En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

Herkes değişiyor!



KESİNLİKLE hepimiz değişiyoruz; kimimiz hızlı, kimimiz çok yavaş... Mete Tunçay’ın çok haklı bulduğum bir tesbiti vardır: “Türkiye’deki bütün akımlar dogmatiktir!”
Tunçay, dini akımlar bir tarafa, “akıl” la özdeşleştirilen Kemalizm yanlılarının da “bilim”le özdeşleştirilen sosyalizm yanlılarının da ne kadar dogmadik olduklarını anlatıyordu.
Kendi dogmalarının dogmatikleri...
Tunçay bu tespiti 1974’te Felsefe Semineri‘nde ifade etmişti ve eklemişti:
“Dogmatik olmamak için deneye yanıla düşünmeyi öğrenmek gerekir.”
Bilim felsefesinin en önemli kuralıdır bu: “Deneye yanıla düşünmeyi öğrenmek!”
Gerçekten yaşadığımız toplumsal tecrübeler yoğunlaştıkça ve artık eski kalıplara sığmayan yeni sorunlarla karşılaştıkça artık hepimiz “deneye yanıla düşünmeyi” öğreniyoruz.
Onun için hepimiz bu sancılı süreçte şu veya bu ölçüde değişiyoruz.
Her kesimde dogmatiklerin etkisi eskisine göre azalıyor.

Kemalist kesim
Bu kesimde dogmatizm 28 Şubat’ta zirveye çıkmıştı. Aman Allah’ım, ne bağnazlık rüzgarıydı o öyle... Devlet sıkılmış yumruğuyla geniş kesimlere dayak atarken, sivil Kemalistler “topyekün savaş” diye alkış tutuyordu.
Nur Sertelleri, Necla Aratları CHP vitrinine taşıyan, bu dalga idi.
Böyle devam edemezdi elbette... Nitekim CHP’nin bugünkü simge isimleri arasında bu isimler yok. Gerçi Süheyl Batum genel sekreterdir ama Kılıçdaoğlu ile öne çıkan isimlerin hepsi, şu veya bu ölçüde değişimi yansıtıyor.
CHP’nin bugünkü dili, eski dogmatik dilin bir tekrarı değil, farklılıkları anlamaya ve açılmaya çalışan bir dil...
Artık devletçilikten, kamulaştırmadan bahseden bir solculuk da kalmadı.

İslami kesim
Değişimin bir çok göstergesinden biri, Erbakan’ın “gavur kalkanı” dediği ‘füze kalkanı’na, AKP’nin imza atmasıdır! Bu imza ile Türkiye’nin Batı ittifakının ayrılmaz bir unsuru olduğu tescil edildiği gibi, Türkiye kendi hassasiyetlerini de kabul ettirmiştir.
Hiç şüpesiz Gül, Sarkozy’den başarılıydı; NATO gibi Batılı bir platformda...
İslami kesimdeki büyük kütürel açılımın en belirgin simgeleri tesettürlü yazarlardır. İslami feminist Hidayet Şefkati Tuskal öncü bir isim oldu... Ondan başka, Sibel Eraslan, Ayşe Böhürler, Nihal Bengisu Karaca, Fatma Barbarosoğlu, Hilal Kaplan, Elif Çakır ve Özlem Albayrak gibi isimler... Hepsi iyi eğitimli, bilgili, insan hakları savunucusu.
Hatta “İslamda evlenme yaşı” tartışmasında Mehmet Ali Kılıçbay gibi bir isim bile konuya “dogma” açısından bakarken, Özlem Abayrak “sosyal gelişme” açısından ele alarak daha geniş bir vizyon ortaya koydu.
Elbette “analarımız, ninelerimiz” gibi değiller! Türban takıyorlar ve Gazali ile İbn Haldun’a kadar Weber’den, Braudel’den, Chomsky’den bahsederek yazıyorlar.

Neden değişiyoruz?
Yaşadığımız denemeler hepimize yanılmalarımızı öğretiyor. “Otoriter devlet” karşısında ‘herkese özgürlük fikri’ gelişiyor. Dünyaya açılma, piyasa ekonomisi ve orta sınıfın gelişmesi sayesinde eski “bürokrat ve köylü” Türkiye’nin bilmediği evrensel değerle tanışıyoruz; insan hakları gibi...
Aman arabayı devirmeyelim. Demokrasiyi, hoşgörüyü, birlikte yaşamayı daha ileri boyutlarda öğreneceğimiz bir yoldayız...
O inişli çıkışlı, uzun ve ince yol, daha güçlü, daha demokratik Türkiye’ye gidiyor..

milliyet



Bu yazı 1,215 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,348 µs