En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Masumiyetin sonuna doğru



Daha başlangıçta sorumu sorayım: Seçim kampanyaları ne işe yarar?Sandığa gideceğimiz gün yaklaştıkça bu soru zihnimi daha da zorlamaya başladı.


Her partinin ne yapmak istediğini ve kadrolarını hepimiz biliyoruz; kamuoyu yoklamaları da ortada artık 'kararsız' kalmadığını, hepimizde bir kanaat oluştuğunu gösteriyor.

Buna rağmen liderler fellik fellik geziyor, ülkenin dört bir tarafından seslenmeye devam ediyor. Neden?

Kemal Kılıçdaroğlu CHP'de daha önce yapılmamış bir şeye cesaret etti: Sivas'ın doğusundaki illere de gidiyor... Bu iyi bir gelişme. Van'da ve Hakkari'de coştu ve şu ana kadar hiçbir CHP'linin ağzından işitmediğimiz 'tehlikeli' vaatleri de sıralamaya başladı. Bunu niçin yaptığını tahminde zorlanmıyoruz: Güneydoğu'da seçmenden de oy alabilmek...

Ak Parti aynı bölgeye rahatlık getiren politikalar uyguladı; daha önce hayal bile edilemeyenler bu dönemde birbiri ardına hayata geçirildi. Kürtçe dershaneler açıldı, TRT-Şeş 24 saat Kürtçe yayın yapıyor, Kürtçe propaganda dahi serbest bırakıldı. Yatırımlar, yatırımlar... Ancak Ak Parti lideri daha önce söylediklerinin hayli gerisinde mesajlar vermekte kampanya sırasında. Bunun sebebini de biliyoruz: 'Milliyetçi' oyların bir bütün halinde MHP'ye gitmesinin önüne geçmek için...

Oylarımızı kullanıp ülkeyi kimin yöneteceğini belli ettiğimizde kampanya sırasında kitlelerle paylaşılan söylemin etkisinin dağılacağına herhalde hiçbirimizin kuşkusu yok. CHP'ye hakim olan düşünce yapısı, Kılıçdaroğlu'nun ağzından çıkan vaatler istikametinde politikalar geliştirilmesine izin vermeyecektir; CHP iktidara gelse bile... Ak Parti ise, varlık sebebine yüz çevirirse zarar göreceği için, lideri bu seçim kampanyasında kendisini ne kadar tutarsa tutsun, eli mahkum, başlattığı reformları sürdürecektir.

Ülke seçime giderken partilerin yürüttüğü kampanyaların demokrasiye zerre kadar katkısı yok; tam tersine, partiler ve liderleri olduğundan farklı görünmeye sevk ettiği için, kampanyalar, demokrasiye olan inancı azaltıyor bile.

Son birkaç haftadır gündemimizi meşgul eden ve siyasi kadroların itibarını müthiş zedeleyen kaset furyasının yaşattığı rezilliği hesaba katmıyorum bile. PKK tarafından veya ona atfedilerek tırmandırılan terörü de bir tarafa bırakıyorum...

Hem kasetler hem de terör eylemleri, kampanya sersemi haline gelen seçmenin aklını çelme amacıyla sahneleniyor.

Kampanyanın ilk günlerinde, siyasilere vatandaşa doğrudan ve kestirmeden mesaj iletme imkânı sağlayan şimdinin teknolojik ortamında, halkın karşısına çıkmak için katlanılan zahmet ve harcanan paraları anlamsız bulmakla birlikte, her yerde 'demokrasi bayramı' neşesine sebep olduğu gözleminden hareketle, mitinglere sahip çıkmıştım. Seçime beş kala bu kanaatim değişti. Bir yolunu bulup kampanyanın mantığını ve biçimini değiştirmek şart.

Demokrasinin olgunlaşma çağını yaşıyoruz ülke olarak ve kampanyaların aldığı biçim giderek masumiyeti ortadan kaldırıyor. Çirkinlikler, çirkeflikler, yalanlar, kandırmacalar gırla gidiyor ve bunların hepsi siyaseti kirletiyor.

Şimdiki görüşüm şu: Ya mitinglerden vazgeçilmeli, ya da kampanyaları sağlam kurallara bağlamalı.

zaman

 



Bu yazı 1,320 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,778 µs