karar vermek zorunda kaldım. Amacım olayların doğru bir fotoğrafını çekmek ve kararı halka bırakmak oldu. Varacağım yeri de yıllar önce belirledim. 21 Eylül 1986’da Milliyet gazetesindeki röportajım şu sözlerle sona eriyordu: Oyunun sonucu belli. Ben yenileceğim. Sonu belli bir oyunu oynuyorum. Sadece iyi oynadı desinler.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle