Kılıçdaroğlu ‘Savaşma Konuş’ kampanyasına imzasını attı.
Dün CNN Türk’te Fikret Bila ile hazırladığımız programda “CHP değişimin, dönüşümün, devrimin adresidir” derken buna nasıl inanıyorsa, getirmeye hazırlandığı yeni üyelik-yönetim ilişkisiyle ‘Diğer partilere de örnek olacağına’ o kadar inanıyor. CHP’nin ‘insan odaklı’ olacağının altını çiziyor.
Değişim ihtiyacı
Programda, CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın son on yıllık genel sekreterliğinin sona erdiği o 3 Kasım gününe ilişkin ayrıntılara girmek istemedi. “Parti Meclisi toplantısında katlar arasında görüş ayrılığı vardı, giderdik” demekle yetindi. Kılıçdaroğlu ‘Bu değişimden sonra nabız’ tuttuğunu anlattı. Milletvekillerine, il başkanlarına üzerine isim yazılmayacak anket formları dağıtmış. Netice? İçinden Merkez Yönetim Kurulu’nu da çıkaracak Parti Meclisi’ni de değiştirecek bir tüzük kurultayı toplanabilir.
Nasıl olacağını “Değerlendiriyoruz” dedi; “Olursa, çok gecikmemesi lazım...” Meali şu: CHP kurultayı aralık içinde toplanabilir.
Peki Kılıçdaroğlu’nun Cumhuriyetçi-Kemalist çekirdeğin kaşlarını çatmasına yol açan şu ‘Yeni CHP’si ne demek?
Kılıçdaroğlu hiç duraksamadan “CHP insan odaklı olmak zorunda” cevabını verdi. “Herkesi kucaklamak istiyoruz” diyerek ‘Yeni CHP’yi tarif etmeye koyuldu: Özgürlükçü olacak, bir yerlerde biri baskı altındaysa o kapıları açmaya çalışacak. ‘Anadil yasağına ilk karşı çıkan parti’ olarak, Kürt meselesinde asimilasyondan değil bütünleşmeden yana program ortaya koyacak. Bülent Ecevit’in ‘Dine saygılı laiklik’ ilkesini geri getirecek. Yine Ecevit’in “Ekonomik olarak özgür olmayan, siyasi olarak da olamaz” ilkesi uyarınca yoksulluk ve işsizlikle mücadele odaklı ekonomik program hazırlanacak.
Ama Bülent Ecevit’ten farklı olarak ekonomik büyümenin motoru olarak devlet sektörü değil, özel sektör, özellikle de sanayici görülecek. Yine -batıya hep kuşkuyla bakmış olan- Ecevit’ten farklı olarak Kılıçdaroğlu’nun CHP’si
‘Batı’dan kopmamayı’, Batı’yla ilişkileri geliştirmeyi esas alacak. Bana sorarsanız, Bülent Ecevit’in 1972’deki sosyal demokrat çıkışının Avrupa Birliği’ne ve özel sektöre karşıt olmayan 2010 model güncelleştirilmiş hali...
CHP değişime uygun mu?
Kılıçdaroğlu CHP’nin reformlara karşı parti olduğu algısını yıkmak için işe CHP’de reformla başlayacağını “CHP demokrasiyi önce kendi içinde uygulayacak” vaadiyle dile getiriyor. Yeni CHP’nin ‘Diğer partilere örnek olacak’ iddiasındaki yeniliklerini şöyle sıralıyor: Önce üyeliği kolaylaştırmak istiyor.
Üye kaydı girişte
Bu amaçla -buradaki ima açık- üye kabul biriminin üst ‘kattan’ parti girişine indirilmesi talimatını vermiş. İsteyen her vatandaşın nüfus kâğıdını, fotoğrafını getirip üye olabileceğini söylüyor. Ancak işin gerçekten yenilik noktası burada: Yasada ve tüzükte söylenen uygulanacak ve her üyeden ayda yalnızca 1 lira aidat alınacak. Böylece, 1- Parti “aidiyetinin” arttırılması, 2- Bu para nakit değil, banka hesabı, ya da kredi kartından alınacağı için üyelerin gerçek kişiler olduğu, başka partiye üye olmadığı anlaşılmış olacak. Ayrıca CHP hukukçuları, internetten partiye para yardımı yapılabileceği bir sistem üzerinde çalışıyormuş.
Kılıçdaroğlu, kurultaylarda adaylığı zorlaştıran ve Genel Merkez iradesini mutlak kılan ‘Başkanlık divanı önünde imza’ blok liste uygulamasının kaldırılmasından yana. “Parti seçime dinamik hazırlanmalı, Tek seçici ben olmayacağım” diyor.
‘Savaşma, konuş’ dedi
Kılıçdaroğlu, program için çekime başlamadan önce Radikal’in Ankara Bürosunu ziyaret etti. Kendisine, Radikal’in yeni haliyle çıkma sürecinde Eyüp Can’la makamında yaptığımız göwrüşmeyi hatırlattım. ‘Savaşma Konuş’ kampanyasını duyunca heyecanlanmış, destek vaat etmişti. Desteği hâlâ geçerliyse bilgisayarda bir ‘tıklama’ ile bunu yapabileceğini söyledim. Kılıçdaroğlu “Tabii” dedi, sonra masa başına geçti, bilgisayarda Radikal sayfasındaki ‘Savaşma. Konuş’ işaretini tıkladı, ‘500BİNRADİKAL.COM’ başlığı altına ismini, soyadını yazdı ve gönderdi. Kampanyamıza imzasıyla destek veren ilk parti lideri oldu.
Bayram mesajında barış
CHP liderinin bayram mesajında da Türkiye’nin ‘bayram gibi bayramlarda’ buluşacağı günlerde anaların, babaların evlat acısıyla gözyaşı dökmeyeceklerine, insanların dini, dili, inancı, mezhebi, ırkı nedeniyle hor görülmeyeceğine, dışlanmayacağına, herkesin inancını da, kimliğini de şeref gibi taşıyarak, kardeşçe kucaklaşacağına inandığını belirtti.
‘Erdoğan CHP’yi yeterince izlemiyor’
Kılıçdaroğlu, ‘içe kapanık’ CHP algısını değiştirme iddiasında. Bugün Sosyalist Enternasyonal’in Paris’teki toplantısına katılıyor. ‘Fırsat bulursa’ Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya’nın mezarlarını ziyaret edecek. Dönünce Diyarbakır üzerinden Şanlıurfa’ya gidip İzol ailesinin düğününe katılacak. İzollar AK Parti’ye vekil vermiş, köklü bir aile. Ardından Kürt raporu öncesi bölgedeki kanaat önderleriyle buluşacak. “Başbakan sizi Ankara siyasetine kapanıp kalmakla suçluyor” dedim, “Demek ki yeterince izlemiyor” dedi.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle