0 0 0000

Tarih yazmak

"Bir abdiâciz" diye tanımlıyor kendisini... Aciz bir kul.
Yakışıyor bu tanımlama ona. "Büyük, çılgın, muhteşem" bir projeyi açıklarken, aciz bir kul hüviyetini unutmamak, tarihte büyük devlet adamlarımızın geleneği.
Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinden dönerken, İstanbul'da büyük zafer gösterileriyle karşılanmamak için, gelişini geceye rastlatıyor mesela...
İstanbul gibi bir dünya şehrinin hemen bitişiğinde, İstanbul Boğazı gibi dünya çapında alımlı bir gerdanlığın yanına ikinci bir gerdanlık asmak...
Coğrafyada iz bırakmak...
Bu kesinlikle tarihi bir proje.
"Yüzyılın projesi" evet...
Tayyip Erdoğan, bu proje ile tarihe geçecektir, hiç şüphe yok.
"Pınarhisar'da rüyası görülen Türkiye projesinin bir parçası" olarak sunuyor İkinci İstanbul Boğazı'nı Tayyip Erdoğan.
Kim ne derse desin, bu, yüreğini ülkeye adamış bir insan profilini koyuyor önümüze.
Sevdalı bir adam.
Dağları delerken kendisini "Ferhat" diye tanımlaması boşuna değil.
Bir aşk adamı ile karşı karşıyayız.
Bir dönemlik iktidara oynamayan bir adam.
2023'e oynamak, sözde kurgularla yapılacak bir iş değil.
İçinizde 2023 Türkiye'sinin rüyasını görmelisiniz.
Fatih Sultan Mehmet, İstanbul'la dolup taşmıştı Fetih yürüyüşünü başlattığında.
"Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul'u" diyecek bir coşku yüklenmişti.
Böylesine bir tutku ile dolmalısınız ki, 2023 rüyaları görebilesiniz.
Yoksa projeksiyon olur hesaplarınız.
Oysa projeksiyonda sıçramalar gerçekleştirecek bir yürek tınısı gerekiyor, ülkenize büyük hamleler yaşatmanız için...
Bu proje, kesin ki, Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşlarının yüreği ile hayata geçebilir.
Bu proje, kesinlikle, seçimlere doğru toplum önüne son derece hayati bir tercih koymuştur.
Ki Tayyip Erdoğan, benzeri projeleri Ankara için, İzmir için de hazırladıklarını söylemektedir.
Eminim ki İzmir, uzunca bir zamandır hizmet alamayan bir ilimiz olarak Tayyip Erdoğan'ın gönül dünyasında dindirilmesi gereken bir sızıdır.
Diyecek ki Tayyip Erdoğan, diyor ki ya da:
-İşte size bir Türkiye vizyonu. Onu kim gerçekleştirecekse ona verin hizmet görevini.
Benim içimde oluşan soru şu:
-Türkiye üzerine böylesine kafa yoran, yarınları böylesine kurgulayan ve rüyalarını Türkiye aşkı ile süsleyen bir siyasetçi var mı?
Tayyip Erdoğan'ın gözünün üstünde kaşı olduğunu söylemek her zaman mümkün. O kendisini bir "abdiâciz" diye nitelediğine göre ve bizim insanımız "Kul kusursuz olmaz" diye söyleyerek geldiğine göre, Tayyip Erdoğan'ın da kusurları olacak.
-Öfkesini beğenmeyeceğiz belki vs...
Ama şu Ferhat yanını, şu sevdalı tarafını, şu kendini, Türkiye ile dolduruşunu ayrı bir yere koymak lazım.
Kimimiz, "kibir" vs. gibi okuyor Tayyip Erdoğan'ın bazı tavırlarını... Yooo, içinde bir "abdiâciz saklıyor" bana göre o. İçindeki ses ona, "Mağrur olma padişahım senden büyük
Allah var" diyor hep. Sesindeki ton, kibrin, gururun değil, sanırım ki aşkın, tutkunun yansımasıdır.
Benim içimden, böylesine büyük projelerle doluysanız, Kılıçdaroğlu ile polemiğe girmemelisiniz düşüncesi geçiyor. "Selam" deyip geçin deniyor" ya hani Kutlu mesajda, aynen öyle...
Siz ufkunuzu anlatın, Türkiye sevdanızı anlatın, toplumun gönlüne, büyüklük aşkını taşıyın, bu "büyük, muhteşem, çılgın" yürüyüş için el ele tutuşmaya çağırın bu ülkenin çocuklarını, gençlerini, babalarını, annelerini...
Tayyip Erdoğan'ı dinlerken, ülkem adına heyecanlandım.
Siyaset dalaşlarını, anaların bacıların küfür konusu yapıldığı kirli ortamı aşmak diye bir şey olabiliyor demek ki...
"Türkiye'nin geleceğini inşa" gibi bir şeye odaklanmak...
Dilerim Tayyip Erdoğan, böylesine büyük bir projeyi, ülkemizin genç nüfusunu yarınlara hazırlamak için de oluştursun... Akıllı tahtalar, elektronik kitaplardan öte, "Fatih projesi"ni gerçekten bir "Fatih projesi" haline getirmek gibi...

bugün

Bu yazı 1,353 defa okundu.