En Sıcak Konular

Taha Kıvanç


Taha Kıvanç
0 0 0000

Amerika Türkiye'ye neden büyükelçi gönderemiyor?



Eric Edelman Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın 'en parlak' diplomatlarından sayılıyordu. Arkasında ABD'de gerçek gücü temsil eden Dick Cheney'in hemen yanı başında yer alan birkaç isimden biriydi Edelman...

Dünyayı dönüştürmeye ve kendi kafalarındaki düzeni yerleştirmeye kararlı bir kadronun en cerbezeli unsurlarından biri...

Türkiye sadece kendini 'dünya imparatorluğu' olarak kabul ettirmeye hazırlanan ABD'nin fiyakasını bozmakla kalmadı, Edelman'ın diplomasideki geleceğini de kararttı. Türkiye'de iki yılını bile tamamlayamadan Washington'a döndüğünde, "Ankara'da en kısa süreyle görev yapmış Amerikalı büyükelçi" unvanı onun sırtında kaldı.

Aramızda çok kısa kaldı, ama hâlâ sürdürdüğü yerleşik dostluklar edinebildi Edelman... "Amerika Türkiye'yi nasıl görüyor?" izlenimi yazmak üzere Washington'a giden meslektaşların büyük bölümünü o aydınlatıyor. "Amerika Ak Parti'yi sevmiyor, Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu'nu tehlikeli buluyor, bizim için İsrail bir yana bütün dünya bir yana, Amerikan basını ve akademyası da İsrail Lobisi'nin emrinde" türü izlenim yazıları okuduğunuzda, bilin ki, o yazıyı yazan, Washington'da Eric Edelman'ın kapısını çalmıştır.

'Geleceği parlak diplomat' iken Pentagon'da işlevsiz bir danışmanlığa düşmek kolay hazmedilir bir durum değil...

Wikileaks'te Edelman dönemiyle ilgili Ankara çıkışlı yazışmalara hakim havayı anlayasınız diye bunları yazıyorum. Bakmayın şimdi "Büyükelçilikten çıkan her yazının altında büyükelçinin imzası vardır, ama bu, her yazıyı büyükelçinin yazdığı veya yazılanları onayladığı anlamına gelmez" diye kendisini savunmasına; Eric Edelman döneminde ABD'nin Ankara Büyükelçiliği tam bir 'AKP-karşıtı psikolojik savaş merkezi' gibi çalışıyordu.

Kendisi ne kadar o işlerin içerisindeydi, bilemem, ancak ABD Büyükelçiliği'nde görevli bazı 'diplomatlar', 1 Mart tezkeresi sonrasında, her türlü tezvirat için kolları sıvamışlardı. Ak Partili milletvekillerine "Bunun hesabını vereceksiniz" diye bağıranlar bile çıkıyordu. Ankara'daki ünlü restoranlarda gazetecilerle buluşuyor, bir yandan onlardan duydukları "Tayyip Erdoğan'ın İsviçre bankalarında sekiz ayrı hesabı var" yalanını not ederken, bir yandan da bakanlar ve AKP'li belediye başkanlarıyla ilgili yanıltıcı bilgileri kulaklara fısıldıyorlardı.

O dönemde Ayışığı, Sarıkız, Eldiven kodadlarıyla anılan bir dizi darbe girişimi olduğu biliniyor da, o girişimlerin kimler tarafından teşvik edildiği üzerinde pek durulmuyor. Oysa o günlerde müthiş faal olan 'Alman soyadlı' diye buraya çeşitli defalar konuk ettiğim bir 'diplomat', biri bir gazetenin Ankara temsilcisi diğeri kendini 'stratejist' olarak tanıtan biriyle Genelkurmay'ın kapılarını da zorluyordu.

'Stratejist' olduğu iddiasındaki kişi Genelkurmay adına araştırmalar yaptığını ileri sürecek kadar ileriye gittiğinde, bu iddianın hedefi olan kurum, "Yok böyle bir şey" diye açıklama yapmak zorunda kalmıştı. Ankara temsilcisi ise, Genelkurmay'daki dostlarıyla sık sık görüşerek, onlara 'Alman soyadlı' diplomat kaynaklı ağız sulandıracak bilgiler aktarıyordu.

