0 0 0000

Bilim dünyasına biraz daha ilgi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül daha iki saat önce New York’ta Columbia Üniversitesi’nde verdiği konferansta öğrencilerin sorularıyla terlerken Boston’da akşam yemeğinde buluştuğu Türk bilim insanlarının arasında, deyim yerindeyse ‘Çocuklar gibi şendi’.

Yemekli toplantıya geçmeden önce Türkiye’nin Washington Büyükelçisi Namık Tan bilimcilere hitaben “Türkiye’yi asıl siz temsil ediyorsunuz, biz de sizin hizmetinizdeyiz” diye güzel bir konuşma yaptı; Türkiye’nin ilk defa atadığı Boston Başkonsolosu Murat Lütem’i tanıttı. Lütem’in önemli bir işi Harvard, MIT, Yale gibi dev üniversitelerle ABD’nin bilim-eğitim merkezi sayılan Boston’da Türk bilim insanlarıyla ilgilenmek olacak.

Ardından Gül kürsüye geldi. O da kısa ama Türkiye’nin yıllardır ihmal ettiği dışarıdaki bilim insanlarına artık daha çok ilgi göstereceği sözü verdi. (Bu arada; Hakkı Devrim ve Necmiye Alpay’a bilim adamı ya da bilim insanı yerine ‘bilimci’ sözcüğünü öneriyorum. Dilimizde yeri olduğunu düşünüyorum-MY) “Size beyin göçünü tersine çevirin, Türkiye’ye dönün deme kolaycılığına düşmeyeceğim. Ama buradaki bilgi birikiminizi Türkiye ile nasıl daha iyi paylaşacağımızın yollarını arayalım” dedi.

Gül’ün masasında ABD’deki Türk bilimcilerinden seçkin bir grup yemek yedi. (Yemeğe Gül’ün oğlu Mehmet de -Hayrünisa Hanımın dediğine göre ‘zorla’ katıldı.) Hemen solunda, Harvard Üniversitesi Genetik Bilimler Bölümü Başkanı Gökhan Hotamışligil oturuyordu. Hotamışlıgil, obezite, diyabet ve genetik arasındaki çalışmalarıyla geleceğin Nobel Tıp Ödülü adayları arasında gösterilen parlak bir isim. Kendi alanında dünyanın en parlak isimleri arasında sayılan -ki o da Nobel ekonomi ödülünün müstakbel adayları arasında sayılıyor- MIT Ekonomi Bölümü profesörlerinden (ve ciddi bir askerlik sorunuyla boğuşan) Daron Acemoğlu, Harvard Üniversitesi Ortadoğu Çalışmaları bölümünden tarihçi Cemal Kafadar ve bu toplantı için Amerika’daki Türk Bilim Adamları Derneği’ni (TASSA) temsilen Washington’dan gelen, George Washington Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Murat Tarımcılar da Cumhurbaşkanı’nın masasındaydı. O masada yer almasalar da Yale Üniversitesi Siyasal Bilgiler ve Felsefe Falültesi’nden Seyla Ben Habip, artık üniversiteden emekli olmuş antropolog Nur Yalman’la da Gül özel olarak ilgilendi, konuştu.

Dün sabah otel lobisinde konuşurken, bilimcilerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti anlattı. Çinli bilimcilerin yeni bir buluş yapıp patent anlattıklarında onu aynı gün Çin’de nasıl üretime dönüştürdüğüne ilişkin bir ‘daha iyi koordinasyon gerekli’ örneği verdi.

Türkiye’nin yurtdışında önemli bir bilimci topluluğu var. Bu yetenekli kişilerin çoğu, Türkiye’de bilim yerine ideoloji ve bürokratik unvan üreten YÖK sisteminde kendilerine yer bulamadıkları, ifade özgürlüğü sıkıntıları nedeniyle önleri açılamadığı için dışarıdalar.

Belki de ilk defa Cumhurbaşkanı düzeyinde gösterilen ilgilin devamı ve ‘ya orası, ya burası’ dayatmasının bırakılması, yeni bir sayfa açılmasına yardımcı olur. Bilime ihtiyacımız var.

Bu yazı 1,440 defa okundu.