En Sıcak Konular

İbrahim Karagül


İbrahim Karagül
0 0 0000

Cuma, öfke, kan...



Bugün Cuma.. Bugün, yaşadığımız coğrafyada çok kan dökülecek. Suriye'de, Libya'da, Yemen'de onlar, yüzler hayatlarını kaybedecek. Öfke ve intikam duyguları sokaklara hakim olacak.

Binlerce kişi camilere akın edecek. Ardından kitlesel öfke ve silahlar devreye girecek. Masum insanlar son nefeslerini verecek. Hak, adalet, özgürlük çağrıları yapanlar kurşunlara hedef olacak.

Diğer tarafta ülkesini koruduğunu düşünenler, rejim için ölümü göze alanlar da hayatlarını verecek. Aleviler Sünnilere, Sünniler Alevilere yumruk sıkacak. Bir yanda Suriye güvenlik birimleri kurşunla kitleleri dizginlemeye çalışacak, kontrolsüz güç kullanacak. Diğer yanda kimliği belirsiz silahlı kişiler, Ürdün ve S. Arabistan'ın yetiştirdiği artık alenileşen kişiler Suriye asker ve polisine kurşun sıkacak.

Suriye'de haftalardır devam eden ölümler bugün belki de katlanacak. Dera'da, Humus'ta ya da Şam'ın varoşlarında hazin manzaralar göreceğiz.

Bir ülke, gözlerimizin önünde dağılıyor. Dağıtılmaya çalışılıyor. Haklı bir davanın mensupları ile inatçı bir rejimin kavgası üzerinden yanıbaşımızdaki bir ülkenin kaderi Libya'ya, Irak'a benzemeye başlıyor. Hak talepleri istismar edilerek bir ülke daha kurban ediliyor.

Suriye ordusu alarm durumunda. Şam dahil bütün şehirlerde sokağa çıktı. Bu kadar hazırlıktan sonra geri dönüş olmayacak. Rejim isyanı bastırmak için her yolu deneyecek. Bastırma, ezme dışında hiçbir seçeneği kabul etmeyecek. Çünkü, bu güç gösterisini sadece isyan edenlere değil, bölge içi ve bölge dışı oyunculara meydan okuma olarak da görecek.

Bugün Cuma..

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Suriye için özel toplanıyor. Bu toplantıda olmasa bile bir sonraki toplantıda, bu ülke için çizdikleri yol belirginleşecek. Aynı aktörler, Güvenlik Konseyi üzerinden kaç ülkeyi işgal etmişti bugüne kadar hatırladık mı? Her tarafa çekilebilen, esnek kararlar geniş yorumlanarak kaç ülke harabeye döndürüldü, kaç yüz bin insana kıyıldı! Hatırladık mı? Ya da ne çabuk unuttuk...

Türkiye'nin özel temsilcileri de Şam'da. Ne diyecekler? Bir an önce duruma hakim olun, halkla uzlaşın, reformlar yapın yoksa işgal geliyor mu diyecekler?

Öfke sokaklara hakim olduğunda reformların, uzlaşma arayışlarının ne önemi kalır? Ankara, Şam'dan sonra en sıkıntılı Başkent. Ankara biliyor ki; Suriye düğüm noktası. Patlarsa bütün bölge patlayacak. Kriz, Türkiye dahil bütün çevre ülkelere yayılacak. Ve biliyor ki, olay kontrolden çıkarsa Türkiye bölgeden bir kez daha silinip atılacak.

Yüz yıl önce bu coğrafyanın tamamı Türkiye'ye kapatılmıştı. Yüz yıl sonra ilk kez ortaklıklarımızı keşfettik. Beraber yürüyebileceğimizi, bir şeyler yapabileceğimizi, bir gelecek kurabileceğimizi keşfettik. Sadece biz değil, aramıza kalın duvarlar örenler de keşfetti bunu. Harekete geçtiler ve şimdi bu duvarları yeniden inşa etmeye çalışıyorlar. Son on yılda yapılan her şeyin hesabını sormaya çalışıyorlar.

