En Sıcak Konular

Taha Akyol


Taha Akyol
0 0 0000

HSYK kavgası



KEŞKE mesele bu noktaya gelmeseydi. HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek ve arkadaşlarının toplu bir hareket olarak istifası üzücü bir olaydır.
İstifa eden üç yedek üyenin görevleri zaten sona erecekti, iki asil üye de görev sürelerinin sonuna gelmişlerdi. Süreleri olduğu halde istifa eden sadece iki üye idi. Fakat “toplu istifa” görüntüsüyle bu istifaların yapılmış olması da gösteriyor ki, yapılan, hükümete karşı bir protesto eylemidir.
Uzun zamandan beri devam eden gerilimin son ve sarsıcı halkası bu istifalar oldu.
Özbek istifalarını açıklarken “fiilen çalıştırılmıyorduk” diye hükümeti suçladı. Buna karşı Adalet Bakanlığı ise açıklamasında, tıkanmanın “gündem dışı talepler” yüzünden olduğunu belirtti.
Hangisi haklı? Peşin bir hüküm istiyorsanız, siyaseten kimi tutuyorsanız o taraf haklıdır!
Asıl üzerinde durulması gereken, sistemin nasıl tıkandığıdır.

Sistem sorunu
İstifa eden Sayın Özbek’in mayıs ayında yapılacak Yargıtay Başkanlığı seçimlerinde aday olacağı Ankara’da konuşuluyor. Onun için gazeteci arkadaşlar bunu sordular, fakat Özbek net bir cevap vermedi.
l Belli ki istifası ile muhtemel adaylığı arasında bağlantı olduğunun düşünülmesini istemiyor.
l Mayıs ayına çok var, erken adaylık açıklaması siyasette de yargıda da ‘tedbirsizlik’ olabilir. Sayın Özbek ‘tedbirli’ davrandı, erken bir açıklama yapmaktan sakındı.
Sistemin niye tıkandığına dair çok tipik bir ‘örnek-olay’dır bu: Siz HSYK başkan vekili ve üyeleri olarak Yargıtay’a üye seçiyorsunuz... HSYK’daki göreviniz sona erdikten sonra Yargıtay veya Danıştay’da bir makama aday olduğunuzda da onlar sizi seçiyor!
Bu mekanizma sadece ‘yakın dost’ tercihini değil, aynı zamanda siyasi görüş ve ideolojik anlayış kadrolaşmasını da teşvik eder.
Literatürde buna “kooptasyon” deniliyor, yani dar mesleki kadroların birbirini seçmesi... Literatürde buna “yargısal kast sistemi” de deniliyor.

Yargının büyük sınavı
Sadece yüksek yargı seçimlerinde değil, hâkim ve savcı kararnamelerinin hazırlanmasında da bu ‘kooptasyon’ ya da ‘kast’ davranışları kendini gösterir. Gösterdi de zaten. Kavgaların sebebi buydu.
Elbette iktidarlar da masum değildir; yargıyı etkilemek isterler.
Çözüm, “kooptatif” bir “kast” olarak sürdürmek değildir... Çözüm, yargının yönetiminden sorumlu HSYK gibi idari kurulların üye tabanının genişletilmesi ve çeşitlendirilmesidir. Bu yapılırsa “kast” da oluşmaz, siyaset de yargıyı etkileyemez.
Maalesef HSYK ve yargı bu yönde bir sistem önerisi yapmadı, yapılan öneriye toptan karşı çıktı.
Şimdi HSYK uyum yasa taslağı açıklandı, “tuzaklarla dolu” diyenler bu boyuttaki bir suçlamaya hak verdirecek bir ‘teknik eleştiri’yi henüz yapmadılar!
Kusursuz tasarı olmaz. Şimdi hukuk çevreleri HSYK tasarısına eğilmeli, teknik dille eleştiri ve önerilerini belirtmelidir.
İlk büyük olgunluk sınavını yargı mensupları 17 Ekim’de verecek; 11 bin hâkim ve savcı HSYK’ya toplam 10 üye seçecekler. Politik veya kimliksel kutuplaşmalara sürüklenmeden başarabilmeliyiz bunu... Yargının önüne konulacak sandıklardan geniş bir “çeşitlilik”  çıkabilmeli ki tarafsızlık güveni oluşabilsin. HSYK konusunda en önemli dönemeç bu seçimlerdir

DÜZELTME VE ÖZÜR: Dünkü yazımda Sayın Nur Serter’in ismi dizgi hatasıyla ‘Sertel’ olarak çıkmıştır. Kendisinden ve okurlarımdan özür dilerim.

milliyet



Bu yazı 1,173 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 7 Kasım 2011 KCK ve hukuk
    • 30 Temmuz 2011 Afrika kampanyası
    • 29 Temmuz 2011 Stalinist milliyetçilik!
    • 22 Temmuz 2011 AKP’li bakan İnönü’yü övüyor
    • 20 Temmuz 2011 ‘Makas açılıyor’
    • 18 Temmuz 2011 Totalitarizmi eleştirmek
    • 12 Temmuz 2011 Anayasa da böyle yapılır
    • 7 Temmuz 2011 ‘Usta’ kabine
    • 1 Temmuz 2011 CHP Meclis’e
    • 27 Haziran 2011 Anayasa yapmak
    • 7 Haziran 2011 AKP, CHP, MHP uzlaşır mı?
    • 30 Mayıs 2011 Kürt meselesi nereye?
    • 27 Mayıs 2011 Hukuk ve yargı açısından 27 Mayıs
    • 26 Mayıs 2011 Proje savaşı
    • 19 Mayıs 2011 Ergenekon ve PKK
    • 12 Mayıs 2011 Demirel ve CHP
    • 11 Mayıs 2011 MHP
    • 18 Nisan 2011 2023 Vizyonu
    • 2 Nisan 2011 ‘Bizden yana adalet!’
    • 25 Mart 2011 Türkiye’nin rolü?

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    9,310 µs