Eğer askerler arasından o dönemde gerçekten "Darbe yapabiliriz" umuduna kapılmış olanlar çıktıysa, 'Alman soyadlı Amerikalı diplomat', bir gazetenin Ankara temsilcisi ve kendini 'stratejist' olarak tanıtan tip ile o niyetler arasında bir ilişki var mıdır, merak ederim.

Uzunca bir süre "Sen de bu adama taktın" diye bana takılan meslektaşlar, bugünlerde 'Alman soyadlı' diplomatı adlı adınca yazıyorlar: John Kunstadter...

Amerikalılar her yılın 4 Temmuz gününü dış temsilciliklerinde kutlar; tabii Türkiye'de de kutlama yapılır... 2004 yılında ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'deki 4 Temmuz kutlamasında, "Artık gidiyorum, tayinim çıktı" diyen John Kunstadter'e, "Bir gazeteye transfer oluyormuşsun" duyumunu aktarmıştım. "Yok yok, gidiyorum" dediğini iyi hatırlıyorum.

Sonra da "Gitti" diye duyuruldu.

Wikileaks'te açıklanan Eric Edelman dönemine ait raporlardan birinin girişinde John Kunstadter'in adıyla karşılaşmak beni çok şaşırttı. Belgenin tarihi 8 Haziran 2005 çünkü. Bir başka diplomatın kaleme aldığı raporu 'Secret' ('Gizli') diye John Kunstadter damgalamış; 'siyasi müsteşar' unvanıyla...

Oysa o tarihte Kunstadter ülkeyi çoktan terk etmiş biliniyordu.

Kunstadter'in adını en son bu yılın Temmuz ayında işittiniz. 'Balyoz' darbe planıyla ilgili olarak Eric Edelman, "Ak Parti'ye yakın birileri bana da öyle bir belge getirmişlerdi de sahte çıkmıştı" dediğinde... Hürriyet belgeyi "O günlerde AKP ile Genelkurmay arasında gidip gelen J. K. adlı bir diplomat" ile irtibatlayınca burada devreye girmiştim.

Neyse...

Amerika Türkiye'ye büyükelçi gönderemez hale geldi. Sebebini arayanlar ipucunu bu yazıda bulacaklardır.

yenişafak



Bu yazı 1,360 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 17 Eylül 2012 Hem okudum, hem de yazdım
    • 4 Eylül 2012 CIA başkanı neden geldi?
    • 16 Temmuz 2012 Vicdanım buna da elvermiyor
    • 2 Temmuz 2012 Suriye nasıl bir ülke, Suriyeliler nasıl insanlar...
    • 21 Mayıs 2012 Bir geziden ilk notlar
    • 15 Mayıs 2012 ‘Yeni CHP’ nihayet sözcüsünü buldu
    • 16 Nisan 2012 Hangi patron, hangi yönetici, hangi yazar içeri alınır?
    • 23 Mart 2012 Ben demedim, o dedi
    • 13 Mart 2012 Köşemi bugün Cumhurbaşkanı Gül’e bırakıyorum
    • 9 Mart 2012 TR325 kodadlı becerikli uzman...
    • 20 Şubat 2012 ‘Operasyon’ diye ben buna derim
    • 30 Ocak 2012 Davos’ta Türkiye dersi
    • 27 Aralık 2011 Bu yılın Cumhurbaşkanlığı büyük ödülü...
    • 12 Aralık 2011 Ak Parti üzerine hesaplar
    • 9 Aralık 2011 Gül vetoya ne zaman karar verdi?
    • 14 Kasım 2011 Kriz çıkaranlar gidiyor, ama yerlerine gelenler de yabancımız değil
    • 24 Ekim 2011 Kaddafi’nin son demleri...
    • 3 Ekim 2011 Dr. Sallaso’nun kunduzunun izinde
    • 29 Ağustos 2011 Ben meraklı bir insanım, özür dilerim
    • 26 Ağustos 2011 Bütün kepazeliklerin anasını açıklıyorum

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,289 µs