En Sıcak Konular

Fikret Bila


Fikret Bila
0 0 0000

Bir haftada ne olabilir?



Terör örgütü PKK, eylemsizlik kararını bir hafta uzattığını açıkladı. Bu süreç içinde yeniden durumu gözden geçireceklerini de duyurdu.
Bir haftada ne olabilir? Bu süre içinde herhalde, hükümetin İmralı-PKK-BDP’nin taleplerini kabul etmesi beklenmiyordur. Beklenen, hükümetin BDP’yle ve DTK’yla masaya oturması... Bunun işareti geçen hafta Hakkâri vahşeti nedeniyle gerçekleşmeyen görüşme olacak. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le BDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak’ın bir araya gelmeleri, bu bir haftalık sürede beklenen ilk gelişme. Anlaşılıyor ki, eylemsizlik kararının “bir hafta” uzatılmasının amaçlarından biri bu...
Bir haftada başka ne olabilir? Öcalan’la avukatları arasındaki “haftalık olağan görüşme” gerçekleşebilir. İmralı’nın vereceği talimatlar alınır. PKK ve BDP de ona göre haftalık tutum alırlar.

Öcalan’ın hayreti
Eylemsizlik kararı aldığını PKK açıklamış olsa da bu kararın İmralı’ya ait olduğu sır değil. Bir önceki görüşmede eylemsizlik kararının uzatılabileceği mesajı Öcalan’dan gelmişti. Örgüt bunu uyguladı.
Bütün mesajlar, Öcalan’a mı ait? Öcalan’ın Hakkâri’de yaşanan mayın vahşetini “şok oldum” diye karşılaması da dikkati çekti. PKK da olabilir yabancı devletler de olabilir, dedi. İmralı, Hakkâri vahşetinin kendi görüşmelerini de kestiğini duyurdu. Demek ki, Öcalan’la bir yandan görüşmeler sürdürülüyor.
Bu tablo karşısında şu soru akla geliyor: “Avukat-müvekkil” görüşmesi olmadığı artık devlet tarafından da kabullenilmiş olan İmralı temaslarının ne kadarı duyuruluyor? Gelen mesajların tümü İmralı’ya mı ait? Veya Kandil’e başka, kamuoyuna başka mesajlar mı veriliyor? Yoksa, bazıları Öcalan’a mal edilen ve ona ait olmayan mesajlar mı söz konusu?

Tehdit yöntemi
PKK’nın birer hafta uzatmalarla terör tehdidinde bulunması, DTK veya BDP’nin girişimlerini nasıl etkiler? Keza sivil toplum kuruluşlarının çabalarını nasıl yönlendirir?
Terör tehdidi altında hükümetin adım atacağı beklentisi ne kadar gerçekçi olabilir?
Hakkâri’de vahşetin ardından “Hakkâri’de özerklik ilan edilebileceği” yönündeki beyanlar, “Hakkâri’de devlet ve kanun yok” sözleri, çocukları okula göndermeme kararı, dayatmacı bir tutumdur. Devletin bu tutumu kabullenerek hareket etmesi beklenemez. Ters tepecek bir yöntem olduğu görülmelidir.

Terör zirvesi
Hakkâri’deki mayın vahşeti ve eylemsizlik kararının sona ereceği 20 Eylül öncesinde Ankara’da toplanan terör zirvesini önemsemek gerekir. Bu zirvede mayın eylemi, okulları boykot kararı ve Hakkâri’de özerklik söylemlerinin enine boyuna ele alındığına kuşku yok.
Bu zirve öncesinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ABD’ye gitmesi de dikkat çekici bir gelişme.
Bu koşullarda yapılmış bir zirvede, BDP’nin dayatmacı tutumuna ve PKK’nın tehditlerine uygun kararlar alındığını herhalde bu yöntemi izleyenler de düşünmüyordur.
Eğer amaç bağcıyı dövmekse bu çıkmaz bir yoldur. Özerklik talebi bir yana, ilan edileceği duyurularıyla, terör tehdidiyle, eller tetikte Ankara’yı zorlamak barışa katkı değildir.



Bu yazı 1,074 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 30 Eylül 2012 Ankara’nın müzakere planı nedir?
    • 26 Eylül 2012 Özkök: Bektaşi fıkrasına döndü
    • 19 Eylül 2012 PKK, BDP’yi boşa çıkardı
    • 9 Eylül 2012 PKK’nın yerleştirmeye çalıştığı dil
    • 7 Eylül 2012 Bomba sayımı vardı
    • 5 Eylül 2012 PKK’nın ‘ele geçirme’ ısrarı
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek’in mutabakat çağrısının muhatabı
    • 28 Ağustos 2012 Çiçek’ten ulusal mutabakat çağrısı
    • 26 Ağustos 2012 Kuzey Irak-Kuzey Suriye çelişkisi
    • 25 Ağustos 2012 ''Çözüm'' denilince ne anlaşılıyor?
    • 23 Ağustos 2012 Sadece cenazede değil
    • 19 Ağustos 2012 PKK’nın ''kontrol bende'' mesajı
    • 15 Ağustos 2012 PKK ile ilgili yanılgılar
    • 8 Ağustos 2012 Şemdinli’de neler oluyor?
    • 6 Ağustos 2012 PKK saldırılarının şifreleri
    • 5 Ağustos 2012 Büyük tasfiye
    • 29 Temmuz 2012 Kuzey Irak’ta ağzı sütten yanan Türkiye
    • 27 Temmuz 2012 Ankara’nın Barzani tercihi
    • 26 Temmuz 2012 PKK ve Kürt sorunu boyut değiştiriyor
    • 22 Temmuz 2012 Esad’ın tutunması artık çok zor

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,787 µs