En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Libya cehennemi!



LİBYA’DA cehennemin kapısı açılmış gözüküyor: Bir yandan ABD ve ‘koalisyan’ ortakları Kaddafi’yi devirmek için her şeyi göze almış gözüküyorlar. Çünkü hava bombardımanlarının sonuç almaya yetmeyeceğini çok iyi biliyorlar elbette...
Öbür yanda, Kaddafi bütün çılgınlığıyla, bütün gözü dönmüşlüğüyle halka yani yandaşlarına “bir milyon silah” dağıtarak kanlı bir direniş örgütlüyor.
Kaddafi, bilinen çılğınlığına ek olarak, ‘köşeye sıkışma’ psikolojisini de yaşıyor. Önünde iki seçenek var; ya mağlup olup uluslararası mahkemede onursuzca yargılanacak; Miloseviç gibi...
Yahut binlerce insanın cesetleri üzerinde ‘galip’ gelecek!
Hitler, Stalin Saddam, Kaddafi gibi diktatörlerin psikolojisi ikincisine yatkındır. Psikolog Erich Fromm’un “İnsandaki Yıkıcılığın Kökenleri” adlı kitabında belirttiği gibi, bu tür diktatörler, binlerce, milyonlanca insanın ölümünden ızdırap duymazlar, aksine, delilik derecesindeki “ego”ları sapıkça bir haz alır bundan!..
Kaddafi’nin dün gece ateşkes açıklaması yapması inandırıcı olabilir mi, başlamış harekatı durdurabilir mi?!

Kötü senaryo
Askeri strateji uzmanı Attila Sandıklı, hava bombardımanıyla sonuç alınamayacağının kesin olduğunu, kara harekatı için Batılıların Libya’daki muhalifleri ve muhalif aşiretleri silahlandırabileceğini söylüyor.
Yaşanacak uzun süreli çatışmaların yaratacağı insani ve iktisadi yıkımı düşünün!
Dünyanın bu dördüncü büyük petrol ülkesindeki bir iç savaşta petrol tesisleri ne olur acaba?!.
Ya doğuracağı siyasi gerilimler?.. Radikalizmi beslemesi, terörü kışkırtması gibi ihtimaller göz ardı edilemez.
Bugüne kadar Kaddafi’nin ne kadar gaddar olduğunu gördüğümüz için, bir galibiyet halinde ne kadar kan dökeceği de ayrı bir kaygı sebebidir.
Dahası, Libya’da, Mısır ordusu gibi araya girecek, hakemlik yapacak bir kurum da gözükmüyor.
Aşiretlerin çabuk saf değiştirmesi, yakın çevresinin yaklaşan felaketi görerek Kaddafi’yi terk etmesi gibi, yahut Mısırlı Yusuf el Kardavi’nin dediği şekilde yakın çevresinden birinin Kaddafi’yi vurması ya da Kaddafi’nin intihar etmesi gibi ihtimaller de akla gelebilir.
Hitler’e karargahında bombalı suikast düzenleyen Claus von Stauffenberg keşke başarılı olsaydı, değil mi?

En riskli bölge
Bahreyn’de nüfusun dörtte üçünü oluşturan Şii halk, Sünni yönetime karşı ayaklandı. Ama Suudi tankları bu halk muhalefetini bastırmak için Bahrenyn’e girdi; Batı’dan çıt yok!
Çünkü İran nüfuzunun Körfez’de güçlenmesinden, Suudilerin kapısına dayanmasından çekiniyorlar.
Reelpolitik!
Bu olay Arap ülkelerinin bazılarında demokrasinin önündeki sıkıntıların bir örneğidir. Demokrasi tartışılabilir ve değişebilir nitelikteki “siyasi görüşler” in rejimidir... Kabile, etnik kimlik, din ve mezhep gibi tartışılmaz ve kolay değişmez “doğal inançlar”a demokrasi özgürlük tanır ama siyasetin tamamen bu değişmezlere dayanması halinde ortada demokrasi kalmaz, ya diktatörlük birinden öbürüne geçer veya vahim çatışmalar yaşanır.
Demokrasinin yaşayabileceği ülkeler de vardır elbette: Batı Mısır ve Tunus olak üzere...
Belli ki, 21. yüzyılın en hareketli ve riskli bölgesi Ortadoğu olacak! Petrolüyle, jepolitiğiyle, artan demokrasi özlemiyle ve bunu zorlaştıran ‘komüniter’ sosyal yapılarıyla...
Ve Türkiye’nin bir ayağı Ortadoğu’dadır!

milliyet



Bu yazı 1,442 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,286 µs