En Sıcak Konular

Emre Aköz


Emre Aköz
0 0 0000

'İnceleme Tutanağı'nı okurken aklıma geldi...



Dünkü yazıyı bir dilekle bitirmiştim: Keşke ilgili Mahkeme "Kitap serbesttir" diye yeni bir karar alsa da malum kitap nasıl bir şeymiş, anlasak...
Biliyorsunuz, bazı entelektüellerimiz, kitabın, Ergenekon savcılarının başvurusu ve mahkemenin kararıyla, "örgüt dokümanı" sayılmasını, adeta demokratik namus meselesi haline getirdi.
Sürekli olarak "Ahmet'in kitabı" diye bir laf geçiyor. O halde mahkeme karar değiştirse de, yakında zaten internet üzerinden yayınlanacak olan kitabın, kâğıda dökülmüş şeklini de okuyabilsek.
Ancak Ahmet Şık tutuklu olarak yargılandığına göre, şu sıralar kitapla ilgilenmesi kolay değil.
O halde görev, arkadaşlarına düşüyor.
Kitabın bir kopyasının kendisinde bulunduğunu söyleyen, hatta "Bana da gelsinler" diye savcıları davet eden Aydın Engin, bu hayırlı işe girişemez mi?


***

Ama bir dakika! Tamam, yayınlayacaklar da... Hangi kopyasını yayınlayacaklar? Matbaaya hangi metin gidecek?
 Ahmet Şık'ın yazdığı 189 sayfalık ilk taslak mı?
 Yoksa... 1) Odatvci Soner Yalçın ve şürekâsının, 2) Gazeteci Nedim Şener'in, 3) Emniyetçi Sabri Uzun'un, 4) Ve kimliği belirsiz şahısların aldığı notların ilk taslağa yedirilmesiyle oluşmuş 300 sayfalık metin mi?
 300 sayfalık metne henüz eklenmemiş bir sürü başka çıkma bulunduğuna göre... Aydın Engin ve diğer Ahmet Şık yakınlarının, o notları da kitaba yedirmesiyle, (faraza) 400 sayfaya ulaşacak en son metin mi?
Gördüğünüz gibi Ahmet'in "kitabı" değil, İmamın Ordusu genel başlığı altında "kitapları" var!


***

Alper Görmüş'ün Taraf'taki dünkü yazısından öğrendim: Aydın Engin, bir TV programında, Ahmet Şık'ın, 'İmamın Ordusu' adlı kitabı (hangisini?), "uzun ve meşakkatli bir çaba sonucunda" yazdığını belirtmiş.
Emeğin hakkını vermek elbette doğru bir davranış da... Aydın Engin niye Soner Yalçıngillerin, Nedim Şener'in ve Sabri Uzun'un hakkını yemiş? İşte onu tam anlamadım!
Hani sorgu esnasında Ahmet Şık, "Kitaba ilişkin tüm notlar bana aittir" demişti ya... Acaba o söze dayanarak mı Aydın Engin, diğerlerinin katkısını görmezden geldi?
Halbuki savcılar, 49 sayfa tutan 'İnceleme Tutanağı'nda, yukarıda saydığımız kişilerin metne yaptıkları değerli katkıları tek tek gösteriyor.
Odatvciler, Şener, Uzun ve kimliği belirsiz şahıs(lar), metni ince ince okumuş ve "Yanlış yazılmış... Yazınız düzeltilmelidir... Şunu çıkar, bunu ekle..." diye Ahmet Şık'a direktifler vermişler.


***

Ara notu: Adettendir, taslağı dostlarına okutup değerlendirmelerini alan bir yazar... Kitaplarının 'önsöz' bölümünde o kişilere teşekkür eder ve "Hatalarsa elbette bana ait" der. Güzel bir gelenektir.
Acaba Ahmet Şık da benzeri bir kadirşinaslıkla; Odatv, Nedim Şener ve Sabri Uzun'a teşekkür eder miydi?
Bence, o da emekten yana bir solcu olduğu için, elbette ederdi ve hatta savcıların henüz tespit edemediği diğer "katkı erbabını" da önsözde isim isim sayardı.


***

Nerede kalmıştık? Evet, onlar önerilerini, uyarılarını, eleştirilerini metne düşmüşler; Ahmet Şık da bu notların çoğunu uygulamış.
Diğerlerini ise herhalde uygulamaya vakit bulamadan tutuklanmış.
Ama eminim ki Ahmet Şık'ın tabiriyle "yoldaşları" gereğini yapacak, bizi bu önemli kitaptan mahrum etmeyecektir.
Merak ediyorum: 'İnceleme Tutanağı'nın ortaya koyduğu gibi, karşımızda neredeyse imece usulü yazılmakta olan, kolektif bir çalışma var.
Peki, meşhur demokratlarımız, Ahmet Şık'a verdikleri yoğun desteği, niye Soner Yalçın'dan ya da Nedim Şener'den esirgiyor?
Onlar kaka çocuk mu?

sabah



Bu yazı 1,572 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 23 Ağustos 2012 Yeni Anteplere dikkat!
    • 28 Haziran 2012 Suriye aynı zamanda Rusya'dır!
    • 21 Haziran 2012 Bunlar bizi kandırıyor
    • 23 Mayıs 2012 Tek emperyalist ABD mi?
    • 15 Mayıs 2012 Silivri izlenimleri (1)
    • 10 Mayıs 2012 Başkanlık sistemi: Valiyi halk mı seçecek?
    • 6 Mayıs 2012 Aşk olmadan meşk olur mu?
    • 3 Mayıs 2012 Çelişik mesajlar kafa karıştırıyor
    • 27 Nisan 2012 27 Nisan'ın da hesabı sorulacak mı?
    • 24 Nisan 2012 Stalinci olmak suç mu, değil mi?
    • 3 Nisan 2012 PKK'nın vesayet aracı KCK
    • 16 Mart 2012 Aleviler neden Sivas'ı 'yaptıranları' görmek istemez?
    • 9 Mart 2012 Hani kadınları eve kapatacaklardı?
    • 22 Şubat 2012 Seçilmişler, atanmışların kulu değil... Ya seçenler?
    • 16 Şubat 2012 Krizler bitmeyecek
    • 14 Şubat 2012 O ajanlara bir de böyle bakın
    • 10 Şubat 2012 2014 kavgası
    • 8 Şubat 2012 Kemalistler ve İsrail lobisi
    • 5 Şubat 2012 Müsamere kardeşliği
    • 25 Ocak 2012 Kemalistlerin baba kompleksi

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,122 µs