En Sıcak Konular

Mümtaz'er Türköne


Mümtaz'er Türköne
0 0 0000

Türkiye nasıl bölünür?



Bu soruya verdiğimiz cevapların tamamını gözden geçirmemiz lâzım. Türkiye tam da bölünmesin diye alınan kararlardan, yapılan düzenlemelerden ve bölücülüğe karşı yürütülen savaşın şekli ve muhtevası yüzünden bölünme riski taşıyor.

Türkiye'yi en çok 'böldürmeyiz' lafını edenlerin ısrarla durduğu yer bölüyor.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarının bir kısmı üzerinde 'Kürdistan Devleti' kurmak isteyenler var mı? Var. PKK, 1984'te bu amaçla yaygın bir şiddet dönemi başlattı. 1999'da pratikteki imkânsızlığını görerek taktik olarak bu hedefinden vazgeçti. Bugün kültürel haklar ve özerklik talebi ile geri bir hatta çabasını sürdürüyor. Peki PKK Türkiye'yi bölebilir mi?

Bu sorunun objektif cevabı şöyle: PKK kendi stratejik ve taktik başarıları ile Türkiye'yi bölemez. Türkiye'yi ancak bölünmesin diye yanlış kararlar verenlerin ve yanlış politikalar yürütenlerin PKK'ya altın tepsi içinde sundukları fırsatlar bölebilir. Nitekim 'PKK'nın kendisi ne ölçüde kendi kadrolarının ne ölçüde PKK'ya savaş açanların eseri?' sorusu bile durumu açıklamaya yeterli. Son tahlilde PKK, bölücülüğü ete kemiğe büründürüp onu somut bir düşman halinde ısrarla tanımlayan askerî mantıkla beslenip büyümedi mi?

Zıt soruları birlikte soralım. 'Kürtçe eğitim hakkı Türkiye'yi böler mi?' Tam tersine 'Kürtçe eğitim hakkı verilmezse Türkiye bölünür mü?' Sakin bir şekilde düşünüp, ezberlediklerinizi bir kenara bırakıp cevap verin. Kürtler, Kürtçe eğitimin özgürce yapıldığı bir ülkeyi mi bölmeye kalkarlar, yoksa bu haktan mahrum oldukları bir ülkeyi mi? 'Madem benim anadilimde eğitim hakkını bana vermiyorlar, ben de kendi devletimi kurup anadilimde eğitim alırım' demek mi daha doğal yoksa 'Anadilde eğitim yapamayınca ben de mecburen asimile olup bu ülkede koyun gibi yaşarım' demek mi? İnsan onurunu koruyamazsanız, o ülkenin bütünlüğünü nasıl sağlayacaksınız?

Bir toplumu peşine takıp sürükleyen ana güç ihtiyaçlardır. Duygularımız, düşüncelerimiz ve ideallerimiz bir kenara Türkler için de Kürtler için de vazgeçilmez olan yarar bu ülkenin tek parça halinde yaşamasında. Bugün Kürtçenin gerçek düşmanı devlet değil pazarın ihtiyaçları. Suriye'ye vizesiz geçiş, yüzlerce yıldır bölgemizde varlığını sürdüren pazar bütünlüğünü yeniden ortaya çıkardı. Aynı pazarda iş görenlerin bir ortak dile (lingua franca) ihtiyaçları var. Bu dil önce İngilizce, sonra Türkçe olacak. Kürtçe eğitim sadece Kürtlerin bu ülkenin onurlu ve eşit paydaşları olmasını, dolayısıyla bütünlüğünü sağlayacak. Kürtçe eğitim ancak, bu dilin bölgemizin geniş pazarındaki karşılığı kadar kabul görecek.

PKK Kürtçe sorununu doğal olarak siyasallaştırıyor. Türkiye'nin bütünlüğünü sürdürmesi, Kürtçe ile ilgili tek bir şikâyet, dolayısıyla istismar konusunun bile kalmamasına bağlı. KCK davasında mahkeme tercümanlar aracılığıyla her biri çok iyi Türkçe bilen sanıkları Kürtçe sorgulamayı kabul etseydi ne olurdu? Sahi ne olurdu? Kürtçe muhakeme talebinin bir siyasî gösteri olduğunu bile bile mahkeme KCK davasını Kürtçeyi dahil ederek görseydi? Sadece dava uzar ve adalet gecikirdi. Hepsi bu kadar.

KCK, Bolşevik stratejisine uygun, paralel bir devlet örgütlenmesi. Devrimden önce Komünist Partisi'nin toplumsal örgütlenmesi olan Sovyetler, KCK'nın örnek modeli. 1917'de devrim başladığında sürükleyici slogan 'Bütün iktidar Sovyetlere!' olmuştu. Cengiz Çandar haklı. Kanın durması için PKK'nın KCK'laşması lâzım. PKK'yı, bölücülüğü sadece silahla engelleyeceğini sanan askerlerin bir canavara dönüştürmeleri gibi yargı da KCK'yı gerçekten siyasal temsil kabiliyeti yüksek bir örgüte dönüştürecek.

Kürt sorununun çözümü için ön şart şiddetin sona ermesi. Bu ön şart için aklın gösterdiği yol legal siyasal hak arama ve temsil alanının alabildiğince genişletilmesi. Bütün bunların içinde yer aldığı esas daire ise Kürtçe sorunu. Paradigmayı değiştirmemiz lâzım. Kürtçenin, eğitim dili olmak da dahil özgürce tasarrufu artık Türkiye'nin birlik ve bütünlüğünün en sağlam garantisini oluşturuyor.
 
zaman



Bu yazı 1,152 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Bu sefer çözülecek mi?
    • 16 Eylül 2012 Din eğitiminde devlet tekeli kalkıyor
    • 14 Eylül 2012 Siyaset, artık dine alet edilmiyor!
    • 13 Eylül 2012 CHP, PKK ile müzakere yapabilir mi?
    • 9 Eylül 2012 Merkez Sağ'ın son noktası
    • 7 Eylül 2012 Başbakan sertleşmekte haklı mı?
    • 28 Ağustos 2012 Hükümet haklı çıktı
    • 26 Ağustos 2012 Kawa ve Ergenekon
    • 24 Ağustos 2012 Terör sorunu ayrışıyor
    • 17 Ağustos 2012 Hem şiddet üreten, hem barış isteyen bir örgüt
    • 16 Ağustos 2012 'Paralel devlet'in iflası
    • 12 Ağustos 2012 Kürt, Türk, Alevî ve Sünni olmak
    • 10 Ağustos 2012 Yangını kim söndürecek?
    • 5 Ağustos 2012 Ordulaşan partiler ve partileşen ordular
    • 22 Temmuz 2012 Davutoğlu haklı çıkarsa?
    • 17 Temmuz 2012 'Hücre yenilenmesi'
    • 29 Haziran 2012 ÖYM'leri kaldırması için hükümete yetki verdiniz mi?
    • 24 Haziran 2012 Türkiye savaşa girer mi?
    • 21 Haziran 2012 Teröre teslim olmak
    • 19 Haziran 2012 Çözüme yakın mıyız?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,243 µs