En Sıcak Konular

Mustafa Ünal


Mustafa Ünal
0 0 0000

Sandığın mesajı



Referandumda anayasa değişikliği oylandı. Ve halk, paketi onayladı. Yeni anayasanın kapılarını açtı. Türk modernleşmesinin yukarıdan aşağıya doğru gerçekleşmesi eleştiri konusudur. Bu kez Ankara, Anadolu'yu değil, Anadolu Ankara'yı dönüştürdü. Milli irade 'değişim' dedi. Yüzde 58 oyla 'büyük değişimin' önündeki engelleri kaldırdı.

Artık 'eski hal muhal'... Çocuksu davranışlarla İzmir'de Sezen Aksu ismini tabeladan sökmek veya basketbolun dünya finalinde Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ı protesto etmek bu gerçeği değiştirmez. Her değişim dönemlerinde yaşandığı gibi 'yeni hali' kabullenmekte zorlananlar olacak. Gelişmeleri, milletin yönü tayin edecek.

Keşke sonuçlar anayasa değişikliği temelinde değerlendirilebilse... Muhalefet partileri CHP ve MHP, süreci 'siyasileştirdikleri' için referandum tablosu gerçek anlamıyla değil, ister istemez siyasi yönüyle de yorumlanıyor. Eğer muhalefet referandumu bu kadar politize etmeseydi, şehir efsanesine dönüşen söylentilerle negatif propaganda yapmasaydı 'evetlerin' oranı yüzde 75'i aşardı.

Referandum rakamlarını siyasi açıdan yorumlayacak olursak, evet blokunun 'mutlak zafer', hayır cephesinin ise 'ağır yenilgi' aldığını söylemek durumundayız. Üstelik fark kıl payı değil, çok açık... Yüzde 16'nın üzerinde... 'Hayır blokunun' savunucuları yüzde 42'de kalacaklarını asla tahmin etmiyordu. Kaybı ancak 'kıl payı' öngörüyorlardı. Bugünün mağlupları eğer mâkus talihlerini kırmak istiyorlarsa öncelikle sonuçları doğru analiz etmek zorundalar. Bugünleri, yenilginin başarı olarak sunulması ile 'Hava güneşliydi, solcular sandığa değil pikniğe gitti' veya 'Bu seçimin özel şartları vardı, bu yapı geçici, sonraki seçimlerde her şey lehimize olacak' gibi basit ve sıradan tahliller hazırladı. Yine 'yüzde 42'den bile CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu adına başarı hikâyesi çıkarmaya çalışanlar var.

Kılıçdaroğlu'nun propaganda sürecinde eskiye oranla daha fazla çaba harcadığı, daha çok yerde miting yaptığı doğru. Ancak CHP'nin geleneksel ideolojik kalıpları içinde sıkıştı kaldı. Yeni, farklı siyaset üretemedi. Bir maraton koşucusu gibi koştu ama bir dairenin içinde, zirveye doğru ilerlemekten uzaktı. Kılıçdaroğlu, ilk iş olarak mağlubiyeti kabullenmeli. Ve çıkış yolu aramalı. Futbol kavramlarıyla söyleyecek olursak 'Biz 5 gol yiyecektik, 3 gol yedik, bu da başarıdır' denebilir mi? Faturayı MHP'ye kesmenin, yüzde 42'den aslan payını kapmanın züğürt tesellisinden öte anlamı yok. Referandumda oran kaç olursa olsun ikincilik sonunculuktur...

CHP ve MHP'nin başını çektiği muhalefet partileri için tablo vahim. Acı gerçek şu; CHP ve MHP hızla 'Türkiye partisi' olmaktan çıkıyor. Haritaya bakın, siyasetleri birbirine benzeyen her iki parti de sahillere sıkıştı kaldı. CHP ve MHP ne yazık ki Ege, Akdeniz ve Marmara deniz şeridinde siyaset yapan, Anadolu'dan kopmuş iki Ankara partisine dönüştü. O kadar benzeştiler ki iki parti arasındaki 5 fark gösterilemez hale geldi. Ulusalcı, devletçi, katı ideolojik ve Kemalist çizgiden iktidar çıksaydı bundan öncelikle CHP yararlanırdı. CHP'nin sandık bahtı hiç gülmedi. Hep yenilgi, hep yenilgi... Bu siyasi alanın iktidar çıkarma potansiyeli yok.

CHP ve MHP'nin belli bir bölgenin partisine dönüşmesi sadece bu iki partinin değil, siyasetin de sorunu. Diyarbakır'dan milletvekili çıkaramayan bir parti Türkiye'yi yönetemez. Ne kadar acı; Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, Diyarbakır'da miting yapamadı. Yozgat'ta, Çorum'da, Konya'da, Kayseri'de, Erzurum'da esamesi okunmayan bir parti Ankara'da hükümet kuramaz.

Bugünlerde sıkça duyduğumuz 'Zaten oralarda yoktuk' savunması doğru değil. CHP ve MHP, Anadolu'da son yıllarda buharlaştı. CHP vaktiyle Diyarbakır'da güçlüydü, Güneydoğu illerinde çok sayıda milletvekili vardı. MHP düne kadar Yozgat'ta, Çorum'da, Erzurum'da vücut buluyordu.

Tarihî akışı içinde MHP'yi bir şehirle ifade etmek gerekirse ya 'Yozgat' olur ya da 'Erzurum'...

CHP ve MHP için çare, terk ettikleri bölgelere yeniden dönecek politikalar üretmek. Ve bütün Türkiye sathına yayılmak... Zayıf olduğu yerlerde bile varlığını az çok hissettirmek. Yoksa bu tablo daha çok tekrarlanır. Yenilgi mukadder olur. Korkarım, bugünleri de ararlar.

zaman



Bu yazı 1,136 defa okundu.






Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.





    Diğer köşe yazıları

     Tüm Yazılar 
    • 26 Eylül 2012 Balyoz duruşu
    • 23 Eylül 2012 'Balyoz' yok sayılamaz
    • 19 Eylül 2012 Menderes'in kabrinde bir CHP lideri
    • 5 Eylül 2012 İki görüşme...
    • 29 Ağustos 2012 Çiçek'in çıkışı
    • 1 Ağustos 2012 Tutukluluk avantaja dönüşmemeli
    • 29 Temmuz 2012 Rüya gibi
    • 25 Temmuz 2012 Suriye nelere gebe?
    • 18 Temmuz 2012 CHP değişir mi?
    • 1 Temmuz 2012 Davutoğlu ile Suriye...
    • 27 Haziran 2012 Cevap, yeri ve zamanı geldiğinde...
    • 20 Haziran 2012 Dağlıca yine dağladı
    • 17 Haziran 2012 7+5 senaryoları
    • 13 Haziran 2012 Kürtçe derste tarihî adım
    • 8 Haziran 2012 İyimser hava
    • 30 Mayıs 2012 'Hassas ve gerilimli iş'
    • 23 Mayıs 2012 Meclis'te Erdoğan barışı
    • 18 Mayıs 2012 Rota başkanlık sistemi
    • 16 Mayıs 2012 Tutuklu vekillere yasayla tahliye yok
    • 9 Mayıs 2012 28 Şubat'ın dalga boyu

    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,984 µs