En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Kasımpaşa'dan 50 milyon ışık yılı uzakta...



CHP'deki kaset operasyonu ile genel başkanlık koltuğuna paraşütle inen değil, adeta ışınlanan Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu göreve getiriliş nedeni anlaşıldı!
Başbakan'ın dişlerini çekmek!
Seçim meydanlarının birisinde kendisi söyledi. "Başbakan'ın dişlerini çekeceğim, dişlerini..."
Korku salıyor, kükrüyor. Hiç yağamayacak olsa da gürlüyor.
Adın ne mülayim, sert olsan ne yazar!
"Benim adım Kemal, ben adamın dişlerini çekerim."
Aslında bu "yeni CHP" olayını bundan daha iyi açıklayabilecek bir söz daha olamaz.
Bu sözler "Dişçi misin hesap uzmanı mısın" diye geçiştirilemez.
Bu açık bir niyet beyanıdır.
Bu açıkça "Üslubu beyan ayniyle insandır" sözünün canlı şahididir.
Diyor ki, "Sen ne kadar dişli bir başbakan olursan ol, ben senin o dişlerini çekeceğim."
Etkinliğini kıracağım, seni iş yapamaz hale getireceğim.
Burada ana kelime "diş."
Başbakan "dişli bir başbakan" ya...
Öyle korku salmaya, muhtıraya, darbeye, küfre, saygısızlığa pabuç bırakmayan birisi ya...
Rahmetli Adnan Menderes gibi kendisine zulmedenlere bile nezakette aşırı giden birisi değil ya...
Cellatlarına gülümsemiyor ya...
Kasımpaşalı ya...
Halktan aldığı oyları denize dökmeyen, hakkını vermeye çalışan birisi ya...
Yani, dişli bir başbakan ya...
İşte senin görevin Kemal Kılıçdaroğlu, eğer kabul edersen "Başbakan'ın bu cesaretini kırman, dişlerini sökmendir." Yakalanırsan seni tanımadığımızı söyleyeceğiz.
Çünkü artık Başbakan'ın dişlerini sökecek, yetkilerini kullanamaz hale getirecek, bir ordu ve yargı yok arkalarında.
Asabilecekleri, kesebilecekleri, istedikleri yöne sürükleyebilecekleri bir başbakan yok...
Öyle kuru gürültüye pabuç bırakmayan, tehditlere boyun eğmeyen birisi...
Otorite sahibi, dişli bir başbakan var.
Tabii o zaman "dişlerini sökmek" lazım ki, her şey tekrar eski haline dönebilsin.
Onun için diş biliyorlar Tayyip Erdoğan'a.
Kötülük yapabilmek için daha güçlü olmak zorunda olduklarını kavramaya başladılar. Milletin uyanışını ancak güç ile bastıracaklarını düşünüyorlar çünkü. Bunun önünde engel gördükleri Başbakan'a diş biledikleri bakışlarından belli.
AK Parti geldiğinden beri, kendileri açısından dişe dokunur, hatırı sayılır, işe yarar, kaydetmeye değer bir kötülük yapamadıkları için...
Etkisiz kaldıkları için...
Güç yetiremedikleri, hükümlerini yürütüp söz dinletemedikleri için dişlerini gıcırdatıyorlar.
Bu türlü sözlerle kızgınlığını, öfkesini belli ediyorlar. Eskisi gibi dediğim dedik, çaldığım düdük olmadığı için dişlerini gıcırdatmaya başladılar.
Seçimlerden sonra diş gösterebilmek için çok çalışıyorlar.
Çok çalışıyorlar. İktidar beklentileri yok ama güçlü muhalefet olmak istiyorlar, dişlerini gösterebilmek için. Sanıyorlar ki, biraz diş gösterildiğinde bu millet eskisi gibi geri adım atacak...
Başbakan dişlerine göre değil çünkü.
Gücünün yeteceği, becerebileceği uygun bir durumda değil. Biraz dişini sıkarsa seçimden sonra eski güçlerine kavuşacaklarını umuyorlar.
Budur dişlerini tırnaklarına takıp daha önce hiç uğramadıkları illere, seçim meydanlarına uğramalarının sebebi.
Oysa Deniz Baykal gibi sert mizaçlı bir adam bile Başbakan'ın dişinin kovuğunu doldurmadı. Kemal Bey mi yapacak bu işi?
Bence yanlış adamı ışınladın Skati.
Kaptanın seyir defteri... Yıldız tarihi 12 Recep 2011.
Kasımpaşa'dan 50 milyon ışık yılı uzakta bir noktada ilk Türk astronotu "Turist Ömer"le karşılaştık!
 
bugün

Bu yazı 1,494 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,942 µs