En Sıcak Konular

Nuh Gönültaş


Nuh Gönültaş
0 0 0000

Yeni bir başlangıç için yılbaşı olması gerekmiyor...



Yeni yıla girerken, birçok piyango hikayesi duyduk.
Hikayelerin ortak tarafı kendilerine büyük ikramiye çıkan insanların, hayatlarının nasıl kötüye gittiğiyle ilgiliydi.
2000-3000 liralık aylık geliriyle yaşayan, hayatını ona göre planlayan bir insan, bir anda 10-15 milyon lira gibi büyük bir paraya kavuştuğunda, bugüne kadar farkına varmadığı en büyük motivasyon kaynağını, hayata tutunma amacını yani hayallerini kaybediyor.
Bu da onu, amaçsız, hedefsiz bir insana dönüştürüyor.
Belki de aniden zengin olan insanların hayata tutunamamasının en büyük sebebi, hayallerinin bir anda ellerinden alınması.
"Yeni yıla girmek" kavramı, işte bu yüzden önemli.
Onun sosyolojik arka planını, Hristiyanlık'taki yerini falan bir kenara bırakırsak, zamanı yıllara, aylara, haftalara ve günlere bölmek, hatta günü bile beşe bölmek, hayatımızı planlamamamıza ve hayallerimizi, umutlarımızı canlı tutmamıza yarıyor.
Hayal etmemiz...
Düşünmemiz...
Yarınlar için planlar yapmamız...
Hatalarımızı düşünüp ders almamız...
Tövbe etmemiz...
Bütün bunlar bizi hayvanlardan ayıran en büyük özellikler değil mi?
Bunun dışında yeni yıl dediğimiz şey, eksisinden 1 dakika sonrası aslında.
2010 ile 2011 arasında temelde hiçbir fark yok ve olmayacak. Pazartesi günü sabah kalktığımızda, bizi yine aynı günlük rutin bekleyecek.
Kalkacağız, tıraş olacağız, işe gitmeye hazırlanacağız.
Ofiste ya da iş yerimizde bizi yine aynı sorunlar bekliyor olacak.
Hayatımız, bir günde, bir saatte ya da bir dakikada mucizevi bir şekilde değişmeyecek.
Dünkü sorunlarımız, aynı ağırlıklarıyla hayatlarımızı yönetmeye devam edecek.
Her insanın yeni yılı, onun doğduğu günle başlar ve biter.
Temelde yapmamız gereken şey, bugünümüzü dünden daha kârlı daha faydalı hale getirmek değil mi?
Bunu yapabilmek için yeni yıla girmek gibi bir motivasyona ihtiyacımız varsa bunu kullanalım.
Adına ister 2011 diyelim, ister yeni yıl diyelim, ister hayatımıza yeni bir başlangıç yapacağız diyelim.
Bunun kendimizi kandırmaca olduğunu bilsek de önemli değil.
Önemli olan, hayatımızı daha iyi yapmaya yönelik inancımız.
Geçmişin muhasebesini yapabilmek...
Hatalarımızdan ders almak...
Hayatımızı daha güzel, daha anlamlı kılmak için neler yapabileceğimizi bilebilmek önemli olan.
Bunu yapabilmek için yılbaşı olması gerekmiyor.
Ama 2010'dan 2011'e geçişi bunun için bir fırsat olarak kullanabiliriz belki.

bugün



Bu yazı 1,135 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 8 Temmuz 2012 Delikli demir ile mertlik arasındaki ilişki...
    • 5 Temmuz 2012 İki arada bir derede ölüm!
    • 28 Haziran 2012 Dessas-ı ehli dünyanın hafiyeleri veya satılık kalemler...
    • 26 Haziran 2012 Kılavuzu NATO olanın...
    • 17 Haziran 2012 Davet ile davete icabet...
    • 5 Haziran 2012 AK Parti celladına gülümserken...
    • 31 Mayıs 2012 Kürtaj emanete ihanettir!
    • 13 Mayıs 2012 28 Şubat dalgaları ve hükümetin kıyıları...
    • 26 Nisan 2012 CHP'nin tarihi en yumuşak yeri...
    • 24 Nisan 2012 Vatana ihanetin yasal dayanağı olur mu?
    • 19 Nisan 2012 Peki, AK Parti iktidarı bin yıl sürecek mi?
    • 17 Nisan 2012 Çevik Bir nefreti, Tayyip Erdoğan sevgisi...
    • 14 Nisan 2012 Adaletin rövanşı...
    • 8 Nisan 2012 İçimizdeki darbeciler yüzünden...
    • 29 Mart 2012 Gazete kapatmak çağ dışı bir çözümdür...
    • 22 Mart 2012 Talimatla akreditasyon olur fakat demokrasi olmaz...
    • 13 Mart 2012 Liderlik cesareti...
    • 8 Mart 2012 Stratfor ve WikiLeaks gazeteciliği!
    • 1 Mart 2012 Bu ülkede 28 Şubatlar bitmez!
    • 26 Şubat 2012 15 yıl sonra yeniden ''şubat soğuğu!''

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,044 µs