En Sıcak Konular

Mehmet Altan


Mehmet Altan
0 0 0000

Bir Alman kaç Türk’e bedel?



Dün Libya olaylarının hâkimiyetindeki gündemin içinde dolanırken, elli yıldır hayatımızdan söküp atamadığımız Milli Güvenlik Kurulu’nun toplandığını da gördüm.

Habere göz attım.   Bakar bakmaz görünen  şey Milli Güvenlik Kurulu’nun terkibiydi...

Bir yanda hükümet...

Diğer yanda askeri bürokrasi...

Üstelik bu anayasal kurum...

Tabii darbecilerin yaptığı  anayasanın. 

Hangi demokraside “askeri memurlarıyla” anayasa gereği toplanan bir sivil hükümet var?

Üstelik...

Kuvvet komutanlarının Genelkurmay Başkanı’nın beyanları dışında farklı bir kelam etmeyeceği düşünülür ise Milli Güvenlik Kurulu, seçimle gelmiş sivil yöneticilerin temsil ettiği “halk iradesiyle” Genelkurmay Başkanı’nın eşit kabul edildiği bir kurul.

Bunu kim, ne zaman kaldıracak onu da bilmiyorum; bildiğim referandum ertesi 29 Ekim Resepsiyonu’ndan beri demokratik bir zemin kayması olduğu...

Tabii Norveç’e değil de Mısır’a örnek gösterilen Türkiye için askerlerin yargılanıp tutuklanması bile çok ileri bir adım...

Ama Hasdal’a gittikçe artan askeri komuta ziyaretini de gözden kaçırmayın...

İleri demokratik adımların kurumsallaşmadığı, mevzuatın da değişmediği bir ortamda yaşamaya devam ettiğimizi de asla unutmamak gerek.

Özal döneminden 28 Şubat’a geri dönen bir ülkenin evladıyız...

***

Aşağıdaki habere de gene yukarıdaki düşüncelere dalmışken rastladım...

“Bayreuth Üniversitesi, Alman Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg’in doktor unvanını aldığını açıkladı. 

Bayreuth Rektörü Rüdiger Bormann, zu Guttenberg’in bilimsel yükümlülükleri büyük ölçüde ihlal ettiğini, bu nedenle doktor unvanının kaldırıldığını belirtti.

Alman siyasetinde yıldızı giderek parlayan isimler arasında gösterilen ve Bayreuth Üniversitesi’ne verdiği tezde kaynak belirtmeden alıntılar yaptığı ortaya çıkan Savunma Bakanı Guttenberg, Federal Parlamento’dan da özür diledi.

Doktora tezinde intihalle suçlanan Almanya Savunma Bakanı, Alman kamuoyunda bir haftayı aşkın süreden bu yana hakkında yöneltilen iddia ve suçlamaların ardından Federal Parlamento’da milletvekillerinin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.

Guttenberg, hatanın kaynaklarının izini kaybetmesinden kaynaklandığını öne sürerken, ‘doktor unvanını kullanmaktan vazgeçerek sonuçlarına da katlandım. Bu gerçekten acı veren bir adım. Arka planda bunun güvenilirliğe zarar verdiğini söylüyorlar, ancak ben güvenirliğin bir insanın hatalarını kabul etmemesi halinde zarar göreceğine inanıyorum’ dedi.”

“İntihal”, siyasetçinin değilse de bilimadamının mutlak intiharıdır...

Haberde benim ilgimi çeken Alman Savunma Bakanı değil...

Yapması gerekeni gözünü kırpmadan yapan Alman Üniversitesi ve Rektörü.

Kıyaslama, düşünmenin pratik bir yöntemidir ama çok etkilidir.

Bizleri, rahatça, abana abana övünebilmek için böyle bir araçtan yoksun bıraktılar...

Biz, kıyası yeryüzü ile değil, kendi kendimizle yapar ve Acem geleneğini sollayacak bir abartıyla da sabah akşam övünürüz...

İttihatçı geleneğidir bu...

Palavrayı bir yana bırakarak kendi kendimize sorsak:

Almanya’daki olay Türkiye’de vuku bulsaydı acaba sonuç ne olurdu?

***

“Aynısı olurdu” diyen kaç kişi vardır, bilemiyorum...

Ama aynısı olmayacağı için, Türkiye ile aşağı yukarı aynı nüfusa sahip Almanya’nın yıllık üretimi 3 trilyon dolar civarında iken, bizimki 600 milyar dolar civarında...

Ya da...

Kestirmeden söylersek bir Alman yaklaşık beş Türk’e bedel...

Niye mi böyle?

Orada üniversite, intihalci Savunma Bakanı’nın gözünün yaşına bakmazken, biz elli yıldır Milli Güvenlik Kurulu’nu yerinden kıpırdatacak bir iradeyi gösteremediğimiz için...

star



Bu yazı 1,234 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 11 Ocak 2012 ‘Tanırım, iyi çocuklar’
    • 9 Ocak 2012 Genelkurmay’a o istihbaratı kim verdi?
    • 6 Ocak 2012 Demokrasi ile ‘biat sistemi’ arasındaki fark
    • 30 Aralık 2011 Bombalama emrini kim verdi?
    • 24 Aralık 2011 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adresi
    • 16 Aralık 2011 Susurluk’ta faili meçhul reytingi...
    • 14 Aralık 2011 Ergenekon büyürken uyuyamam...
    • 4 Aralık 2011 Şikeci siyasetin kirli çamaşırları
    • 2 Aralık 2011 Var mı bu yasayı çıkaracak babayiğit?
    • 30 Kasım 2011 Yüzde 3 Türkiye’yi keser mi?
    • 29 Kasım 2011 Devlet-ulustan ulus-devlete geçemeyince
    • 23 Kasım 2011 Ergenekon’un farkında mısınız?
    • 21 Kasım 2011 Birinci Cumhuriyet Dersim’dir...
    • 14 Kasım 2011 Kozinoğlu kalp krizinden mi öldü?
    • 9 Kasım 2011 Kararı alkışlıyor, Bakan’ı kutluyorum
    • 3 Kasım 2011 Almanya’daki Türkler, Türkiye’deki Kürtler
    • 31 Ekim 2011 Cinayet işlemeye özgürlük savaşı mı diyorsunuz?
    • 26 Ekim 2011 Hırsızlar da kardeşiniz mi?
    • 20 Ekim 2011 Keşke gerçek bir ordumuz olsaydı...
    • 19 Ekim 2011 Bir İsrailli kaç Filistinliye bedel?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,886 µs