En Sıcak Konular

Fehmi Koru


Fehmi Koru
0 0 0000

Kendi sorunumuzu kendimiz çözmeliyiz



Lügatlarından 'insaf' sözcüğünü silmiş olmalılar...


Başını ABD, Fransa ile İngiltere'nin çektiği 'Batı Cephesi' Libya diktatörü Muammer Kaddafi'yi yerinden etmek için güç kullanma yarışına girdi. Türkiye, sesi cılız çıkan birkaç başka ülkeyle birlikte, yapılana itirazda bulunuyor. Hafif tertip itiraz bile kimilerince kınanıyor. Gazetelerde çıkan değerlendirmelere bakılırsa, 'çılgın' bir lider olan ve halkını öldürmekten çekinmeyen Kaddafi'ye karşı kurulan cephede baş köşeyi Türkiye tutmalıydı.

Çok insafsızlar, çok...

Eğer dünyanın başına büyük dertler açmış Afganistan ve Irak deneyimleri yaşanmamış olsaydı, oluşturulan cephenin niyetini sorgulamayışlarını anlayabilirdik bu kalemlerin; ancak onca yaşanmışlıktan sonra hâlâ "Yıkalım, yakalım" türü yaklaşımlarla sonuç aranmasına destek çıkmaları, Batı Cephesi arkasında saf tutan kalemşorların belki de akıllarından zoru olabileceğini düşündürüyor.

Kaddafi için 'çılgın' diyorlar ya, dedikleri kesinlikle doğru; ancak galiba bu yakıştırmayı yapanların da akılları başında değil.

Sekiz yıl önce Irak'a saldırırken Batı Cephesi, çok kısa zamanda sonuç alınacağı iddiasındaydı. Halk sokaklara taşarak Saddam Hüseyin'i alaşağı etmeye gelenleri bağrına basacak, 'demokrasi' ve kalıcı istikrar ile ülke cennete çevrilecekti.

Aradan geçen sekiz yıl içerisinde perişan olan Irak'ın başına gelenleri herkes biliyor: Bir milyona yakın Iraklı hayatını kaybetti, dört milyon Iraklı ülkesini terk etti. İstikrar uzakta bile görünmüyor, 'demokrasi' yerine etnik ve dinsel ayrışmaya dayalı garip bir düzene sahip Irak...

Libya'ya askerî müdahaleyle farklı bir sonuç alınacağını ummak için gözlerin bütünüyle kapanmış, aklın devre dışı kalmış olması gerek. Belki de öyledir...

İllâ iktidara muhalefetse dertleri, Türkiye'nin itirazının yeterli olmadığını, sadece itirazla yetinilmeyip daha doğrudan görev üstlenilmesi gerektiğini söyleseler ve bu yolda akıl verip zorlasalar ya...

Demokrasi iştahlarının 'sahte' olduğu belli. Öyle olmasaydı, Tunus'ta başlayıp Mısır'a sıçrayan, oradan coğrafyamızdaki başka ülkelerde de benzer sonuçlar almayı getirebilecek olumlu süreci kendi elleriyle baltaladıklarını fark ederlerdi. Libya üzerine bombaların yağmaya başladığı ilk gün, Kahire'yi ziyaret etmekte olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un halktan tepki görmesinin altında yatan büyük hayal kırıklığını anlamaktan da yoksunlar.

Uçaklar Libya üzerinde ölüm kusmaya devam ederse, Ortadoğu coğrafyasında daha fazla hak ve özgürlük talebiyle meydanları dolduran insanların, bu kez, yapılanı protesto için ayaklanacağını görebiliriz. İşin şakası yok çünkü.

Kaddafi gitsin elbette, ancak mümkünse tek bir masum Libyalının burnu kanamadan...

İslâm Dünyası bunu kendisi sağlayamaz mı? Arap Birliği ve Körfez İşbirliği Konseyi gibi örgütlerin, Batı Cephesi'nin sorunu çözmede önalmasına destek çıkmak yerine, İslam Konferansı Örgütü'nü de yanlarına alarak, gerekli diplomatik -ve gerekirse askerî- hamleleri yapmaları elbette daha doğru olacaktır.

Batı'nın saldırısı Kaddafi'nin eline kullanabileceği türden lüzumsuz kozlar verir, İslâm Dünyası'ndan gelecek güçlü bir ültimatom bile onu düşünmeye -ve muhtemelen gereğini yerine getirmeye- sevk edecektir.

Ortalığı sarıp sarmalayan arsız kakafoniye bakarak söylenebilecek olan şu: Acaba Türkiye'nin bunu gerçekleştirmek üzere harekete geçmesini mi gürültüye getirme çabasındalar?
 
zaman



Bu yazı 1,437 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ak Parti kongresinin düşündürdükleri...
    • 28 Eylül 2012 Yalan dünya, hem de ne yalan
    • 23 Eylül 2012 Tartışma sağlık alametidir
    • 20 Eylül 2012 Darbeler, CHP ve Deniz Baykal...
    • 18 Eylül 2012 CHP’nin özrünün anlamı
    • 16 Eylül 2012 Hayasızca saldırının düşündürdükleri
    • 11 Eylül 2012 O da bir gün bitecek...
    • 9 Eylül 2012 Ne olur, ne olamaz...
    • 6 Eylül 2012 Suriye politikasına yeniden bakmak
    • 29 Ağustos 2012 Türkiye Pakistan, Hatay da Peşaver değil...
    • 26 Ağustos 2012 Hayatları oyun
    • 19 Ağustos 2012 Orhan Pamuk tiksiniyormuş, ben acıyorum...
    • 14 Ağustos 2012 Milletvekili neden kaçırılır?
    • 12 Ağustos 2012 ‘Yeni gazetecilik’ denen şey
    • 9 Ağustos 2012 Tuzak varsa tedbir nerede?
    • 3 Ağustos 2012 Komutan tanıklık yaptı
    • 31 Temmuz 2012 Abdullah Gül ‘yeniden’ ha, gerçekten mi?
    • 24 Temmuz 2012 Kılıçdaroğlu siyaseti kirli (mi) görüyor
    • 18 Temmuz 2012 CHP’nin Ak Parti açmazı
    • 17 Temmuz 2012 CHP makas değiştirirken...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,224 µs