En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

En az gelişmiş ülkeler arasında Almanya var mı?



Başbakan Erdoğan’ın depreme karşı iki yeni İstanbul müjdesi...
Savcının vicdanlarda çok karşılık bulmayacak olan YGS ile ilgili takipsizlik kararı... 

Seks kasetli, Püskevit’li, Demirel’li bunaltıcı seçim bulamacı...

Cari açığın Mart ayında 9,7 milyar dolarla rekor kırması, ilk üç aydaki açığın

22 milyar doları aşmasıyla doların 1,57’nin üzerine çıkması...

Roma’da şehrin boşalmasına sebep olan deprem geyiği...

Yunanistan’ı birbirine katan genel grev...

***

Ve medyanın açılışını verip, devamını unutup, peşini de çoktan bıraktığı ve yarın sona erecek olan Birleşmiş Milletler 4. En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı...

BM’nin 1971 yılında oluşturduğu En Az Gelişmiş Ülkeler listesinden çıkmayı başaran yalnız üç ülke oldu: Botsvana, Cape Verde ve Maldiv Cumhuriyeti. 

Diğer yandan en az gelişmiş ülkelerin sayısı ise iki katına çıktı. Ekonomisi çoğunlukla tek bir hammaddenin ithalatına ya da tarımcılığa dayanan bu ülkelerin sayısı 1971’de 24 iken, bugün bu sayı 48’e yükseldi.

Zengin ülkeler tekrar tekrar bu 48 ülkeye yardım sözü verdi...

Örneğin, AB, 2015 yılına kadar Gayri Safi Milli Gelir’in yüzde 0,7’sini kalkınma yardımı olarak vermek istiyor. 

G8 ülkeleri de binyıl hedefleri doğrultusunda milyarlarca dolar vaat etmişti ama sonra bu sözler pek tutulmadı...

Acaba sorun burada mı?

***

En az gelişmiş 48 ülke için dünya bugüne kadar hep yoksulluk ve sosyal adaletsizlik konuştu ama bu ülkelerde sosyal ve ekonomik gelişmenin nasıl sağlanacağı sorusu çok öne çıkmadı...

Ulus-devletin aşıldığı, küreselleşmenin hükmünü icra ettiği, beyinsel yaratıcılığın en büyük zenginlik yarattığı bir “yeni çağ”da bunu algılayan toplumlar yukarı çıkarken, buna direnenler de dibe yuvarlanmakta...

Bir de...

Bu talihsiz ülkeleri eskiden emperyalizm sömürürken, şimdi kendi diktatöryal yönetimleri sömürüyor... Bu nedenlerle de bu ülkelerin sayısı azalacak yerde çoğalıyor...

***

Çağa uymanın ülkeleri nasıl ödüllendirdiğinin en güzel örneği Almanya’dan geldi.

Son yirmi yılda iki Almanya’yı birleştirmekle kalmayıp, “dayanışmacı kapitalizmden” “rekabetçi kapitalizme” geçen reformcu ülke, Mart ayı ihracatında kendi tarihsel rekorunu kırdı... Bunun, ülkede ithalat - ihracat verilerinin tutulmaya başlandığı 1950 yılından bu yana en yüksek seviye olduğu belirtiliyor...

Almanya’nın Mart ayındaki ihracatı Şubat ayına göre yüzde 7,3’lük bir artışla 98 milyar 200 milyon euroya çıktı.

Almanya Federal İstatistik Bürosu’nun verilerine göre, ihracat geçen yılın Mart ayına göre ise yüzde 15,8 oranında artış kaydetti.

Almanya, Çin’den sonra dünyanın ikinci büyük ihracatçısı...

***

Bir uzman, Almanya’nın ihracat başarısının sırrını son dönemlerde ardı ardına yapılan radikal reformlar yanında, bu ülkenin, kalkınmakta olan ülkelerdeki insanların satın almak istediği şeyleri üretmesine bağlıyor...

***

Türkiye’de cari açığın Mart ayında neden 9,7 milyar dolara çıktığını mı merak ediyorsunuz?

Veya en az gelişmiş ülke sayısının 1971’de 24 iken, 2011’de 48’e yükselmesine mi takılıyorsunuz?

O halde, doğru cevabı bulmak için Almanya’nın reformlarına yoğunlaşın... 

Çağa uygun reform yapmayan ve kendi halkını sömüren ülkeler tepetaklak giderken, Almanya gibi ülkeler yukarı doğru tırmandıkça tırmanıyor çünkü...

star

 



Bu yazı 1,082 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,915 µs