Suriye'de rejim inatçı, geri adım atmayacak. Bu tavrıyla belki intihar edecek, kendini yok edecek. Belki çöküşü çok kanlı olacak. Ama ardından ne gelecek, bilmiyoruz. Libya'da bilemedik, hala bilmiyoruz. Bir yanda Kaddafi, diğer yanda Fransız bayrakları dalgalandıran bazı gruplar varken de bilemeyeceğiz.

Bu sözler tehlikeli, acı verici ama yazalım: Bu bölgenin İslamcıları, haklı davalarının nasıl istismar edildiğini görüyorlar mı? Bu dava üzerinden yeni bir statüko şekilleneceğini ve bu işin merkezinde olamayabileceklerini görüyorlar mı? Bu bölgenin İslamcıları, emperyal güçlerle aralarına mesafe koymada neden başarısız oluyor. Onlarca yıl kendilerini ezenlerin patronları şimdi ezilenler üzerinden hesap kuruyor.

Bingazi'de olduğu gibi, yarın Şam'da Türkiye karşıtı gösteriler yapılırsa ne hissedeceğiz? Eğer işgal olacaksa, bunun sorumlusu tek başına hak talep edenler olamayacaktır. Suriye rejimi, katı tutumu yüzünden işgale davetiye çıkarmış olacaktır. Kaddafinin yaptığı gibi.. Birbirine yumruk sallayanlar başkalarından yedikleri, yiyecekleri yumrukları göremeyecekler.

Baas rejimi kanlı baskınlarına devam edecek. Ama sokaklara çıkanlar, en doğal taleplerini yüksek sesle haykırırken bir ülkenin daha, kendileri üzerinden kurban edilebileceğini şu an pek de umursamıyorlar...

Bunu anlamak için inanın çok beklemeyeceğiz. Baskıcı bir rejime başkaldırış, birilerinin emperyal hırslarını tatmine dönüşürse çok büyük hayal kırıklığı yaşayacağız. İki taraflı değil, çok taraflı, oldukça karmaşık güç gösterisine tanık oluyoruz.

Evet, bugün Cuma, öfke günü... Türkiye olarak, Suriye'den gelecek haberleri bekliyoruz. Esad yönetimi, yanlış yolu tercih etti. Hiçbir gücün baskı ve silahla ayakta duramayacağını bildiği halde.

Sokaklarda haklı bir dava uğruna kanlarını akıtıp canlarını verenlerin de bir şeyleri düşünmesi gerekmez mi? Suriye, kendileri üzerinden kurban edilirse kim kimin yüzüne bakabilecek....

yenişafak



Bu yazı 1,424 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 20 Nisan 2012 Türk-Kürt-Sünni..
    • 30 Mart 2012 Suriye satrancı, İsrail'e askeri üs
    • 16 Şubat 2012 En tehlikeli ihtimal: Ya savaş tersine dönerse!
    • 10 Şubat 2012 Hesaplaşma: Kim kimi tasfiye edecek?
    • 2 Aralık 2011 Bitti Esad, gerçekten bitti..
    • 18 Kasım 2011 Artık, Suriye ile savaş halindeyiz!
    • 9 Eylül 2011 Evet, Tahrir'de konuş! Tarihi değiştir! De ki...
    • 18 Ağustos 2011 İran-Suriye ve PKK: O 'kart' yine masada..
    • 10 Ağustos 2011 Altı saat ne konuştular?
    • 27 Temmuz 2011 Ölüm koalisyonu Haçlı savaşçıları..
    • 22 Temmuz 2011 Avrupa Birliği parçalanıyor..
    • 29 Nisan 2011 Cuma, öfke, kan...
    • 10 Şubat 2011 Barış beklerken savaş gelmesin!
    • 31 Aralık 2010 Bir casusa bu kadar para veriliyor mu!
    • 29 Aralık 2010 İki not ve bir kirli ittifak!
    • 24 Eylül 2010 İsrail-PKK bağlantısı bu işi bozabilir mi?
    • 3 Şubat 2010 Bu toplantı hiç de hayra alamet değil!
    • 17 Aralık 2009 İran-Suudi savaşına doğru mu gidiyoruz?
    • 8 Aralık 2009 Reşadiye'den kim ne mesaj veriyor?
    • 28 Ekim 2009 Birileri tarih yapıyor, bunu kimler yazacak?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,894 µs