En Sıcak Konular

Ali Bayramoğlu


Ali Bayramoğlu
0 0 0000

Umutlu olmak için üç neden...



Geride bıraktığımız 2010 yılına nasıl bakmalı? Gelişmeleri üç düzeyde ele almak mümkün...

Birincisi, devletin iç düzeniyle ilgili gelişmelerdir.

Asker-sivil ilişkilerinin demokratikleşme istikametinde seyri, askerî vesayet düzenindeki gerileme, 2010 yılında yeni ve önemli aşamaya ulaştı.

Balyoz davası iddianamesinin kabul edilmesi, çoğu muvazzaf 190 subayın darbe girişimi suçuyla yargılanmaya başlaması, bu açıdan altı çizilmesi gereken özel bir durumdur.

Türkiye, bu çapta bir darbe suçunu ilk kez sivil yargı önüne taşımış, sivilleşme sürecinin olmazsa olmazı olan hukuki yaptırım mekanizmasını devreye sokmuş bulunuyor.

Aynı çerçevede siyasi iktidarın siyaset alanına ve yetkilerine sahip çıktığı, atamalara her düzeyde müdahale ettiği 4 Ağustos Yüksek Askerî Şûrası, ardından üç generale İçişleri ve Millî Savunma Bakanlığı tarafından görevden el çektirilmesi kalıcı etkisi olan gelişmelerden birisiydi.

Yasal değişiklikler ve hukuki yaptırımdan sonra idari tasarruf ve siyasi iradenin devreye girmesi, 2010 yılının sivilleşme sürecini yeni ve üst bir noktaya taşımasını ifade etmektedir.

İkincisi, şüphe yok ki siyaset, siyasi partiler düzeyinde yaşandı.

CHP'de Baykal döneminin sona ermesi, Türk siyaseti açısından kritik bir andı.

Rejim krizi üreterek siyaset yapmayı, toplum ve değerleriyle kavga etmeyi şiar edinen Baykal politikalarının sorgulanmaya başlamasını, Kılıçdaroğlu'nun değişimden söz ederek genel başkan olmasını, Türkiye'de yaşanan değişimin bir baskısı, dolayısıyla bir sonucu olarak değerlendirmek gerekir.

CHP'deki değişim işaretleri demokratik ruha, demokratik beklentilere oranla henüz son derece sınırlı olsa da yıllardır durduğu yere oranla oldukça anlamlıdır.

Seçimler sonrası yeni anayasa tartışmalarının CHP'deki değişimi daha da derinleştirmesi ciddi bir ihtimaldir.

Üçüncü düzey, toplumsal siyaset düzeyidir.

Bu çerçevede de iki hususun altını çizmek gerekir.

İlki, referandum sonuçlarıyla ortaya çıktı. 'Evet' ve 'Hayır' oyları arasındaki yüzde 16'lık fark, değişim sürecine yönelik toplumsal desteğin parti aidiyetlerinin ötesine geçtiğini göstermiştir. Bu noktadan geriye dönülmesi mümkün değildir.

İkinci hususa gelince...

Bu, şüphe yok ki Kürt sorunu ile ilgilidir.

Yeniden ortaya çıkan bir terör dalgasının ardından, siyasi tartışma ve soruna siyasi merhem arama kapısı açılmıştır. Bugün gerginlik üreten, Kürt siyasi hareketinin otoriter yüzünü ortaya koyan son iklime rağmen, istikamet olumludur.

2010 yılı zor ya da kolay, riskli ya da değil, ülkenin en temel sorunlarından birisiyle bir tür ve farklı bir biçimde yüzleşmesine tanıklık etmiştir.

Bu gelişmelerin hakim olduğu tablo genel olarak iyiye gidişe işaret eder.

Bu noktada önemli ve belirleyici olan hususun siyaset yapma tarzıdır, sorunların üzerine siyasi iradeyle gitme, sorunları hukuk dairesinde ve demokratik araçlarla çözle iradesini göstermektir.

Seçim sonrası Türkiye yeni anayasa tartışmalarına girecek.

Ancak Ergenekon meselesinden din derslerine, Kürt sorunundan çevre politikalarına pek çok tartışma anayasa hazırlıkları, hatta anayasayla iç içe geçecek...

Demokratik siyaset ve siyasi irade ülkeyi özellikle bu noktada gerecek.

yenişafak



Bu yazı 1,202 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 15 Eylül 2012 Sorgulama vakti...
    • 28 Ağustos 2012 Kürt sorununda yeni safha...
    • 25 Ağustos 2012 Kürtlerin şiddeti...
    • 30 Haziran 2012 Anter'in katili yaşlanmış mı?
    • 12 Mayıs 2012 Solun şiddetle hesaplaşması
    • 3 Mayıs 2012 Yeni Türkiye'nin doğum belgesi...
    • 21 Şubat 2012 Dink davası ''sil baştan''...
    • 18 Ocak 2012 İkinci cinayet zamanı
    • 17 Ocak 2012 Hrant'a sözüm var...
    • 21 Aralık 2011 Soykırım ve yasa
    • 3 Aralık 2011 Dönme dolap...
    • 30 Eylül 2011 Yazıcıoğlu ve jandarma...
    • 8 Eylül 2011 Aydının şiddetle sınavı...
    • 1 Ağustos 2011 İstifaların anlamı ve yarını: Pek iyi...
    • 28 Temmuz 2011 Parlamentoda bir terörist...
    • 5 Temmuz 2011 Futbolda temizlik, ülkede temizliktir
    • 10 Haziran 2011 Yeni CHP ha! Hadi oradan...
    • 24 Mayıs 2011 MHP'de yaşananlar ve perde arkası
    • 19 Mayıs 2011 Askere ''leş'' toplatmayan generaller iş başında
    • 19 Nisan 2011 Militarist-ulusalcı batak...

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,037 µs